Asgari ücret artışından sonra pek çok işletme ürünlerine ortalama yüzde 10 ile 30 arası zam uyguladılar. Zamları, kulaktan dolma bilgilerle değil, bizatihi kendim her gün kontrol ederek, fark ettim.
Bu zamlarla asgari ücrete verilen yüzde 49 artışın ortalama yüzde 20’si eridi. İlk aydayız ve yeni asgari ücretin belirlenmesine daha 11 ay var. Konuşmak için biraz erken ancak yılın ortasında asgari ücrete ara zam verileceğini düşünüyorum.
Tabi işletmeler bu zamları uygularken TUİK’in açıklayacağı rakam en fazla yüzde 5 olacaktır. Her evin vazgeçilmez 3 tüketim ürünü olan tereyağı, ayçiçek yağı ve yumurtanın bu ay içerisindeki artışı endekslense Ocak ayı artışın yüzde 30 olduğu görülecektir.
Fark ettiniz mi... Piyasada etiket hastalığı başladı. Deposunda eski fiyattan aldığı ürünlerden binlerce varken, yeni ürün gelmiş gibi, haram, helal gözetmeden etiket değiştirme hastalığı! Şikayet etmekle de bitmiyorlar. Sadece satıcılar değil, üreticilerde aynı şekilde artışlarını fahiş oranda yansıttıklarına dair duyumlar alıyoruz. Bakıyorsunuz, dolar afaki şekilde artmadı, kriz baş göstermedi, savaş çıkmadı. Sadece asgari ücretin artışı ile zamların yansıtılmasından anlıyoruz ki etiket değiştirmek için en küçük bir bahane aranıyormuş.
Zaten zincir marketlerin Whatsapp üzerinden kartel oluşturduklarını verilen cezalardan dolayı biliyoruz. Aynı fiyat listesine devam etmelerinden cezalarında yetersiz kaldığını gözlemliyoruz.
Market ve AVM’lerin yanında birde kötü fiyat davranışlarına ayak uyduran yerel işletmeler var. Mesela pek çok market ve dükkanlarda bir adet ekmek 6,5 liraya satılıyor. Ancak aynı fırından alınan ekmeği 4 - 5 - 5,5 liraya satan esnaflar da var. Kendileri ile görüştüğümde “4 liradan da kazanabiliyoruz” diyorlar. Demek ki az kazanç olsa dahi istendiğinde düşük fiyatla da kazanılabiliyor. Yine aynı cadde üzerinde kafe ile kahve arasındaki bir bardak çayın fiyat farkı 26 lira(!) Kahveye gittiğinizde bir bardak çayı 4 liraya içebiliyorsunuz, ancak yan tarafında ki kafede içilen çaya 30 lira ödeme yapıyorsunuz. Sonuçta iki taraf da esnaf ve iki taraf da satışlardan kâr elde ediyor. Ve aynı caddede kira ödemelerine rağmen birisi, diğerinden 7 katından fazla kazanıyor.
Sonuç itibariyle piyasadaki bozuk düzeninin bahanesini emtia fiyatlarının artışına bağlayanlar, bir bardak çayın maliyetini de izah etmek zorundadırlar.
Üretici, esnaf, market, sanayide usta, kombici, bilgisayar programcısı serbest piyasa olduğunu öne sürerek kafasına göre fiyat artışına gidebiliyorken, olan devletin verdiği ile yetinmek zorunda kalan sabit gelirlilere oluyor. TUİK’in dahi açıkladığı enflasyon oranının yarısı kadar artış alan işçi ve Bağ-Kur emeklileri bu zamlar karşısında muhtaçlığın da ötesinde dilenci konumuna itildi. Metropolü geçtim, Erzurum’da uygun bir ev kirası 6500 lira... En düşük emekli maaşının 10000 lira açıklanması empatiden ve merhametten uzak bir şekilde sadakaya dönüştü.
Bu nedenle emeklilere verilmesi düşünülen 6.ay zammından önce bir düzenlemeye gidilmesini bekliyorum. Aksi taktirde önümüzde kritik bir seçim var ve Ak Parti iktidarının en fazla oy aldığı emeklilerin tepkisi sandığa yansıyacaktır.
Evet Nurullah Bey birçok şey Doğruyu söylüyorsun eksik olanlar da var bu bu hükümet Artık insanları kandırmaya başladı 2023'ün Temmuz'da veri zammını vermedi yılbaşını erteledi yılbaşında da resmen açıklamasında dalga geçer gibi açıklama yaparak Sözde zam verdiğini ve kabine üyelerinin bizzat sırıttıklarına şahit olduk alay eder gibi bu gerçekten çok kötü bir görüntüydü 20-25 yıl oy verdik bitti artık buraya kadar sonucunu göreceğiz hep beraber ama şu anda SSK emeklileri hep sıkıntıda siz de biliyorsunuz Bunu herkes de biliyor ona göre abi kimse yas Sandığa gitmesin ya da oy vermesinler bu kadar
Sayın Yazar, enflasyon bir iktidarın karnesidir. Enflasyon düşük ise iktidar başarılı, yüksek ise iktidara başarısıdır. İktidar başarısız, çünkü ülke kötü yönetiliyor. Hep esnafı suçluyorsunuz da iktidarın hiç suçu yok mu ?. Siz hangi TÜİK ten bahsediyorsunuz ?. TÜİK, iktidar ne diyorsa onu yapıyor . Gerçek ve güvenilir bir kurum değil. Makyajlı bir enflasyon yapıyor, gerçekleri halının altına süpürüyor. Türkiye yüksek enflasyonda, Venezuela, zimbabyve gibi üçüncü dünya ülkelerinin altıncı sırasında . Yüzde yüz oniki enflasyon milleti canından etti. Enflasyon bir canavardir, kontrol edilmerzse devletleri yıkar. Ülkede ipin ucu kaçmış, ülke hiç iyi idare edilmiyor. Zam zam zam artık önüne geçilemiyor. Şu anda bu ülkede bütçe açığı, 1.3 trilyon ₺ dir. Yani on liranın karşılığı, 13 lira borç olmuştur. Asıl tufan seçimden sonra kopacak. Halk fakir ve perişan, ama yukaridakiler halen lüks bir hayat sürüyorlar. Bu böyle gitmez. Hoşça kalınız.