Sürekli yanlarına gider hikâyelerini dinlerlerdi. Sıcak bir Temmuz ayında yine ailecek hikâye dinlemeye gittiler. Bu sefer ki hikâye Şehnaz’ı çok etkilemişti çünkü denizle alakalıydı hikâye onların hikâyesine çok benziyordu. İkizlerin anlattığına göre yakınlarda bir adada bir aile yaşarmış bu adadakiler denizde olmayı çok severmiş. Eskiden şehirde yaşayan ve iş adamı olan adam ani bir kararla adaya taşınmaya karar vermiş. Ancak adam gitgide eski yaşamını, şehir kaosunu özlemeye başlamış özüne dönmeye, karısı ve çocuğuyla ilişkisini kesmeye başlamış. Bir gün karısı ve çocuğunu bir gemiye bindirmiş ve Sudat şehrine yollamış kendisi ise adadaki eşyaları toplayıp 1 hafta içinde yanlarına dönecekmiş Sudat yakınlarında geminin motorunda bir arıza olmuş ve yaklaşık 5 ay boyunca gemide kalmışlar çünkü gemi saatli bir bombaymış yükü azaldıkça biraz daha batıyormuş. Oğluna ve karısına hasret kalan adam divane olmuş çünkü yaşananlardan kendini sorumlu tutuyormuş sürekli hasret çektiği için hasretle alakalı şiirler, öyküler yazıp karısına yolluyormuş hikâye bu ya adamın yazdığı yazıları bütün gemi halkı okumaya başlamış divane bir şairin yazdığı yazılar her insanı ayrı yönden etkiliyormuş. Kimine doğacak bebeğini kimine evinde bekleyen dedesini kimine de kedisini hatırlatıyormuş. Zamanla Sudat halkı bu denize Hasret denizi demeye başlamış geminin dört bir yanından yazılan yazılar şişelere koyulup atılmaya başlanmış halk bunu gemideki insanların bir isyanı olarak görmüşler. Hasretle boğulan yüreklerini hafifletmeye çalışıyorlarmış. Yolcuları teker teker indirmeye başlayan cankurtaranlar 7 ay sonra divane şairin karısını ve çocuğunu da bulmuşlar ancak şairin insanlara deva olan yazıları karısının yüreğini dağlıyormuş kocasının sevgisinin azaldığını bilmek bile yetiyormuş, oğlunu açlığa kurban veren kadın kocasına çok büyük bir öfke duyuyormuş ve oğlu gibi bir başka canında yitmesine razı değilmiş. Zaten yaşamakta da gözü yokmuş gemide kalan son 5 insanı kurtarmak için kendini denize bırakmış. Hikayeyi anlatanlar bunun hiçbir işe yaramadığını kadının intiharına kılıf uydurduğunu söylerler. ‘’Ve bu hikâyeyi bilen azdır. Kardeşim ve ben divane şairin kaybolduğu bu denize her gün bir not bırakırız onun ruhunu rahatlatmak için. Umarım sizin sonunuz mutlu biter.’’ Der. Şehnaz bu hikâyenin gerçekliğine tüm kalbiyle inanmıştır. Ancak Kemal hikayeyi kabul etmek istemez tesadüf sayılamayacak kadar büyük benzerlikler onda sevdiklerini kaybetme korkusu yaratmıştır.3 gün sonra denize açılırlar ve korkunç derecede kuvvetli bir fırtınayla boğuşurlar. Kemal nefesim dediği eşi ve canından bir parça olan oğlunu fırtınanın kollarında bırakır. Şehrazatla birlikte Sudat’a yerleşir ve aşkını yazmaya başlar 2023 yılının en çok satan romanı ‘Hasret Denizi’ ni yazar ve 87 yaşında hayatını kaybeder. Kitabında ikizlerin hikâyesine de değinir ve son olarak şunu sorar. Sizce gerçekten bu bir kader miydi yoksa acı bir tesadüf mü? Peki, ben size soruyorum Kemal’in yaşadıkları ve divane şairin hayatındaki benzerlikler kader mi yoksa acı bir tesadüf mü?