Temsil Heyetinin varlığının tanınması açısından en önemli adımlardan birisi Amasya Görüşmeleridir. İstanbul Hükümeti uzun dönem, Temsil Heyetini tanımamış ılımlı bir politikada üretememişti. Ali Rıza Paşa’nın başa gelmesiyle İstanbul hükümetinin de tavrı değişmiştir. Ali Rıza Paşa, Bahriye Nazırı Salih Paşa’yı Amasya’ya göndererek Temsil Heyetini tanıdığını ve birlikte hareket etmek istediğini göstermiştir. Amasya Görüşmeleriyle ilk defa İstanbul Hükümeti, Temsil Heyetini hukuken tanımıştır. Tıpkı Hudeybiye Antlaşması gibi. Hz. Peygamber döneminde Mekkeli müşriklerle yapılan Hudeybiye Antlaşmasıyla Mekkeli müşrikler Müslümanları hukuken tanımışlardı. Tıpkı Londra Konferansı gibi. I. İnönü Savaşından sonra itilaf devletleriyle TBMM arasında yapılmış itilaf devletleri TBMM’yi hukuken tanımışlardır. Amasya Görüşmeleri de İstanbul Hükümeti ile Temsil Heyeti arasında yapılmış ve İstanbul hükümeti Temsil Heyetini hukuken tanımıştır. Salih Paşa görüşmelerde alınan kararları mutlaka İstanbul Hükümetine kabul ettireceğini söylemiş, eğer kabul ettiremezse istifa edeceğine dair söz vermiştir. İstanbul’a giden Salih Paşa kararları kabul ettirememiş sözünde de durmamıştır. Sınavda Salih Paşa’nın bu tutumu defalarca sorulmuştur. Şu ana kadar birçok kereler Amasya Görüşmeleriyle alakalı soru gelmiştir yeniden gelme ihtimali yüksektir. Görüşmelerde Temsil Heyetinin amacı meclisi İstanbul dışında bir yerde toplantıya çağırmak ve ulusal çıkarlar doğrultusunda kararlar almaktı. İstanbul da kurulan yeni hükümet Salih Paşa’yı Amasya’ya göndererek Temsil Heyetiyle görüşmeyi kabul etmiştir. İki taraf 20 Ekim de Amasya da bir araya gelerek görüşmelere başlamış ve aşağıdaki kararları almışlardır.
ALINAN KARARLAR
Sivas Kongresinde birleştirilerek Anadolu ve Rumeli Müdafaa- i Hukuk Cemiyeti adını alan cemiyet İstanbul Hükümeti tarafından tanınacak. Temsil Heyeti, İstanbul Hükümeti tarafından tanınacak. İstanbul Hükümetinin, İtilaf devletleriyle yapacağı görüşmelere gidecek üyelerin seçiminde Temsil Heyeti de rol oynayacak ve Temsil Heyetinin izni olmadan itilaf devletleriyle görüşme yapılmayacak. Bu hüküm İstanbul Hükümetinin merkezi otoritesini kaybetmek istememesinden dolayı kabul edilmemiştir. Mebusan Meclisi toplanacak. Amasya Görüşmelerinde anlaşılamayan tek konu meclisin nerede toplanması konusudur. Mustafa Kemal meclisin İstanbul da toplanmasını istemiyordu; çünkü İstanbul işgal altındaydı ve itilaf devletleri ve İstanbul Hükümeti mebuslara müdahale edebilirdi. Milli irade doğrultusunda kararların çıkması zorlaşabilirdi. Nitekim Misak-ı-Milli kararları alındıktan sonra itilaf devletlerinin meclisi dağıtmış olması Mustafa Kemal’in ileri görüşlü biri olduğunu ortaya koymuştur. Bütün bunlara rağmen görüşmelerde kararlaştırılıp ta gerçekleşen tek konu meclisin açılmasıdır. Meclisin açılması için milletvekili seçimleri serbestçe yapılacak seçimlere müdahale edilmeyecek. Manda ve himaye kabul edilmeyecek. Malta Adasına gönderilen yeniden yargılanacak. Azınlıklara siyasi ve hukuki dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilmeyecek, Milli mücadele yanlısı oldukları için görevlerinden alınan memurlara ve valiler yerlerine iade edilecek.