Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve alanında uzman diğer kadroların göreve başlamasıyla vatandaşlardan yoğun sorular almaya başladık. “Halen daha zamların ardı arkası kesilmiyor? Ne zaman normale döneriz? Döviz ve altında yükseliş sürer mi? Kredilerde kısıtlama son bulacak mı? Araç ve ev fiyatlarına çözüm yok mu” gibi pek çok soru ve şikayet alıyoruz.
Öncelikle süreç daha yeni başladı ve ancak 2 yıl sonunda normalleşmeye doğru yol alabiliriz. Tabi bu süreçte olumlu ya da olumsuz gelişmeler de birbirini takip edecektir.
Ekonomi ağır yaralı olduğundan dolayı döviz ve altın hala yükselmeye devam ediyor, biraz daha yükselmeye devam edecektir. TUİK farklı veriler açıklasa da enflasyonda önümüzde ki aylarda artış olabilir. Kur Korumalı Faiz hesaplarında 5 tane Kanal İstanbul yapacak para bekletiliyor ve faizler hala çok yüksek. Araç fiyatları haftalık yüzde 10 artıyor, İnşaat girdi fiyatlarının geleceğinden endişe duyuluyor. Araçlar şu anda yatırım aracına dönüştü. Bu nedenle hem dolar ve altına yatırım yapmak yerine, hem de para akışını canlı tutma amaçlı araç alım satışının daha makul kabul edildiği ve araç fiyatlarına bilerek ve isteyerek müdahale edilmediğini düşünüyorum.
Olumsuz yönlerin yanında olumlu gelişmeleri de göz ardı etmemek gerekiyor. Mehmet Şimşek’in bakan olarak atanmasından sonra CDS risk primi 500’ün altına düştü. Ülkemizin tahvil faizleri yükseldi. Borsa İstanbul endeksi mart ayından sonra en yüksek seviyeyi gördü. Yurt dışından yatırım gelmeye başladı.
Ekonomi gözlerdeki ışıltı değildir. Bakan Şimşek’in devir teslimde belirttiği gibi ekonomi; şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik, uluslararası normlara uygunluk ve rasyonel bir zeminde ilerlemektir.
Son bir kaç yıldır ekonominin sağlam zeminde yürütülmediğini ve aslında model diye denenen programın içinin boş olduğunu söyleye söyleye dilimizde tüy bitti. Ancak olan oldu, artık geleceğe ve hasarı kaldırmanın yollarına bakmak gerekiyor ki alanında uzman kadroların bu zorluğun üstesinden geleceğine dair inancımız tamdır. Sadece panik yapmadan sabretmemiz ve beklememiz gerekiyor.
Bu sorunların kısa vadede çözülmesi kolay olmasa da, yoğun çalışmalar sonucunda düzelmesi imkansız değildir. Bu nedenle Merkez Bankası’nın yeni yönetiminin 22 Haziranda Para Politikası Kurulu kararı beklenilmelidir ve kuruldan çıkacak karar ekonominin geleceği açısından çok önemlidir.
Merkez Bankasının yeni başkanı Hafize Gaye Erkan oldu. Şahap Kavcıoğlu ise BDDK başkanlığına getirildi. Aslında Kavcıoğlu, Bakan Şimşek’in çalışma arkadaşları arasında ki kişilerden düşüneceği en son kişiydi. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuda ağırlığını koyduğu açık bir şekilde belli oluyor. Hayırlı, uğurlu olsun. Umarız ekonomik program Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın çizdiği yolda ilerler.
Son olarak Bakan Şimşek’in uyarıları noktasında dezenformasyon amaçlı hiç bir paylaşıma itibar edilmemeli ve sadece yetkililerin söylemleri dikkate alınmalıdır.
Ekonominin Batmasını Bekleyen Güruhlar
Ülkemizde sayıları azımsanmayacak kadar fazla olan bir güruh ekonominin batması, yoksulluğun artması noktasında istemlerini çekinmeden dile getiriyor, bazıları ise içten içe sevinç çığlıkları atıyorlar. Seçimlerin Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın lehine sonuçlanmasından dolayı bir nevi intikam duygusu besliyorlar. Ve ideolojilerini, makamlarını, partilerini 86 milyon vatandaşın geleceğinden daha önemli tutarak gözlerini karartıyorlar.
Muhalif olduğunu hiç bir platformda gizlemeyen gazeteci Uğur Dündar, sosyal medya hesabından “Mehmet Şimşek ve ekibine hepimiz yardım etmeliyiz” paylaşımından dolayı adeta linçe uğradı.
Sorsan hepsi kusursuz, hatasız kişiler. Göstermelik bir kurultayla diktatör gibi koltuğu bırakmayan Kılıçdaroğlu’na ses çıkarmayanlar her seçimde galip gelmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koltuğunu hazmedemiyorlar.
Bu güruh yılardır kaybettiği gibi bundan sonra da kaybederek tarihin kirli sayfalarında yerini alacaktır.
Kiracı Sözleşmeleri Sağlam Yapılmalıdır.
Ev sahibi ve kiracılar arasında yaşanan anlaşmazlıklarda yargı kararı genelde kiracı lehine çıkar. Bu rahatlıktan dolayı da kiracılar gerek sözleşmelerini, gerekse ödemelerini sağlam bir dayanağa oturtmadan yaparlar.
Bu rahatlık 4 yıl boyunca kirasını elden ödeyen ve WhatsApp yazışmalarını mahkemeye sunan kiracıya pahalıya mal oldu.
Yaşanan olay özetle; ev sahibi kira artışına yüzde 25’in üzerinde zam talep ediyor. Kiracı da haliyle kabul etmiyor. Ev sahibi mahkemenin yolunu tutarak yüzde 25’in üzerinde zam istediğini söyleyemediğinden aylık kira ödemelerinde sıkıntı yaşandığını belirtiyor. Aylık ödemeler elden verildiği için ispat edilemediğinden mahkeme ev sahibini haklı buluyor. Kiracının hem tahliyesine, hem de 4 yıl boyunca oturduğu evin kirası olan 88 bin liranın ev sahibine ödenmesine karar veriyor. Kira ücretinin düzenli olarak ödendiğine dair WhatsApp yazışmaları da kanıt olarak kabul edilmiyor.
Anlaşıldığı üzere kiracılar kira sözleşmelerini ayrıntılı bir şekilde doldurarak imzalamalıdırlar. Evin demirbaş eşyaları sözleşmeye ayrıntılı olarak yazılmalıdır. Kira süresi mutlaka yazılmalı ve cayan taraf hakkında ceza koyulmalıdır. Kira bedeli hem rakamla, hem de yazıyla belirtilmelidir. Aylık ödemelerin hangi tarihte yapılacağı vurgulanmalıdır. Ödemeler mutlaka bankalar üzerinden gerçekleştirilmelidir.