Lafı uzatmadan, politikaya molitikaya da bulaşmadan konuya hemen girelim ve bakalım ki bir ülke, nasıl oluyor da yıllarca üst üste ‘Dünyanın En Mutlu Ülkesi’ olmayı beceriyor?
2010 ile 2022 yılları arasında tam 10 yıl dünyanın en mutlu ülkesi sıralamasında ya birinci ya da ikinci olmuş bir ülke: Kosta Rika
1948 iç savaşından beri ordusu olmayan ve adını İspanyolca ‘Zengin Sahil’ tamlamasından alan, yaşadığı onca şeyden dersler çıkararak bugün lüksün ve şatafatın olmasa da ‘iç barışın ve sosyal refahın’ ikonuna dönüşen ülke...
Bu Orta Amerika ülkesini ‘gerçekten ilginç’ kılan hikâye şöyle:
“Önceleri İspanya, Fransa, Portekiz gibi yeni dünyaya göz dikmiş emperyalist Avrupa ülkelerinin sömürgesiymiş Kosta Rika.
150 yıl süren sömürünün sonrasında, 1838’de nihayet İspanyol İmparatorluğuna karşı bağımsızlıklarını ilan etmişler. O günden bugüne onlarca kez darbe, defalarca kaos, komşularla ilişkilerde dengesizlikler, halkta huzursuzluk, adaletsizlik, adam kayırma gibi, ‘mutluluk endeksini düşüren’ ne varsa hepsini dibine kadar yaşamışlar.
Konya ile Afyonkarahisar’ı birleştirin, yüzölçümleri o kadar. Nüfus bugün yaklaşık 5 milyon. Sadece savaş türevi sorunlarla boğuşmuyorlar, tam 112 de aktif yanardağları var!
Her gün biri püskürse, düşünün artık…
★★
Mucize değişimin ilk adımları 50 sene önce atılıyor:
Demokrasi ile yönetilen bu ülkede başa gelen bir adam, ‘Ne yapıyoruz biz, kafayı mı yedik?’ sorusunu sorup o günden sonra yetkilerini akıllı canlılar olduklarını ispatlamak için kullanıyor.
Ne mi yapıyor?
Yasama, yürütme ve yargının asla bir daha değiştirilemeyecek şekilde ayrılmasını ve öyle kalmasını sağlayan kanunlar çıkarıyor.
Dışişleri Bakanlığı’nın girişine ve gümrük giriş-çıkış noktalarına kocaman yazılar astırıyor; ‘Bu ülkede kuvvetler ayrılığı kesin bir şekilde uygulanmaktadır!’ Yazı hâlâ o duvarda duruyor ve ülkeye gelen diplomatlar, maslahatgüzârlar, ateşeler, velhasıl bütün önemli konuklar o yazıyı okuduktan sonra Kosta Rika’ya merhaba diyor.
Sonra da medya aracılığıyla komşularına ve bütün dünya ülkelerine sesleniyor:
Özetle ‘Dilerseniz siz birbirinizi yiyin, kavga edin. Ben kapılarımı huzursuzluğa kapatıyorum, benden uzak olun. Sadece ticarette ve barışta size ortak ve muhatap olurum…’ diyor.
Ardından da bakanlarına ‘Getirin bakalım bütçelerinizi, neye-ne kadar harcama yapıyoruz?’ diyor.
‘Of of of… Silahlı kuvvetlere ne kadar para harcıyormuşuz. Savaş yok, komşuların işine karışmak yok. O halde bu kadar yüksek savunma bütçesine de gerek yok, kaldırıyorum!’ diyor.
Dediğini de yapıyor. 50 yıldır kimsenin işine karışmıyor. Bu tutumu ile de 1987’de Nobel Barış Ödülü alıyor.
Daha sonra iki adam parti kuruyor. Tüzükleri mutluluk üzerine olduğu için adı da Mutluluk Partisi oluyor.
Seçiliyorlar. Biri Başbakan diğeri Millî Eğitim bakanı oluyor.
★★
Kosta Rikalılar mutlu olmak için başka ne mi yapıyorlar?
· Okullarda derslerin önemli kısmı zorunlu olarak doğada yapılıyor. Çocuklar temel matematiği ağaç, çiçek sayarak öğreniyor. İlkokuldan mezun olabilmenin bir şartı da beş yılda dikilmesi gereken ağaç kotasını tutturmak: Tam 40 ağaç! O kadar ağaç dikmediyseniz diploma yok!
· Finlandiya eğitim bakanı sık sık bu ülkeyi ziyaret edip feyz alıyor. Biz Finlandiya’nın başarısını biliyoruz ama esin kaynağını bilmiyoruz.
★★
· Doğa, çok katı kurallarla korunuyor. Ağaç kesmek, gecekondu ve şehir merkezine AVM yapmak kesinlikle yasak.
· Evlenmek mi istiyorsunuz; en az altı hafta sürecek bir kursa gitmek zorundasınız. Geçemediniz mi? Yine gideceksiniz. Ta ki geçene kadar…
· Anne-baba olmak mı istiyorsunuz? Yine kurs, eğitim yani. Çocuğunuzu sadece içgüdülerinizle ve geleneklerle değil, onlara destek olan bilinçle ve bilimle eğiteceksiniz!
Kendimi tutamasam ‘Vayyy anasına’ diyeceğim ama tutuyorum ve ‘Vay canına !..’ diyorum. Yine de afedersiniz!
Bütün bunları yapan, o kadar küçük bir ülke ki…
Dünya’nın sadece binde 3’ü ama doğa ve canlı çeşitliliğinde yüzölçümü çok daha büyük olan ülkelerden çok çok önde. Dünyadaki bütün canlı çeşitliliğinin %6’sı bu ülkede. Müthiş, düşünsenize!
850 kuş çeşidi, 1200 orkide, 600 kelebek çeşidi ve dahası var…
(...)
(Devamı var)