Yarın cumhurbaşkanlığı için nihai sonuçların ortaya çıkacağı ikinci tur var. Tabi bu süreçte ekonomi, faiz, ev ve araba fiyatları gibi etkenler atmosferin etkisiyle ikinci planda kaldı.
Aslında seçim sonuçlarından, ekonomiden, yoksulluktan önce konuşulması gereken daha önemli konu, çok yakın arkadaşlar arasında dahi hoşgörüsüzlük ve kutuplaşmanın giderek uç noktalara taşınmasıdır.
Bu sebeple seçime 24 saatten az bir süre kalmışken halkın tercihinin tecelli edeceği sandık sonuçlarına taraflı tarafsız herkesin saygı göstermesi ve siyaset uğruna kırılan, incitilen kişilerden helallik alınarak olağan hayata devam edilmesi gerekir. Çünkü bu seçimler, demokrasi var olduğu sürece ne ilk, ne de son olacak, birileri kaybedecek, birileri kazanacak ve sizler, bizler kırdığımız kardeşimizle, kuzenimizle, arkadaşımızla yine yüz yüze geleceğiz.
Meydanlarda birbirlerine ağıza alınmayacak sözler söyleyen siyasiler dahi meclis çatısı altında selamlaşarak çoğu kez beraberce güle, oynaya yemek yiyorlar.
Her aday, ‘biz’le başlayan cümlelerle seçim paradigması oluşturur. Seçim sonuçları açıklandıktan sonra sen, ben, biz ayrımı yapılmadan “85 milyonun kazandığı sonuçlar hayırlı olsun” şeklinde açıklamalar yapılır. Sonrasında kazananların lüks otellerde kutlamaları, devletin tüm imkanlarından faydalanmaları, çocuklarını özel okullarda okutmaları gibi ayrıcalıklar birbirini takip eder.
Hal böyleyken politize olup, siyaseti hasım noktasına kadar ileri götürmenin hiç bir seçmene faydası yoktur!
Siyasetin çok üzerinde olan sosyal yaşam bizi biz yapan değerlerle korunur, gelişir... Mesela acil bir hastalık geçirdiğinizde farklı siyasi görüşü olan komşunuz sizi hastaneye götürecektir veya 112 acili arayacaktır. Bir sıkıntıya düştüğünüzde akrabalarınız bu sıkıntıyı gidermek amacıyla elinden geleni yapacaktır. Ya da çocuklarınız aynı sıraları paylaşacak, beraber top koşturacaktır. Hepsinden önemlisi öldüğünüzde tabutunuzu sizi tanıyanlar taşıyacaktır.
Bahsettiğim kırgınlıklar sadece yakın çevre özelinde değil, sosyal medya üzerinden gerçekleştirilen tartışmalar içinde geçerli. Artık gencinden yaşlısına kadar ortalama her bireyin sosyal medya hesabı olduğundan siyasi taraftarlık bu mecra üzerinden yoğun şekilde kendini gösteriyor. Ve seçim startı verildiği günden itibaren sosyal medya üzerinden hakarete varan paylaşım ve yorumlar yapılıyor.
Size göre doğru olan bir yaklaşım başkasına göre yanlış gelebilir. Başkasının doğrusunu ise siz yanlış bilebilirsiniz. Bu nedenle her fikre empati kurarak duygularımızı ve tavırlarımızı şekillendirmeliyiz. Bunu sadece siyasette değil, aile içinde, iş hayatında, sosyal hayatta alışkanlık haline getirirsek boşa enerji harcamaz, hayata her daim pozitif bakarız.
Bizler Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi ile hepimiz dilimlenmiş karpuzun parçalarıyız. Her ne şartlarda olursa olsun, bizim gidecek başka yerimiz, yurdumuz yoktur. Kazananı, kaybedeni bir kenara bırakıp birlik beraberlik içinde ülkemizin geleceği için çaba göstermeli, tanıdığımız, tanımadığımız kişilerin siyasi tercihlerine saygı duymalıyız.
Erdoğan açık oy farkıyla inşallah kazanacak . CHP nin ümidi yok . Depremzedelere yapılanlar asla affedilemez . Pazartesinden itibaren Erdoğan liderliğinde güçlü hükümet bekliyoruz artık meseleler bekleyemez . Pahalılık , had safhada piyasa belirsiz . Çarşı pazar ciddi sıkıntıda. Kiralar anormal artmış velhasılı yeni hükümeti zorlu bir mücadele bekliyor halkın desteği boşa gitmemeli .