Yeni doğan bebek sayısı ve doğurganlık hızının düşüşüne dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nüfusun kendini yenileme eşiği olan 2,1 seviyesinin altındayız. Bu açık söylüyorum, Türkiye açısından varoluşsal bir tehdittir, bir felakettir" dedi.
Bu sona gelinmesinde geçmiş hükümetlerin de yaptığı yanlışlar var. Seksenli yılların sonlarına doğru Sağlık Bakanlığı’nın devreye soktuğu ‘Aile Planlaması’ uygulaması, bugün görüyoruz ki Türkiye için ciddi bir tehdit oluşturmuş!
Elbette aile planlaması uygulaması bu sonuca tek başına getirmedi. Ekonomik sebepler ve bakanlığın bu gidişata dair bir tedbir alamaması en temel başlıklar…
Peki, Sağlık Bakanlığı ne yapabilirdi? Öncelikle çok yaygın hale gelen kısırlık için ciddi bir çalışması var mı? Devlet hastanelerinde aşılama, tüp bebek yapılabiliyor mu? Üniversite hastanelerinde kurulan Tüp Bebek Merkezlerine yeteri kadar destek veriyor mu? Tüp bebek için kullanılan ilaçların ne kadarına dahil oluyor?
Bu sadece İnfertilite ( kısırlık) için geçerli başlıklar…
Örneğin Rusya genç nüfus oranını artırabilmek için aileleri teşvik ediyor. Üç çocuk yapan kadınlar ülkede imtiyazlı oluyor. Çocukların ana yemeğe kadar içtiği süt ve mamayı devlet karşılıyor. Her sokakta süt bankaları var. Her çocuk başına ciddi oranda teşvik ödülü veriliyor. Öyle ki o teşvik ile aile ev satın alabiliyor. Üç çocuklu anneler tüm otopark ve devletin kurumlarından ücretsiz yararlanıyor.
Bunlar bir çırpıda aklıma gelenler...
Türkiye’de de buna benzer maaş adı altında bir rakam ödeniyor ama cazip değil. Gelecek kaygısı doğurganlığın önündeki en temel sorun…
Bunun için çare aranmalı. Bir çocuk daha yaparsam buna nasıl bakarım endişesi bertaraf edilmezse değil üç çocuk gelecekte kimse çocuk yapmayacak!
Arada bazı münferit fikirler de yok değil. Kadınların kariyer planlaması, çocuğun özgürlük alanını kısıtlama düşüncesi, ya da son yıllarda kavramı son derece değişen güzellik algısı da yaygın...
Görünen o ki durum ciddi ve acil önlem alınması gerekiyor!
bu milletin çoğalmaması daha hayırlı
Hiç merak etmeyin. Suriyelilerde doğum oranı yüzde 4. Şu anda 10 milyon suriyeli var. Çok değil, beş yıl sonra bu ülkeyi işgal ederler. Al sana nüfus artışı. Onlar olmaz demeyin, onlar şu anda kütüğe girmiş,bu ülkenin vatandaşı olmuşlar. Suriyelileri, İran, Katar, BAE, Suud, Kuveyt almadı da biz neden , kapıları açıp sorgusuz sualsiz bunları içeri aldık ?.. yediriyoruz,içiriyoruz, giydiriyoruz, ev başı aylık para veriyoruz. On yıl sonra bu ülkenin demografik yapısını bozup bu ülkeyi nasıl istila ettiklerini göreceğiz. Ben Urfa'da şahit oldum. Oradakiler Urfalılara " siz bizim ülkemizi işgal ettiniz, biz de sizin ülkenizi işgal edecegiz " diyorlarmış. Yanlış politikalar bu ülkeyi bu hâle getirdi. Yandaş medya daha bunları köpürtsün dursun.