Var bir hayalimiz. Nedir diye sorulduğu zaman vereceğimiz o kadar çok cevap var ki! Ama bilinmelidir ki benim en büyük hayalim başta bu şehrin daha sonrada ülkemin çocukları için olacaktır. Uzun ve sert geçen iklimin etkisiyle binalar içinde hapis kalan çocuklarımız içindir benim hayalim. Günler, aylar ve hatta yıllarca süren sert iklimin etkisiyle taş bloklar arasında sıkışık kalıp kalan çocuklarımıza yöneliktir benim hayalim. Peki, nedir bu hayalim. Hayalimi anlatmaktan önce bazı şeyleri sizlere hatırlatmak isterim. Bugüne kadar hiç düşündünüz mü Erzurum’da çocuklarımıza yönelik özel olarak yapılmış bir alan var mıdır? Alışveriş merkezlerine gittiğimizde çocuklarımıza yemek yedirmek veya sinema etkinliğine götürmekten başka yaptığımız bir şeyler var mıdır? Çocuklarımızın tek başlarına serbestçe ve bizlerinde hiçbir endişe duymadan bıraktığımız bir yer aklınıza geldi mi? Çocuklarımızın vakitlerini en fazla nerede geçirmektedirler? Bu ve buna benzer birçok soru aklınıza gelsin ama sonuçta cevabımız onlara dair özel bir şeyin olmadığı olacaktır. Çocuklarımız vakitlerini ya alışveriş merkezlerinde yâda evde telefonlarının başlarında geçirmektedir. Niye peki? Ne yapsın peki bu çocuklar. Onlara yönelik özel bir işletme veya sosyal alan var mı? İşte benim hayalim burada devreye giriyor. Bir gün Allah nasip ederse benim hayalim çocuk AVM açmak olacaktır. Evet, yanlış duymadınız benim hayalim sadece evet sadece çocuklara ait olan bir alış veriş merkezi açmak. Şehrin dışında, ağaçların, börtü ve böceklerin olduğu, kuş sesleri ve çocuk koşuşturmaların olduğu bir alışveriş merkezdir benim en büyük hayalim.
İçerisinde sadece çocukların yer aldığı, velilerin girişlerinin yasak olduğu ve çocukların özgürce saatler geçirdikleri bir alış veriş merkezi. Çok katlı mı olacak bu alış veriş merkezi, hayır tabi ki ahşabın ve doğal malzemelerin kullanıldığı bir yapı. Etrafında su havuzlarının, yüzme alanlarının, at çiftliklerinin, kum tepelerinin, çocukların çamur banyosu yapacak mekânların, sokak oyunlarının yer aldığı oyun parkları ve daha nice hayallerin gerçeğe dönüşeceği yerdir benim hayalimde ki çocuk alış veriş merkezi. Alışveriş merkezinde çiftlikler olacak. Çocuklar çiftliklerdeki tavuklardan yumurtalarını, ineklerden sütlerini kendileri alacak. Görevlilerin yardımıyla kendi yumurtasını pişirecek, sağdığı inekten sütünü içecek. Bostanlar olacak. Çocuklar ağaçlar dikecekler, bostanlardan taze sebze ve meyvelerini toplayacak, salatalarını kendileri yapıp, yer sofrasında yiyecekler. Geçmişlerini öğrenecek, kurulan mahallelerde eski zamanlarda yaşamın nasıl olduğuna şahit olacaktır. Çocuklar mahalle de yer alan bakkalı, manavı, fırını, terzisi, berberini görecekler. Bakkaldan taze yoğurdunu, manavdan patatesini, fırında sıcak ekmeğini alıp güle eğlene arkadaşlarıyla hazırlanan çeşme başında ki sofrada yiyecekler. Çocuklar sokak oyunları alanına gidecek, bilye, âşık, ip atlama, topaç çevirme, çelik-çomak oynayıp yorulacak. Kardeşliği, paylaşmayı, yardımlaşmayı, aidiyet duygusunu, gülmeyi, ağlamayı kısaca hayatı doyasıya yaşayacak. Yorulduğunda mahalle arasında oluşturulan yer yatağında uyuyacak. Korkmadan, çekinmeden, endişe duymadan hayatın içinde kalarak, çocuksu halleriyle mutlu olacak. Zor mu bu hayal, inanın değil. Lütfen çocuklarımıza el atalım. Sosyal medyanın esareti altında kalan yavrularımıza sahip çıkalım. Artık tüm hayallerimiz, geleceğe dair planlarımız sadece evet sadece çocuklarımıza yönelik olsun. Atılan her adımımız onları düşünerek atalım yoksa bedelini ağır ödeyeceğiz. Sözlerimiz ünlü mimar Turgut Cansever’in bir sözüyle bitirmek istiyorum: “Şehri imar ederken nesli ihya etmeyi ihmal ederseniz; ihmal ettiğiniz nesil, imar ettiğiniz şehri tahrip eder.”
Çok doğru hocam tebrik ederim inşaallah hayalinizi en yakın zamanda gerçekleştirirsiniz????????????????