Haliç notları…
PERDER Başkanı Ömer Düzgün, yarım saatlik konuşmasında sözü onlara getirdi, Haliç’den açık açık söyledi, hariçten gazel okumadı. Yerel zincirler artık ulusal marketleri istemiyor ve bundan böyle açılmalarına bir takım yasal kısıtlamalar getirilmesini talep etti. Haklı oğlu haklı!
Ekonomik gidişatla ilgili düşüncelerin sıklıkla dile getirildiği konuşmaların içeriklerinden çok görsel gösterileri ve birlik beraberlik temasının güzel şekilde vurgulanmasına damga vuran bir fuar oldu. Nar meyvesi, cuk oturmuştu o birliktelik duygusuna. Bir olunca bereket olur dedirtti gerçekten. Bu dört dörtlük proğrama imza koyan özellikle organizasyon firmasını ayakta alkışlıyorum. Bravo!
Müzisyen Metin Özülkü’yü keşfettim. İnanılmaz enerjisiyle salonda bulunanları coşturdu ve ilerleyen yaşına rağmen sahne performansı ile izleyicilerden tam not aldı. Maşallah!
Kadir Çöpdemir, bu alanda usta bir sunucu olduğunu gösterirken, keyifli sunumuyla izleyenlere ‘iyi ki onda karar kılınmış’ dedirtti, ‘Aliş harikalar diyarında’yı yaşattı bize. Tebrikler!
Yerel zincirlerin stantlarında ikramdan kaçınılmadı, yok yoktu. Sponsor firmalar konuklarının bir dediğini iki etmedi, hiçbir masraftan kaçınmadı. Helal olsun!
Yerel zincir yöneticileri için iyi bir buluşma ve ticari anlaşma yapma zemini oluşturuldu. Hafta içi olmasına rağmen katılım yüksek boyuttaydı, bir çok iş bağlantısı kurulmasına bizatihi şahit oldum. Kral iş!
Arko ve Duru gibi önemli markaların babası EVYAP’ın stantı, benim en çok rahat ettiğim ve evim gibi hissettiğim stant oldu. Bunda kuşkusuz sahiplerinin Erzurumlu olması rol oynadı. Çok yaşa!
Böylesine büyük katılımlı bir fuarın Haliç Kongre Merkezi’nde yapılması, on numara beş yıldız bir karardı, altına imza atanları kutluyorum. Bin maşallah!
Ömer Düzgün konuşurken arka sıralarda beraberindeki heyetle onu dinleyenlerden biri olan babası İskender Düzgün’ün gururlu ve dahi duygulu hali, dikkatlerden kaçmadı. Süper!
Arkadaşları Ömer Düzgün’ü bu anlamlı proğramda Yusuf Çizmelioğlu, Atamer Kızıl, İbrahim Kınık, Adem Çizmelioğlu, Abdullah Kartal, Sinan Dağoğlu, Hanifi Toprak gibi iş insanı arkadaşları bir an olsun yalnız bırakmadı, her an yanında oldu. Yaşasın!
Ömer Düzgün’ün başkanlığını yaptığı yerel zincirlerin buluşmasından ‘uzun lafı kısası’ izlemlerim...
Kendi şehrinde 23 markete imza atan ve perakendecilik sektörüne adını altın harflerle yazdırmış olan Ömer Düzgün PERDER başkanlığına tesadüfen gelmemiş, onu anladım. Özellikle yerel zincir yöneticilerinin ona gösterdiği ilgi ve saygı, onun bu göreve niye getirildiğinin en basit örneğiydi. Kutlarım
---
İlk’lere talipler!
Tarihe kaydolundukları için ilk’ler hep önemlidir. Erzurum siyaset sahnesinde ilk’leri yaşayanlar her daim konuşulagelmiş, aradan yıllar geçse de gündemde hep yeralmışlardır. Yaklaşan yerel seçimler öncesinde özellikle belediye başkanlığı konusunda ilk’ler var yine gündemde. İlk defa ‘bir Büyükşehir Belediye Başkanı 3’ncü kez aday olacak, kazanacak mı?’, cevabı beklenen soruların başında geliyor. Bunun yanında Aziziye Belediye Başkanı için de üçüncü kez aday olması halinde bir ilk’i gerçekleştirme şansı var. Gerek Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve gerekse Aziziye Belediye Başkanı Muhammet Cevdet Orhan eğer üçüncü kez aday gösterilirse, ayrıca kazanırsa tarihe geçecek ve Erzurum’da üst üste 3 kez belediye başkanı olan isimler olarak hafızalara kazınacak. En fazla iki dönem belediye başkanlarının olduğu Erzurum’da bir üçüncü kez olma şansı bakalım, yeniden adaylıkları gündemde olan, dillendirilen bu 2 isime vuracak mı? Bugünlerde hepimiz açısından merak konusu olduğu gerçek. Onların olabilir ama bizim acelemiz yok, bir şekilde öğrenmiş olacağız. Ne olup ne bittiğini hep birlikte bekleyip göreceğiz.
---
Söz alırım, söz satarım..
Neşet Ertaş usta demiş ya. ‘Nerede bir türkü söyleyen varsa korkma, yanına otur. Çünkü kötü insanların türküleri yoktur’ diye. Sanki hocamı anlatıyor, Ekrem Yıldırım hocamı. O ki, ömrünü öğrencilerine adamış, emeklilik sonrası şimdilerde köşesine çekilmiş, yol yordam bilen, sıcağı soğuğu yaşamış, ölü görmüş ağlamış, düğün görmüş oynamış rol model bir eğitimcidir o. Yıllar sonra o’nu Taşmağazalar’da kendine ait boş bir dükkanın içerisinde tek başına otururken gördüğümde, şaşırmadım aslında. Ona böylesi de yakışıyor. Özlemişim de, sandalyeyi çektim, çöktüm yanına. İşyeri boş ama sohbeti dolu bir ağabeydir. Yılların yorgunluğunu atıyor adeta. İnanılmaz mutlu, inanılmaz huzurlu, inanılmaz dingin. Hem de böylesi bir dönemde, hem de Taşmağazalar gibi bir semtte ticaret yapmak dururken, o dostlarıyla beraber olmak için bir süredir açık tuttuğu o boş dükkanında söz alıyor, söz satıyor. Dinlemelere doyamıyor onu insan. Onu ben Erzurum’a hamburgeri sevdiren adam olarak bilirim. Eski Dadaş sinemasının yanındaki büfesi, biz yaştakilerin efsanesidir. Tanışıklığınız varsa gidin derim. Çayı kahvesi de kelamı gibi boldur. Kentin az olanlarından. Çok ola, hep var ola!
---
Bu hastane o hastane olsun!
Yıllardan beridir Erzurum’da ikinci bir özel hastane mevzusu konuşulur dururdu. Şehir efsanesi haline gelen bir takım söylentiler vardı ve bir çok ile rağmen Erzurum’da ikinci bir özel hastanenin açılmasını hep ‘yukarıdakiler engelliyor’ deniliyor, bu söylenti kulaktan kulağa yayılıyordu. Geçtiğimiz günlerde Sağlık İl Müdürü Dr.Gürsel Bedir ile bu konuyu konuşmuş, ‘Gerçekten birileri mi istemiyor ikinci hastaneyi?’ diye sormuştum, o da böyle bir şeyin söylenti olduğunu, doğru olmadığını söylemişti. İl Müdürü, kendilerine gelen resmi bir talep olmadığını da sözlerine eklemişti. Nihayet sonunda son günlerde bir müteşebbisin hastane talebinde bulunduğunu ve Yakutiye Belediyesi’nin de buna karşılık mecliste imar düzenlemesi yaptığını, bu konuda adım atıldığını duyuyorum. Talip olanlar kimdir, nedir, henüz bir bilgiye ulaşmış değilim.
***
Önceleri ismi sıklıkla gündeme gelen Kayserispor eski başkanlarından Erzurumlu Dr.Erol Bedir çok istekliydi ama görünen o ki başka birileri ikinci özel hastane açmayı kafaya koymuş, ilk adımı atmış bile. Aşağı yukarı inşaat alanının yeri de belliymiş. Ben buradan naçizane bir teklifte bulunuyorum. 1.Organize Sanayi’de bulunan FETO’ya ait iken, sonrasında Sağlık Bakanlığınca Bölge Eğitim Hastanesi’ne devredilen ve BEAH olarak bir süre hizmet veren o bina pekala o yeni hastane olabilir. Kaldı ki alt yapısı da olan, fevkalade bir yer. Burası olamaz mı? Şu anda boş duran ve adeta kaderine terkedilen bu yerin, yeni ikinci özel hastane olmaması için hiçbir sebep göremiyorum. Depreme dayanıklı değil söylentilerini de ‘safsata’ olduğunu belirtmek isterim. Oranın öyle durması herşeyden önce milli ekonomiye darbe! Bu benim son kararımdır.
---
BABA SÖZLER :
Gerek yok her sözü laf ile beyana. Bir bakış bin söz eder, bakıştan anlayana! (Mevlana)
DUVARIN DİLİ :
En çok sustuğum yerden kanıyorum!