İstanbul Üniversitesi Şehir Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan ve 2021-2022 dönemi verilerinin kullanıldığı İller Arası Rekabet Endeksi açıklandı.
Bir ana endeks ile 15 alt endeks (demografik, altyapı, ulaşım, sağlık, eğitim, sosyal yaşam, makroekonomi, dış ticaret-sanayi, finansal piyasalar, turizm, tarım, inovasyon, girişimcilik, yükseköğretim, teknolojik altyapı) kapsamında toplam 245 gösterge kullanılarak hazırlanan raporda doğal olarak Erzurum adını aradım.
En azından ‘turizm, sağlık ve eğitim başlığında yer almıştır’ diye rapor içerisinde gezinip durdum.
Oldukça uzun olan raporda Erzurum sadece bir bölümde yer alıyor. Araştırmaya göre, sağlık endeksinde İstanbul, Ankara ve Antalya ilk sırada yer alırken, 10 bin kişiye düşen yatak sayısında en yüksek değere sahip kent 53 yatakla Elazığ oldu. Elazığ'ı 47 yatakla Bolu, Erzurum, Edirne ve Isparta takip etmiş…
Turizm başlığında birçok kent atağa geçerken kış turizmde söz sahibi olan, 2025 Turizm Başkenti seçilen Erzurum, sıralamada yer bile alamamış. Tarımda ise esamesi bile okunmamış.
Zirvede yer alan iller; altyapı endeksinde İstanbul, Karaman ve Ankara, ulaşımda İstanbul, İzmir ve Kocaeli, eğitimde ise Burdur ve Erzincan…
Aslında konuya sadece Erzurum olarak bakmak da doğru değil. Zira birçok başlık altında incelenen değerlere göre Doğu ile Batı arasındaki makas açıldıkça açılmış.
İç Anadolu atılım yaparken Doğu geriye gitmiş. Bu geriye gidişin tüm faturasını elbette devlete kesmek işin en kolay yanı…
Kendimizi bildik bileli aynı nakaratları söyleyip duruyoruz. Üstelik bunları sadece biz değil zaman zaman siyasilerden de dillendirenler oluyor.
Demek ki söylemlerin bize bir faydası olmuyor. Şöyle bir silkelenip kendimize gelmemiz gerekiyor. Durum gösteriyor ki bir kurtarıcı gelip bizi düştüğümüz kuyudan çıkarmayacak.
O halatı da biz bulacağız. Evvela birlik olacağız. Çok ortalık şirketler kurup el birliği ile önce kendimizi sonra kenti kalkındıracağız.
Devlet teşvik üstüne teşvik verse, biz yine dışarıdan gelecek yatırımcıya umut bağlayacağız. Gelmiyor kardeşim; iklim zor, 5 koyup 3 kazanıyorsun. Ulaşım ve enerji maliyetleri yüksek, iş gücü potansiyeli dar, pazara ulaşmada sıkıntı yaşanıyor.
Tüm bunları bizim çözümlememiz, el birliği ile siyasi erki çalıştırmamız, doğru projeler yapıp kişisel değil kent yararına talipler oluşturmamız gerekiyor. Eğer biz harekete geçmezsek daha çok kan kaybederiz. Şehirleri şehir yapan içinde yaşayan insanlarıdır.
Kentte gayrimenkuller hızla el değiştiriyor. Kaliteli göç verip kalitesiz düşük profilli insan göçü alıyoruz.
Yarın hadi birlik olalım deseniz el tutacak insanımız kalmayacak. Amacım umutsuzluk falan aşılamak değil, tam aksi var olan umutlarımızı yeşertmek hala vakit varken harekete geçmek...
Siyasileri çalıştırmak, kendi değerlerimize sahip çıkmak, elimizde var olanlarla hep birlikte büyümek…
Başka bir Erzurum olmadığına göre bize kalan mirasa sahip çıkmak...
Ya birlik oluruz ya hep birlikte yok oluruz…
ERZURUMUN KALKINMASI İÇİN İKTİDARA EN AZ YÜZDE 95 ORANINDA DESTEK VERMESİ LAZIM