Sosyal medyada gezinirken iki gencin gitar eşliğinde söylediği şarkı dikkatimi çekti. Çok yakından tanıdığım bu melodi Füsun Önal’ın 1976 yılında seslendirdiği, “Ah nerede vah nerede” şarkısına aitti.
Biraz dikkatle dinleyince gençlerin şarkı sözlerini değiştirdiğini ve yaşadıkları sorunları aslında şarkı gibi dinlettiklerini fark ettim.
Belli ki seslerini duyurmak isteyen gençler bu yola başvurmuş, sazlı sözlü anlatırsak bizi birileri duyar, anlar diye düşünmüşler.
Şarkının sözleri şöyle;
Okuduk hamal gibi inek gibi bunca sene
Tam işe muhtaç olunca şart dediniz tecrübe
Güvenin aslan gibi bu gençlere
Ya da açmayın her adımda bir üniversite
***
Nerde erittim maaşımı bilmem
Az şekere az bibere
Nerde unuttum kalanını acaba
Sigortaya muayeneye
Şahini satalım 50 bine
Ne olurdu yerinde duraydı,
Daha dün arabam şuradaydı.
Dön köyüne bin eşeğe,
Hoşafı da bölüşürsün ikiye…
İşte 70’lı yıllardan bu yıllara miras gibi kalan “Ah nerede vah nerede” şarkısının sözleri böyle devam ediyor. Alkışlamak lazım. Belki anlatıyor olsalardı bu kadar etki yapamazlardı.
Müzik evrenseldir. Bu nedenle bin sözle anlatamadığınız bir şeyi tek ezgi ile nakşedersiniz kalplere...
Gençlerde bu yolu seçmiş, başarılı olmuşlar.
Bu kadar stresli günlerin yaşandığı bu dönemde toplum olarak gülümsemeye çok ihtiyacımız var.
Sadece bizim mi?
Birde belediye başkanı olmak için sahada ter döken…
Tek bir oy için kilometrelerce yol giden...
Gece gündüz demeden çalışan siyasilerin de gülmeye ihtiyacı var.
Neyse sabredelim şunun şurasında sandığın gelmesine ne kaldı, bakalım son gülen kim olacak?
Sanki, bu ülkeye hizmet etmek yerine, Fatih Erbakan " ülkeyi batırıyor, batırmaya devam ediyor " diyor, belki bir bildiği vardır ki bunu söylüyor. Kısaca bu ülke iyi yönetilmiyor. Halk mutsuz ve huzursuz. Pahalılık halkı canından bezdirdi. Zengin vergi ödemiyor, devlet 2023' de 994.4 milyar vazgeçilmiş vergiyi almadı, bunu halkın sırtına vurdu, kkm ucubesine fakirden alıp zengine 735 milyar verdi. Zaten bu ülkede 22 yılda mutlu bir azınlık oluştu,iktidar da onlara hizmet ediyor, 53 milyon yoksulluk, 15 milyon da açlık sınırının altında yaşıyor. Bu utanç vericidir. Hiç böyle bir ülke olur mu ? Olmaz. Neden olmazın cevabı ortada. Enflasyon bir hükümetin karnesidir. Enflasyon düşük ise hükümet başarılı, yüksek ise başarısızdır, ülke kötü yönetiliyordur . Evet ülke kötü yönetiliyor, seçimden sonra da tufanı göreceğiz diyor uzmanlar. Bir şehiri almak için, ülkenin bütçesi feda ediliyor.Yazik, bu halka çok yazık. Belki bu halk seçimde bunu farkeder de gereğini yapar. Yoksa... Selamlar.
Nerdeyse eskilerin tabiriyle bir dilim ekmeğe muhtaç durumda. Dış borç 483 milyar dolara çıkmış, dünyanın 16. ekonomisi iken , 19. ekonomisi olduk. Enflasyon son yılın en kötüsü, faizler, vergiler,zamlar son otuz yılın en kötüsünü yaşıyor. Üretim bitti, herşey dışarıdan ithal ediliyor. Enflasyonda dünyanın 3. , faizde, 5. ülkesi olarak, üçüncü dünya ülkeleri ile ne ayıp ki aynı sıradayız . 2002' de MB' de net 34 milyar dolarımız vardı, şimdi, -53 milyar dolar. Çokça üreten, fazlasını satıp getirip bütçesine koyan halkına harcayan, o kendine yeten yedi dünya ülkesinin yerinde şimdi yeller esiyor.İsraf eden , tüketim çılgınlığıňi seven , hesabını kitabını bilmeyen, dış ülkelerdeki tefecilerden yüksek faizle borç alıp yaşayan bir ülke olduk. Kendi vatandaşı yerine on milyon çapulcu Suriyeliye hizmet eden onlara paramızı harcayan ülke olduk.Tabii ki sarayda yaşayanin, halktan ne haberi olur ki ?Yazılacak çok şey var da biz kısa tuttuk. Böyle bir ülkenin halkı nasıl mutlu olur ki ? Selamlar
Sayın Hanımefendi, bu iktidar, bu yirmi iki yılda, yaptığı yanlış icraatlardan dolayı, bu millete gülmeyi unutturdu. Millet dediki koalisyonlardan bıktık, tek başına bir iktidar gelse de bizi bu sıkıntılardan kurtarsa. Ama gelen gideni çok hem de çok arttı. O koalisyonlara rahmet okuttu. Biz dedik ki bu iktidar ; milli geliri 2 trilyon dolara, fert başına milli geliri 35-40 bin dolara çıkarır, enflasyonu 5' e, faizleri 3' e indirir, Türkiye'yi dünyanın gelişmiş on ülkesi içerisine sokar, ihracatı 500-600 milyar dolara çıkarır, ihlthalati 165 milyar dolardan, 25-30 milyar dolara çeker, cari açık hiç olmaz, çok çalışıp çok üreten ülke olur, halk mutlu ve mesut olur, refah içerisinde, güler yüzlü bir millet ve ülke olur. Tek başına bu ülkeyi 22 yıl yönetti, elini kolunu tutan da yoktu, ne yazık ki bu söylediklerimizin hiç birisini yapamadı, aksine ülkeyi çok çok geriye götürdü. Ülke şu anda çok kötü bir durumda. Halk yoksulluk ve fakirlik çekiyor. Halk perişan, inim,inim inliyor.
Siyasetiler ömür boyu gülmesinler inşallah