Geçtiğimiz yıl havaların insanın nefesini kestiği günlerde Aziziye İlçesindeki evine gitmek için yola çıkan A.T, üniversite kavşağına geldiğinde soğuktan eli yüzü donmuş bir gencin el kaldırdığını görür.
Önce bir tereddüt yaşar ama gencin halini görünce otomobiline alır. Hataylı olan genç, Atatürk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Lojistik bölümü öğrencisidir.
Sürücüye arkadaşları ile birlikte Aziziye’de kiraladıkları evde kaldıklarını anlatan genç, ilçe girişinde her hangi bir yerde indirilmesinin kendisi için yeterli olacağını söyler.
İlçe girişinde sürücü yavaşlar durmak için uygun bir yer bakarken kavşakta kırmızı ışığa uymayan daha sonra alkollü olduğu anlaşılan bir sürücü, aniden kendilerine çarpar. Çarpmanın şiddetiyle otomobilin önü ile arkası birleşir. Araçtaki genç öğrenci ile sürücü ağır yaralanır, tedavi altına alınırlar.
Bir süre yoğun bakım sürecinden sonra gözlerini açan sürücü, hayatta kaldığına üzülsün mü sevinsin mi bilemez…
Yardım için otomobiline aldığı üniversite öğrencisi bir bacağını kaybetmiştir ve ailesi evlatları donmasın diye otomobiline aldığı sürücüden davacı olmuştur!
Nasıl olur demeyin yasal olarak tanımadığı kişiyi seyahat için otomobiline alan sürücü ne yazık ki kanunlarımıza göre suçludur.
Bir yılı aşkın zamandır adliye koridorlarında derdini anlatmaya çalışan sürücü A.T, ne aileye ne de mahkemede haklı çıkabildi. 7 yıl hapis cezası ile yargılanan sürücü, ‘iyi niyetimin bedelini ödüyorum’ derken, o gün yalvar yakar otomobiline binen genç ise ifadesinde belediyeyi suçladı…
Saat 22.00’dan sonra ilçeye hiçbir toplu taşıma aracının olmadığını, olsa dahi çok kalabalık olduğu için binemediklerini anlatan üniversiteli genç, geç kalmaları durumunda mecburen otostop çektiklerini anlattı. Hatta bazı kız öğrencilerin iyi niyetle bindikleri hususi otolarda tacize uğradıklarını iddia etti.
Bu arada gencin sakat kalmasına neden olan ve asıl kazayı gerçekleştiren sürücü de yargılanıyor.
Ortada ölen yok ama hayatı kayan iki insan var. Biri ayağını kaybettiği için hem engelli olmuş hem de okulunu bırakmak zorunda kalmış. Diğeri ise merhametinin kurbanı…
Yargılamada ortaya nasıl bir sonuç çıkar, kim ne kadar ceza alır onu dava sonucunda göreceğiz.
Ancak ulaşım bu kentin en önemli sorunu…
Aziziye ise toplu taşımada en sıkıntılı bölge…
Sabahın erken saatlerinde onlarca öğrencinin yollarda otostop çektiğini görüyoruz. Gece vakitlerinde ise duraklar el kaldıran gençlerle dolu…
Sahi bunları Erzurum Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı görmüyor mu?
İlçede kaç tane öğrenci yurdu var, otobüs dışında hiçbir ulaşım aracı yok. Mesela neden bu bölgede minibüs hattı yok?
Eminim bu konuda sayısız şikayet vardır. Kağıt üstünde belli ki her şey yolunda ama pratik de durum pek de öyle değil.
Bu davada bence sanık koltuğuna belediye de oturmalı. Bize emanet edilen bu çocukları daha evine ulaştırmayı becerememişiz. Önümüze onlarca proje yığsanız ne hükmü var...
19 yıl ak partili olarak 2021 yılında ayrıldım, liyakat olmayan kişilerin ise alınması,torpil,adamcılık, tanıdıklara ihale vb duyumları herkes gibi beni de rahatsız edince ayrıldım.Et kombinası kuyruğu, belediyelerdeji adamcılık,kayırma,bunlar AK Parti'nin ayıpları, Recep Tayyip Erdoğan herkesin başına bir adam mı diksin.İl ve ilçe başkanları da iyi biliyorlar oy uğruna kimlere taviz verilmemiş ki,market ve esnaf denetimi yapmayan bir belediye yumağı,2.organize sanayinin yer tespiti ve sonrasında yaşanan rezillikler.6 tane milletvekili var ama kimse doğru dürüst tanımaz,ne iş yaparlarsa kimse bilmez.
Haklısınız Sevda hanım. İlçede 3 tane büyük yurt var. Ayrıca kiraların uygun olması nedeniyle ilçede evlerde kalan epey sayıda öğrenci var.Haliyle okul saatlerine tekabül eden belli saatlerde çok fazla otobüs ihtiyacı oluyor. Çözüm çok basit. Belirlenen saatlerde yurtların önünden sadece öğrencilerin binebileceği nonstop ekpres seferler koyarak mesele halledilebilir. İkişer tane körüklü büyük otobüs bu iş için yeterli olur. Böylece diğer normal hat seferleri rahatlar. Ama çözüm için iyi niyet ve bu işi dert edinmek gerekiyor. O da yetkililerde var mı bilemiyorum.
Sayın Hanımefendi, çok güzel demişsiniz, " önümüze onlarca proje yığsaniz" diye. Evet Erzurum'da, ulaşımda çok büyük sıkıntılar var. Bir türlü giderilmedi. Birkaç kere ulaşım daire başkanlığına gittim, yüzyüze görüştüm, ama fayda etmedi. Bizim oğlan bina okur, döner döner yine okur misali. Zaten vatandaşın bu taleplerini hiç duymuyorlar bile. Mesela et kuyruğu tam bir eziyet. Yetkililere bizzat söylememe rağmen, yine devam. Mesela bu esnafı denetleyin dedik, aldıran yok. Denetim hiç yok. Vatandaşla ilgilenen yok. Vatandaş kendi haline kalmış. Bunlara bakınca sanki bu ülkede iktidar yok diyesi geliyor insanın. Malumunuz,enflasyon tavan yapmış, inanın biz sahada bunu görüyoruz, vatandaşın canına tak etmiş. Fiyatlar her gün artıyor, alım gücü yok oldu. Hatta tanıdık bir ulusal market çalışanı, bizim bir personelimiz, sürekli etiket değiştiriyor, onun işi o dedi. İşte , yetkiler paylaşılmazsa tek adam rejiminin sonu budur. Ama yarın gidip yine yüzde 70 oy verecekler. Selamlar.
Hepimiz arabamıza öğrencileri, yolda kalanları alıyoruz... Çok üzüldüm... Demek ki daha dikkatli ve tedbirli olmak zorundayız... Bu arada herkes üzerine düşeni, görevini, sorumluluğunu hakkıyla yerine getirmeli...