Erzurumlu iki iş insanı üretim için kolları sıvadı..
Çek bir konteyner, ev tipi olsun!
Kahramanmaraş merkezli yıkıcı büyük deprem sonrası gündeme geldi konteynerler. Özellikle ev tipi konteyner üretimine ağırlık verildi. Geleceğin altın sektörü olarak bilinen ve söylenen konteyner yapımı konusunda daha şimdiden bine yakın firmanın bu iş kolunu tercih ettiğini duyuyor ve de biliyoruz Son zamanlarda daha çok firmalar tarafından bölgesinde üretimine başlanan ve hızla devam eden konteyner imalatı için artık Erzurumlu işinsanları da sahada. Görünen o ki bir büyük sektör daha iş dünyasına atılıyor ve Erzurumlu firmaları da bu sektörde görmeye başladık. Sadece benim aldığım bilgiye göre Erzurumlu iki işinsanı bu üretim için kolları sıvadı. Bunlardan birisi Burak Gözgeç, diğeri de Erdem Gölleroğlu.
***
Her ikisi de müteşebbis ruhlarıyla tanınan Erdem Gölleroğlu ve Burak Gözgeç, artık daha önce hiç de deneyimleri olmadığı bu sektöre kanalize oldular. Gerekli alet ve ekipmanını hazırlayanlardan Erdem Gölleroğlu Diyarbakır’da işbaşı yaparken, Burak Gözgeç de Erzurum’da yeni Organize Sanayi bölgesinde start verdiler. İstihdama da katkı sağlamayı planlayan ikili, tesislerini kurdu, ekipmanlarını ve malzemelerini temin etti, modern usullerde standartlara uygun istenilen ebatta uygun evsafta seri üretim yapacak ve iç, dış piyasaya satış gerçekleştirecekler. Her iki genç müteşebbis hemşehrimizi de kutluyor, bu yeni zorlu yolda başarılar diliyorum.
Naim Karataş ile Ahmet Gökhan Yazıcı’nın dostluk dayanışması..
Ringlerden siyaset sahnesine..
Naim Karataş, Ahmet Gökhan Yazıcı. Her ikisini de boksör olarak tanıdım ve geçmişte sahadayken çok sayıda haberlerini yaptım. Her ikisi de rakiplerine korku salan, parmakla gösterilen teknik boksörlerdi. Ahmet Gökhan Yazıcı Yolspor’da boks yaparken, Naim Karataş da emekli olduğu kurum olan DSİ’nin spor kulübünde profesyonel boks yaptılar. Kilolarında sayısız il birincilikleri ve Türkiye şampiyonlukları olan Erzurum’un gözde boksörlerindendi. Öteden beri tanışıklığımızın olduğu bu her iki isim de aktif boks hayatının akabinde MHP’den siyaset sahnesine girdiler. Ahmet Gökhan Ülkü Ocakları İl Başkanlığı ve MYK üyeliği yaparken, Naim Karataş da uzun yıllar MHP’de il başkanlığı görevinde bulundu. Hem ringde hem de siyaset sahnesinde ortaklıkları olan, birbirlerine gönül bağlılıkları bulunan her iki isim bugün yine birarada, yanyana.
***
Halen Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi’nde öğretim üyesi olan Prof.Dr.Ahmet Gökhan Yazıcı’yı bugünlerde hep MHP’den 4’ncü sıra vekil adayı olan arkadaşı, ağabeyi Naim Karataş’ın yanında görüyorum. Naim Karataş nereye seçim çalışmasına gitse o da hep yanında. Deniz derindir durulmaz, dostluk ebedidir, unutulmaz derler ya, onların ki de öyle bir şey işte. Naim Karataş’ın vekillik rüyasından ötürü bu dönem kendi aday olmayan ama dostuna destek için kendisi adaymış gibi yollara düşen Yazıcı, bu davranışı ile vefanın sadece İstanbul’da bir semt adı olmadığını anlatıyor aslında. Karataş için bu seçimde aday adaylık müracaatında bile bulunmayan ve bu fedakarlığı yapan Yazıcı’nın bu tavrı, çevrede gıpta ile karşılanıyor.
Sway ve Polat dükkanı 2 Mayıs’ta açıyor!
Millet olarak hepimizi derinden sarsan deprem sonrası daha önce yapılmış tüm rezervasyonlar iptal edilince yaklaşık 1 ay önce Palandöken’de ki Polat ve Sway Otel, geçici olarak kapanmaya gitmişti. Müşteri olmayacağı için personeline zorunlu izin veren her iki otel de nihayet 2 Mayıs’ta kapılarını yeniden açıyor. Sway Otel Genel Müdürü Ömer Akça, otellerinin tamamen turizm amaçlı olduğunu belirterek, ‘’Hiç de istemediğimiz halde zorunlu olarak kapatmaya gittik. Biz tamamen turizm gelirleriyle ayakta duran kurumlarız. Salgın, deprem, sel gibi tabii afetler karşısında mevcut şartlarda devam etmemizin imkanı yok. O yüzden işletmelerimizi kapatma cihetine gittik. Ama artık biraz daha önümüzü görüyoruz, 2 Mayıs’ta yeniden hizmete başlayacağız’’ dedi. 3 Mayıs’ta 4 günlük bir Tıp kongresi için açılış hazırlıklarına şimdiden başlayacak olan Sway ve Polat Otel, rezervasyonlara başladı. Bu arada, Ramada, Hilton ve Palan gibi otellerin de açık olmasına rağmen çok üzücü, müşteri yoğunluğu gözlenmiyor.
Deprem Araştırma Merkezi ne yer ne içer bize karanlık!
Aloo diyorum, kime diyorum?
Özellikle 1990’lı yılların ve 2 binli yılların başlarında birkaç defa haber amacıyla gitmişliğim de olmuştur.
Erzurum’da bir Deprem Araştırma Merkezi bulunduğunu biliyorum.
Atatürk Üniversitesi’nin uhdesinde bir kurum olduğu konusunda da bilgim vardır.
Belki bugün bir çoğunuz bilmez ama ben yerini de biliyorum.
Çatyolu üzerinde, Kiremitlik Tepe’nin hemen sağ alt köşesindedir.
Sanırım halen de orada olmalılar!
Doğrusu ben kalktım, büyüklerimiz hep Erzurum’un da bir deprem bölgesi olduğunu söyler ama bugün için o Deprem Araştırma Merkezi ne iş yapar, ne eder, siz nasılsanız ben de öyleyim.
Kimler vardır kurumda, kaç kişilerdir, ekip sayısı kaçtır, alet, edavatları ne durumdadır, bilmiyorum.
Orada çalışanlar ne yer, ne içer, bilsem söylerim valla.
Böylesine depremi çok konuştuğumuz bir dönemde, hem de bu alanda araştırma yapmakla yükümlü bir kurum ne yapıyor, bilmek de istiyorum.
Kaldı ki özellikle geçen hafta Erzurum beşik gibi sallanırken, Deprem Araştırma Merkezi’nden yine bir tık yoktu.
Kamuoyunu bilgilendirmesi gereken kurum niye sessiz, anlamakta güçlük çekiyorum.
Bu şekilde nasıl da rahat ediyorlar, hele onu hiç anlamış değilim.
Deprem Araştırma Merkezi’nden umudumu kesmişim de inşallah rektörlüğümüzden bu konuda bir malumat alırız.
En azından öyle bir kurum faaliyette mi diye hiç olmazsa merakım giderilir!
Bu benim son kararımdır.
Sağlıksen’in başını
‘duman’ aldı!
Abdullah Duman, 2008 yılından beri Memur Sen’e bağlı Sağlık Sen Erzurum Şube başkanlığı görevinde bulunuyordu. Kendisi gibi eşi de sağlıkçı olan Abdullah Duman, büyük bir kararlılıkla yürüdüğü bu yolda kendisini genel merkeze atmayı başardı. Geçtiğimiz günlerde Ankara’da yapılan Sağlık Sen Genel kurulunda delege arkadaşları Fatih Turan, Muhsin Karaca, Taner Selvi ve Murat Gerni ile birlikte Faruk Doğan’ın listesinden üst yönetime girmeyi başardı. Daha önce genel kongrede 4 oyla üst yönetimi kaçıran Duman, bu defa muradına erdi. Hem de Sağlık Sen’in Genel başkan yardımcılığı görevi ile artık o bundan böyle Ankara’da. Bu arada, Abdullah Doğan’dan boşalan Şube başkanlığına da Ramazan Tortum getirildi. Erzurumlu özverili çalışmaları ile yakından tanıdığımız bir hemşehrimizin böylesine üyesi çok olan bir sendikanın üst düzey yönetimine seçilmesinden şahsen ben alınmam, bilakis guru duyarım. Değerli çiçeği burnundaki genel başkan yardımcısı ve yönetimine başarılar diliyorum.
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Olgunlaşmak hiçbir şeye şaşırmamaktır! Dostoyevski)
DUVARIN DİLİ : Söylesene be hayat! Yüzümüze güldün de biz surat mı astık?