Televizyonların gündüz kuşağında yer alan kadın programlarının bu ülkede ahlak ve kültür erozyonuna yol açtığını görmemek için kör ve sağır olmak lazım.
Ne yazık ki yıllardır anlatılmasına rağmen bu programların açtığı yaraya kör ve sağır kaldık.
İzleyenler bilir hatta izlemeyenler de sosyal medyadan görmüştür, Yazgülü diye bir hanım vardı. Esra Erol’un programı ile tanıdı Türkiye bu hanımı. Eşi ve eltileri ile yaşadığı sorunlardan ziyade bu sorunları anlatırken kullandığı dil ve üslup izleyenleri kahkahaya boğmuş, hanım bir anda fenomen olmuştu. Tipik doğulu bir hanım olan Yazgülü, başındaki oyalı yazması, samimi tavırları ile sempati toplamıştı.
Program sonrasında çektiği videolarla boşandığını öğrendik. Birbiri ardına gelen görüntülerde hanımefendi önce başını açtı sonra açılmaması gereken her yerini…
Düne kadar kendi halinde bir ev hanımı olan bir kadının medya sayesinde ne hale geldiğine şahit olduk…
Bu sadece bir örnek, kaç insan bu yolla yoldan çıktı. İzleyenler üzerinde yaptığı tahribatı da hiç hesaba katmıyorum.
Bu erozyona bir çare yok mu?
Bu programları izleyip reyting kazandıran değerli hanımlar, bu ülkenin kültürünün altına dinamit döşüyorsunuz. Evlatlarımızın ahlakının bozulmasına zemin hazırlıyorsunuz.
Mahrem kalması gereken her şeyin çarşaf çarşaf gösterildiği programların taliplisi olmazsa yayınlanması mümkün olmaz.
Bir kadının çocuklarının eşinden değil de başka erkeklerden oluşunu bilmek bu toplumun ne işine yarayacak mesela…
Olsa olsa bu ve benzeri ahlaksızlığı meşru hale getirmektir. Bu ahlak dışılığı normal hale getirmesini sağlamaktır.
Yıllardır bu toplumun değer yargıları üzerinden sözde programlar yayınlayanlar bu kötü gidişatı görmüyor olamaz...
Ama kapitalist sistem gereği kazanacakları paralar toplum ahlakından çok daha önemli!
Yarın bu hale nasıl geldik dememek için bu ve benzeri programlara paye vermemeliyiz.
Her şeyi devletten beklemek doğru değil, önce biz gereğini yapalım sonra yaptırım için zorlayalım.
Elbette kastım bu programcıların ekmeği ile oynanması değil. Çok daha başka konular üzerinden devam edebilirler.
Artık bu gerçeği toplum olarak görmemiz lazım.
Yarın dizimize vurmak yerine bu dizilere ket vurmak lazım…
Sayın Yazar, bu ülkede 22 yıldır iktidar kimin elinde ?. Elini kolunu tutan mı var ?. Eğer bu hükümet 22 yılda, bir insan yetiştirme programı uygulasaydi, şimdi çok imanlı, ahlaklı bir nesil yetişmiş olacaktı. Ama bunu yapmadı. Daha da korkuncu şu anda bu ülkede, gençler hızla, ahlaksızlığa ve deizme kayıyor. Bu oran, yüzde 33. İktidar bu kanallara, propagandasını yapsın diye milyarlari pompalıyor. İsimleri yandaş kanal oldu. Neden bunları denetlemiyor, neden bunlar başıboş ?.. modern ülkelerde bu denetim mekanizması bal gibi işliyor. RTÜK nerede , ne iş yapıyor?. Yabancı bir prof " Türk milletini ele geçirmek için, aile yapısını bozmanız lazım" diyor. Bu program gayet kusursuz işliyor. Hedefleri belli, bunlar da ona çanak tutuyor. Gidişat hiç iyi değil, hele bu ekonomik sıkıntı, gençleri, fakir ve yoksul aileleri hızla bu minvale sürüklüyor. Yoksulluk rüzgarı, her şeyde önce ahlakı, edebi,silip süpürür denir ya, aynen öyle oluyor. Ama hiçbir tedbir alınmıyor.Uykuya devam.Selamlar.