Gazete haber merkezimize ulaştırılan bir mektubu sizlerle paylaşmak istiyorum. Erzurum’un bir ilçesinden tarafıma gönderilen güvenlik gerekçesiyle ismini açıklamayacağım bir çiftçimizin feryadı aslında yazılanlar. Uzunca bir mektup ama ben biraz özetledim durumu…
Sevda Hanım Merhaba;
“Ben uzun zamandır merası olan köylülerin yaşadığı güvenlik sorununu sizinle paylaşmak istiyorum.
Biliyorsunuz, Erzurum mera bakımından zengin bir kent. Her yıl devlet bu meraları kiraya veriyor. Meralar kiralanırken hayvan sayısına göre dönüm belirleniyor. Örnek veriyorum, deniliyor ki için 300 baş hayvanınızı ancak 10 dönümlük alanda otlata bilirsiniz.
Bunlar 1000 baş hayvanla gelip tüm meraya yayılıyor. Köylünün kullanımındaki yerleri bile gasp edip yerli halkın hayvanını sokmuyor. Genellikle tek ilden gelenler bu meralara yerleşiyor. ( İl ismi vermiş ancak yazmadım)
Göçer adı verilen bu topluluk köylülere adeta zulmediyor. Zorla, tehditle barbarlıkla toprak bile satın alıyorlar. Köylüler can güvenliği nedeniyle gidip jandarmaya şikayetçi olamıyor. Herkesin çoluk çocuğa var, devlet her köye geceli gündüzlü bir jandarma verecek değil.
Şikâyetçi olmayınca devlet de bir şey yapamıyor. Başvurduğumuz her merci bize bunu söylüyor.
Kim oldukları belli olmayan her birinin belinde silah olan bu insanlar, işleri bitince köylerden ayrılmıyor. Bir şekilde toprak alıp bir aileyi o köye yerleştiriyorlar ve bunları planlı yapıyorlar.
Derdim ırkçılık falan değil, köyümüzde yıllardır bizler Kürt kardeşlerimizle birlikte yaşıyoruz. Onlarda bu durumdan rahatsız çünkü onlara da baskı yapıyorlar.
Biz meralara hayvanlarımızı çıkaramıyoruz korkumuzdan. Biz bu işe çare bulamadık, Allah rızası için sizler konuyu gündeme getirin.
Yetkililer de bizim derdimize çare olamıyor. Şikayet etsek evimizi basarlar, etmesek meralarımız elimizden gidiyor. Göç etmeyi bile düşünüyoruz. Kendi toprağımızda huzurumuz kalmadı.”
İşte, besici kardeşimizin yazdıkları kısmen böyle…
Belli ki ortada ciddi bir sorun var, köylü tedirgin. Yazdıklarından konudan devletin yetkili mercilerinin de haberi olduğu anlaşılıyor.
Kaç köy bu tehdit altında?
Göçerler ne kadar denetleniyor?
İhale edilirken meralara gelenler için nasıl bir güvenlik soruşturması devreye giriyor?
Her yıl aynı gruplar mı tercih ediliyor?
Neden tek bir il ön plana çıkıyor?
Kaymakamlık aracılığı ile Tarım İl Müdürlüğüne kaç şikayet olmuş, kaçına gereken yapılmış?
Meralara gelen göçerlerin kaç hayvanla geldiği nasıl tespit ediliyor?
Bugüne kadar kiraladığı alan dışında hayvanını otlatan kaç göçere ne cezai işlem yapıldı?
Bu soruların takipçisi olacağıma emin olabilirsiniz…
Ancak bu halde başka bölgeler de varsa o köylülerinde bana ulaşmasını rica ediyorum…