28 Mayıs 2023 itibariyle bir seçimi daha geride bırakmış olacağız.
Cumhur İttifakı büyük ihtimalle seçimden galip olarak çıkacak ve Recep Tayyip Erdoğan, yeniden Cumhurbaşkanı seçilerek görevine devam edecek.
Şahsen bir sürpriz beklemiyorum. Cumhur İttifakı’nın paydaşları AK Parti, MHP ve diğer bileşenlerini tebrik ediyorum.
Millet, muhalefete değil onlara güvendi. İnşallah bu güvene layık olur ve Allah’ın seçtiğine inandığım, aziz milletin, milli kimliği etrafında, Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederler.
Güvenilmez siyasetçi
Millet İttifakı’nın en önemli eksikliği güvenirlikti. Bunun seçmene yansıması şu şekilde gerçekleşti:
Agresiflik: Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu olsun ittifakın diğer parti başkanları ve parti sözcüleri olsun, seçmene güven veremediler. Konuşurken çoğu zaman saldırgan, tehditkâr ve düşmanca davrandılar. Bu, onların güçlü olduğunu veya haklı olduğunu göstermek için tercih edilen bir yol olarak görülmüş olabilir, ancak seçmendeki karşılığı, saygısızlık ve duygudaşlık eksikliğiydi.
İkiyüzlülük: Millet İttifakı, çok başlılığın getirdiği baskının bir sonucu olarak da güven veremedi. Farklı görüşlere sahip partiler, oluşturdukları ortak metinlerle toplumun karşısına çıkamadılar. Hukuk, eşitlik, adalet, paylaşım, istihdam, dış politika, terör, sanayi, savunma sanayii, vb. konularda farklı görüşler ileri sürüldü. Hele milli kimliği tehdit eden LGBT, PKK ve FETÖ’cülük gibi kitlesel tepki çeken konulardaki yanlı ve esnek dil seçmeni üzdü. Pek çok tutarsız konuşma yapıldı. Millet İttifakı Siyasetçileri, çoğu zaman söyledikleri ile yaptıkları arasında tutarsızlık gösterdiler. Bu, onların güvenilirliğini ve dürüstlüğünü zedeledi. Hele ikinci tur sürecinde, ‘kim olursan ol gel; çünkü ben bu ülkedeki her şeyim; ülkücüyüm, muhafazakârım, milletçiyim, solcuyum, Sünni’yim, Alevi’yim, Türküm, Kürdüm, Ermeni’yim’ şeklindeki kuşatıcı dili, seçmen samimi bulmadı ve ikiyüzlülük olarak gördü. Bir kere daha anlaşıldı ki; politik kişi, olmadığı şeyi söylerse sadece seçim kaybetmez aynı zamanda o, toplumca ikiyüzlü olarak etiketlenir.
Bencillik: Siyasetçiler, bir şahıs gibi, kendi çıkarlarını veya partilerinin çıkarlarını halkın çıkarlarının önüne koyabilirler. CHP ve HADEP, bu tip partilerdir. Bu, ideolojik bencilliktir. Oysa her partinin birinci hedefi topluma hizmettir. CHP ne HADEP (diğer isimleriyle birlikte) halktan uzaklaşmış politik taraftarlarının temsilcisi olmuşlardır. CHP’nin 1950’den beri seçim kazanamamasının nedeni milli kimliği kucaklayamamasıdır.
Güvenilir siyasetçi
Güvenilir bir siyasetçinin özellikleriyse; kişilik, karakter, yetenek ve becerikliliktir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu özelliklere sahip bir siyasetçi olduğundan, kırk yıllık başarı dolu bir siyasi öyküye sahiptir. Erdoğan, gerçek siyasi bir liderdir; onda gözlenen başarılı siyasetçi özelliklerinden bazıları şunlardır:
Liderlik yeteneği: Erdoğan, güvenilir bir siyasetçidir. Toplum buna inanmıştır. Erdoğan, bir grubu yönetme, organize etme ve yönlendirme yeteneğine de sahip. Etkili kararlar alabilen, uzak görüşlülük sahibi, ekibini ve diğer insanları motive eden bir liderdir.
İyi bir dinleyici olmak: Erdoğan, güvenilir bir siyasetçi olarak; halkın ihtiyaçlarını ve endişelerini anlamaktadır, bunu onları çok iyi dinlemesine borçludur. Karşısındaki kişinin söylediklerini dikkatle dinleyip anlamaya çalışmakta, acısına ve sevincine, samimi bir şekilde iştirak edebilmektedir. O, duygudaşlık kurabildiğinden dolayı insanların bakış açılarını da öğrenmekte ve bunu siyasetine taşıyabilmektedir.
İletişim yeteneği: Erdoğan güvenilir bir siyasetçi olarak, ülkesindeki insanlarla tabii bir şekilde ilişki kurabildiği gibi tüm dünya liderleriyle de samimi ilişki kurabilmektedir. Onu tanıyan dünya liderleri sadece takdir etmektedirler. Erdoğan’ın liderlik becerileri dergilere manşet olmakta gazeteler ve TV’ler hemen her gün ondan söz etmektedir. Erdoğan, karşısındakine güven vermekte, stratejik düşünmekte, muhatabını motive etmektedir.
Erdoğan’ın diğer bazı liderlik özelikleriyse şunlardır: Ekip çalışması yapmak, insanların ihtiyaçlarını karşılamak, adaleti tesis etmeye uğraşmak, ülkenin çıkarlarını savunmak...
Bir söz vardır: Lider olunmaz doğulur! Erdoğan galiba lider doğanlardan. Ne var ki, başarı, eğitim, uygulama ve deneyime de bağlıdır.
Son notumuz şudur: Siyaset yapmak isteyenlerin başarılı olması ve uzun süreli bir siyasi figür olarak varlıklarını koruması aşağıda özetlediğimiz ilkeleri samimiyetle temsil etmelerine bağlıdır:
Kati bir ideolojiden uzak durmak, milli kimliğe sahip çıkmak, saldırgan davranmamak, ikiyüzlülük etmemek, bencilikten kurtulmak, ülkenin çıkarlarını savunmak, yasaları uygulamak, adaleti sağlamak, insanların ihtiyaçlarını karşılamak, iyi bir dinleyici olmak, ekip çalışması yapmak, herkesle iletişim kurmak ve insanlara güven vermek. Kılıçdaroğlu örneğinde olduğu gibi, bu konularda tabii bir samimiyet noktasına gelemeyen parti genel başkanları lider olamaz ve seçim kazanamazlar.