İnsan maddi bir beden içinde manevi bir varlıktır. İnanç ve diğer değerler manevidir. Doğru ve yanlış, güzel ve çirkin, iyi ve kötü gibi sıfatlandırmalar, insan hayatının manevi özelliğidir ve kişiliği belirler.
Bu hakikatlerin insanda görünme şekli o insanla ilgili yargıların da temelini oluşturur: ‘İyi adamdır, o bir yalancıdır, onun ahlakı bozuktur’ gibi yargılar, kişinin değerleri yansıtma biçiminden doğar ve kişinin ‘algı hakikatini’ temsil eder.
Demek insan söyledikleri değil de yaptıklarıdır.
Kişi, yalan söylememek, aldatmamak, hakşinaslık göstermek vb. pek çok manevi değere inandığını söylerken, önemsediği değerleri, söz ve eylemlerinde göstermediğinde, o, artık, zedeli bir mal gibi, görülecektir.
Kişinin gerçekliğinin ve güvenirliliğinin temeli inandığı değerlere göre yaşamasıdır. Güvenirlilik, bu yaşantının tabii bir sonucudur. Güven tesis etmiş kişinin, faraza o bir siyasetçiyse, vaat ettiği bir işi yapacağına delili, yemin billah etmesi değil, delili şahsın kişiliği olacaktır.
Millet İttifakı ve Güvenirlilik
Geride bıraktığımız 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışan liderlerin en önemli iki etki aracı şahsiyetleriydi.
Nitekim toplum güvenirliği daha sahih olan lideri tercih etti.
CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu Cumhur İttifakına oy veren kitle tarafından neden gerçekçi bulunmadı?
Kılıçdaroğlu’nun seçim söylemi ve yaptığı kimi vaatlerin kaynağı veya maliyeti belirsizdi. Yalan, abartı, yapılması mümkün olmayan kimi hukuki düzenleme vaatleri şüpheli karşılandı.
Seçmende, Millet İttifakı’nın Cumhur İttifakını eleştirilirken yalanı bir araç olarak kullanması güvensizliği artırdı.
Cumhurbaşkanlığına yeniden seçilen Erdoğan’ın, 20 yıllık iktidarında, seçmeni aldatmaması en büyük artısı idi. Millet, onun kişiliğini ve vaatlerini gerçekçi bulurken Kılıçdaroğlu’nun kişiliğini ve vaatlerini gerçekçi bulmadı.
Mevlana Hazretleri bu hakikati ne güzel ifade etmiştir:
“Güneş gibi ol şefkatte, merhamette
Gece gibi ol ayıpları örtmekte
Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte
Ölü gibi ol öfkede, asabiyette
Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.”