Hatırlayın o günlerde Erzurum ülke gündeminden inmiyor, “Şehir kurtuldu, Cumhuriyet tarihinin tek seferde yapılan dev bütçeli yatırımı Erzurum’a yapıldı, Kış Oyunları kentin kaderini değiştirecek” manşetleri atılıyordu.
Show TV’de aktif muhabirken o günlerin canlı tanıklarından biriyim. Dönemin Başbakanı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 2011 Dünya Üniversite Kış Oyunlarının Erzurum’da yapılması için elini taşın altına koydu.
25. Winter Universiade 2011
25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları için hiç bir masraftan kaçınmayan Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin tek seferde yapılan en büyük bütçeli yatırımının Erzurum’a yapılması için onay verdi. 600 milyon liralık yatırım için dönemin siyasileri ve bürokratları Başbakan Erdoğan’a, “Erzurum bu yatırımlarla kalkınacak. Bacasız sanayi olacak. Türkiye’de ilk atlama kuleleri Erzurum’da yapılacak. Dünya sporcuları burada kamp yapacak. Erzurum dünyanın kış sporları merkezi konumuna gelecek” diye görüş belirttiler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan oyunların başlamasından bir gün önce bizzat bana açıkladı. Bu başlıkları, oyunlar için yapılan yatırımları ve dev bütçe aktarımını… Mutluluğu yüzüne yansıyan Erdoğan, her seferinde kendisine destek veren kente yatırım yapmanın huzurunu yaşıyordu.
Aslında haklıydı. Şayet yatırımlar gereği gibi yapılsaydı bugün Erzurum bu başlık üzerinde ciddi kazanımlar sağlayacaktı.
***
Ama olmadı, Türkiye’nin ilk ve tek atlama kulelerinin pistleri oyunların ardından kaydı!
Müteaahitte kusur bulundu, tekrar bütçe çıkarıldı, pist söküldü fore kazık çakıldı. Makyajlandı, sözüm ona hazır hale getirdi. Gelin görün ki yine olmadı. 90 ve 120’lik rampalardan hiç atlanamadı. Kuleler en son 2015 yılında sporcu gördü.
Birkaç yıldır tadilatta olan tesisler için yeniden bütçe ayrıldı. Otel revize edildi, çevre düzenlemesi ve ağaçlandırma yapıldı. Ancak atlama kulelerinden hala ses yok!
Tesisler uçurtma şenliği, siyasi parti kongreleri, kış sporları festivali açılışlarını gördü. Bir tek gerçek sahipleri olan kayakla atlama sporcularını göremedi.
***
Amacına uygun hiç çalışmadı ama kabul edelim ki milyon dolarlık simgemiz oldu.
Yüzlerce çam ağacı kesilerek yapılan kuleler için vatandaşlar ve TEMA avazı çıktığı kadar ‘orada toprak kayması var’ diye bağırdı ama kimse duymadı. Bugün sürekli arıza çıkaran, her seferinde para yutan ama hala dik duran bir atlama kulemiz var.
***
Her yıl kayakla atlama milli takım sporcuları, yüzbinlerce Euro verip yurtdışında kamp yapıyor, harcanan paralar nerdeyse yatırım bedeline yaklaştı.
O gün bütçeyi har vurup harman savuranlara, kuleleri inşa edelere ne oldu? Tabi ki hiç bir şey, bedel ödeyen çıkmadığı gibi aralarında ödüllendirilenler bile oldu.
Merak ediyorum, sorumlular bugün yaşananlar karşısında ne hissediyor?
Hiç mi vicdanları sızlamıyor?
Tortum sahipsiz bir yer dogru kararlar alinip halkini elde tutmak lazim millet imkanlardan dolayi farkli yerlere göç etmek zorunda kaliyor....
Cok dogru bir tesbit tesekkurler gecnlerin zaman gecirecek enerjilerini atabilecegi bir yer olmadigindan genclerin kisitli imkanlari olmasi cok sikintili universite ogrencileri halk olarak farkli yerlere yoneliyo yani bunu tortumda birisi yapip para kazansa kotumu olur yani o yuzdende gencler hep yanlis isler peşine düşmuşler
Sevda hanım Allah razı olsun mükemmel bir konuyu ele almışsınız fakat ne hikmetse kimseye hesap sorulmuyor çok enteresan bu bir devlet malı meselesi değil mi. Hal böyle olunca diğer yönetici ve daire amirleri kurumları kendi malıymış gibi kullanıyor sorduğun zaman benim diyor oto kontrol yok ya o da istediği gibi kullanıyor.