Kura sonucu kazandıkları hakları 600 bin lira ile 1 milyon lira arasında tutturdukları fiyata satanlardan dolayı şikayetler gelmeye başladı.
Son üç yıldır TOKİ’den alınmış ve borcu bitmemiş dairelerin devir işlemi yapılması durumunda imzalanmış sözleşmenin iptal olacağını, kendisinin, eşinin veya çocuklarının söz konusu konutta ikamet etmediklerinin tespit edilmesi halinde sözleşmenin feshedileceğini, tapu kaydı olmadan sadece iki kişi arasında anlaşma yapılabileceğini, sözleşmenin resmi devir yerine geçmediğini, ilerleyen günlerde ahlaki olmasa da hak sahibi ya da varislerinin iki kişi arasında imzalanan anlaşmadan vazgeçebileceğini her platformda dile getirdim.
TOKİ’den ev hakkı kazananlar, haklarını ikinci şahıslara, ikinci şahıslarda üçüncü şahıslara satarak rant sağladılar. Birileri uygun fiyata kağıt üzerinde evleri toplayarak, 600 bin lira ile 1 milyon lira arası fiyatla yine kağıt üzerinde üçüncü şahıslara sattı!
Bu şekil satılan konutların gerçek hak sahipleri, aldıkları ücreti az bularak ikinci bir pazarlık yapmak istediklerine ya da satıştan vazgeçmek istediklerine dair şikayetler alıyoruz.
Alt gelir veya yoksul grubundaki vatandaşlara yönelik yapılan TOKİ konutlarında hak sahiplerinin 1 yıl boyunca devir hakkı bulunmuyor. Bu durumda hak sahibi isterse hakkını geri alabilir. Ve mahkemeye müracaat edilse dahi iki kişi arasında yapılan sözleşmenin (noter huzurunda gerçekleştirilen böyle bir satış sözleşmesi yoktur) kanuni olarak hiç bir geçerliliği yoktur.
Bu nedenle başkasının üzerine kayıtlı olan evi alırken ve bir kağıt ile sözleşme yaparken iki kere düşünmek gerekir.
Ev ve Araç Fiyatları Düşer mi?
Sadece Erzurum’da değil, ülke genelinde kiralık ve satılık konutlarda son 5 aydır gözle görünür düşüş yaşanıyor. Gerek kredi kısıtlaması, gerek mevduat oranlarının yüzde 50’lerde olması, gerekse konut talebinin azalmasından dolayı fiyatların bölgelere göre yüzde 30’lara kadar gerilediğini gözlemliyoruz.
Ancak son günlerde gerek oto galericiler, gerekse emlakçılar “ev ve araç fiyatları artacak” diye dayattıkları fiyatlarla satış yapmak için farklı yöntemler kullanıyorlar! Bu kişilere vatandaşlar kanmasın. Kredi kısıtlaması, iç daralma devam edecek, ev ve araç fiyatları daha da düşecek...
Maliye Bakanlığı tüm enerjisini Eximbank’a yani ihracat odaklı yatırımlara harcıyor. Asgari ücrete gelen 5 bin lira zamla milyonluk ev ve araç alınamaz. Bu nedenle altın ve döviz borçlanarak ev ve araç almak isteyenler ya da 1 milyon liralık krediye 3 milyona yakın faiz ödeyecekler biraz daha beklesinler. Altın ve dövizin nereye kadar yükseleceği belli olmadığından ve 1’e 3 koyan faiz oranlarından kâr edeyim derken, elde ki bulgurdan olmamak gerekir...
Faize Para Yatırmamak Saçma!
Hafize Gaye Erkan bir gazeteye verdiği röportajda “KKM’den çıkanların %5’i hala anlayamadığım sebeplerden dolayı dövize gidiyor. Böyle bir faizle dövize geçmeleri matematiksel olarak saçma,” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Sayın Erkan’ın bu açıklamaları, Türk milletinin manevi hassasiyetini anlamayacak kadar ülkemize yabancı olduğunu gösteriyor. Her ne şartla olursa olsun, faizli parayı evine, ailesine götürmek istemeyen vatandaşların azımsanmayacak, Gaye Erkan’ın hiç bir zaman bilemeyeceği kadar fazla olduğunu belirtmek isterim.
Diğer bir husus, ABD’de çok önemli makamlarda görev yapmış, daha önemlisi Merkez Bankası Başkanlığı koltuğunda oturmuş birisinin hala iktidar ve ekonomi yönetimine güvenmeyenlerin olduğunu, günümüz şartlarında en sağlıklı plasman olan altına, dövize ve de konuta yatırım yapıldığını bilmemesine anlam veremiyorum.
Son olarak Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, meclis konuşmasında “çalışan ve emeklileri enflasyona ezdirmedik,” gibi açıklamalarda bulundu. Bakan Şimşek’in yaptığı işi beğenirim, iyi bir ekonomist olduğunu da her platformda söylerim. Ancak gözlerimizin içine bakarak yalan söylemesi yaptığı iyi işlere de gölge düşürüyor. Benim babam, 7 bin 500 lira emekli aylığı alıyor ve düne kadar asgari ücret 11 bin 400 liraydı. Bu rakamlar ve alım gücü ortadayken “enflasyona ezdirmedik” denmesinin aklımızla alay etmek olduğunu belirtmek isterim!
Asgari ücret beklentilere paralel olarak 17 bin 2 lira olarak belirlendi. Belirlenen ücrete, “makul” diyende oldu, “düşük” diyenlerde. Aslında asgari ücret hala düşük seviyelerde ve en az 20 bin lira olması gerekirdi. Ancak tüm sektörlerin finansal pozisyonunu etkilediğinden dolayı mevcut koşullarda belirlenen rakam, kötünün iyisi diyebiliriz...