06-07 Mayıs 2025 tarihlerinde Erzurum Milli Eğitim Müdürlüğü İlk Yardım Eğitim Merkezi’nde katıldığımız iki günlük ilk yardım kursu, sadece mesleki gelişimimize değil, hayatımıza da derin izler bırakan bir deneyim oldu. Eğitimler sabah saat 08.40’ta başlayıp akşam 17.00’ye kadar devam etti. İlk bakışta yoğun gibi görünse de, geçen her dakika bilgiyle, farkındalıkla ve uygulamayla doluydu.
Kursun başında bizi karşılayan Metin Tekin hocamız, enerjisi, esprili anlatımı ve konuya olan hâkimiyetiyle grubun dikkatini en baştan toplamayı başardı. Sadece o da değil; eğitici kadronun tamamı alana hâkim, sahada deneyimli ve öğretme becerisi yüksek kişilerden oluşuyordu. Teorik bilgi, uygulama ile desteklendiğinde öğrenme daha kalıcı oluyor. Bu kursta bunun canlı örneğini yaşadık.
İlk yardımın yalnızca kaza anlarında yapılan müdahalelerden ibaret olmadığını, aslında bilinçli birey olmanın temel bir parçası olduğunu bu kursla daha iyi anladık. Derslerde; temel yaşam desteği uygulamalarından solunum yolu tıkanmalarında yapılması gereken Heimlich manevrasına, kanamalarda turnike kullanımından kırık, çıkık, burkulmalarda doğru pozisyon vermeye kadar pek çok hayati konuyu işledik.
Yanık, donma, sıcak çarpması, zehirlenme gibi olaylara karşı nasıl müdahale edilmesi gerektiğini öğrendik. Özellikle yetişkin, çocuk ve bebeklerde yapılan kalp masajı ve suni solunum tekniklerini uygulamalı şekilde öğrenmek, herkesin bir gün ihtiyaç duyabileceği bilgiler arasında yer alıyor.
Bununla birlikte, hasta veya yaralının taşınması, olay yerinin değerlendirilmesi, psikolojik ilk yardım gibi konular da kursun önemli başlıklarındandı. Bütün bu başlıkların yalnızca teoride değil, uygulamada da karşılığı olduğunu görmek; maketlerle, senaryolarla, canlandırmalarla pekiştirmek biz katılımcılar açısından unutulmazdı.
Bizler öğretmeniz. Her gün öğrencilerimizin, velilerimizin ve hatta sokaktaki bir yabancının başına gelebilecek bir sağlık krizinde ilk müdahaleyi yapabilecek bilgiyle donanmak, mesleki sorumluluğumuzun bir parçası. Ama bu kurs bize gösterdi ki, aslında bu bilgi bir “meslek gerekliliği” değil, bir “insanlık görevi”.
Erzurum İlk Yardım Eğitim Merkezi’nde geçirdiğimiz bu iki gün, bize sadece bilgi vermedi; aynı zamanda hayat kurtarmanın bazen saniyelerle yarıştığını, bazen bir dokunuşun kaderi değiştirebileceğini gösterdi.
Eğitimde emeği geçen başta Metin Tekin hocamız olmak üzere tüm uzman eğitmenlerimize gönülden teşekkür ederiz. Hayatın nerede, ne zaman bizi sınayacağı belli olmaz. O yüzden her bireyin bu eğitimi alması, sadece kendi güvenliği için değil, başkalarının yaşamı için de bir umut demektir.
Unutmayalım: İlk yardım bilmek, yaşama tutunmanın ilk adımıdır.