Bu konuya başlarken acaba neden böyle bir konu seçtiğimi düşündüm. Çevremizde ki kişilerden mi ? Farklı davranışlardan mı ? Yoksa göremediğimiz yalnızlıklardan mı ?
Peki Bipolar bozukluk nedir ? Manik – Depresif Psikoz olarakta bilinen Bipolar bozukluk, kişinin yaşam kalitesinde ciddi sorunlara yer açabilir. Gerek akademik hayatta, gerekse kişiler arası iletişim alanında büyük zorluklara neden olan, son derece ciddi bir ruh sağlığı hastalığıdır/bozukluğudur.
Bipolar Bozukluk iki farklı hastalık dönemiyle karakterize ilerleyen iki uçlu ruhsal bir hastalıktır. Kişinin duygu durumu coşkunluk ve taşkınlık olarak adlandırılan manik dönemi ile çöküntü olarak tanımlanan depresif dönem arasında, iki uçta değişkenlik gösterir.
Peki buna neden olan nedir ? Doğuştan mı ? Yoksa belli sebeplerden mi ? Bunun kesin bir nedeni bilinmemektedir fakat çocuk ve ergenlerde görülme sıklığı, klinik özellikleri ,ailesel görülme oranının yüksek olduğunun belirlenmesi üzerine genetik açıdan irdelenmesi kaçınılmaz olmuştur.
Bipolar bozukluğun sanki hiçbir şey yokmuş gibi herkes gibi gülüp ,çoğu kişi gibi yorgun olduğunu düşünen insanların fazlaya kaçtığını düşündüğümüz de “ her zaman ki halim” dediğini duyar gibisiniz lâkin öyle değildir.Bipolar bozukluğu olan kişi mani döneminde aşırı neşeli, hiperaktif, aşırı özgüvenli, sabırsız, hızlı konuşma, geçmişe göre daha az uyku ve huzursuzluk gibi duyguların uç noktada yaşanmasıdır.
Fakat Depresif döneme geçildiğinde daha fazla uyuma isteği, keyifsizlik, suçluluk hissetme, iştahsızlık, günlük işleri yerine getirmeme şeklinde görülür.
Aslında Bipolar bozukluğu kişinin normal hayatını sürdürebileceği bir hastalıktır. Bipolar bozukluğunun tedavi sürecinde hastanın hekimle olan iş birliği ve aile yakınlarının destekleri oldukça önemlidir.
Hastalığı bireysel olarak da düşünsek, bunun çözümü toplumdadır .İçimizde olduklarını bilmesek bile içimizde öyle insanlar varmış gibi davranalım. Böyle davranarak bir şey kaybetmeyiz fakat çok şey kazanırız. Yanlış şeyler demekten, dalga geçmekten ve insanları dışlamaktan kaçınalım .Böyle davranmazsak içimizde ki hastaları kaybedebiliriz. Abdulsamet Arslana yazı için teşekkür ederim.