Öğretmeni Vali beyi anlattı:
‘’Algıları açık, becerikli..’’
Pazartesi günü ‘’Erzurum’daysanız bu şehrin milli sporu kayaktır, öğrenmek gerekir’’ diyen Vali Mustafa Çiftçi’nin iki hafta süren kayak dersleri aldığını ve artık kaymayı öğrendiğini ifade eden paylaşımını görünce, hocası, Kayak Vakfı Başkanı milli kayakçı Atakan Alaftargil’i aradım, ‘’Vali bey nasıl bir öğrenciydi?’’ diye sordum. ‘’Herşeyden önce algıları açık. Sakin, garantici. Becerikli, başarı odaklı. Adaptasyonu süper’’ diyen Alaftargil, ‘’Kayağı severek öğrenmek istemesi en büyük artısı. Kısa sürede öğrendi ve artık tek başına kayabilir’’ değerlendirmesinde bulundu. Polat Otel’in pistinde başlayan, Ejder’de son bulan eğitim çalışmalarından başarılı çıkan Vali’nin Palandöken’e ‘özel’ gözüyle bakmasının kıymetli olduğunu söyleyen Atakan Alaftargil, daha çok keşfedilmesi gereken bir dağ olan Palandöken’in mutlaka daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini de söyleyen Vali Çiftçi’nin enerjisine hayran kaldığına işaret etti, sadece kendisinin değil, eşinin ve burada bulunan bir oğlunun da kısa sürede kayak öğrendiğinin altını çizdi..
***
Kuşkusuz Erzurum’a her gelen Vali illa ki kayakla tanışmış, çoğusu yarım yamalak da olsa öğrenmiştir. Ama Mustafa Çiftçi’nin hem de iki hafta sonları talep ettiği özel eğitimi yapmış olması, dikkat çekicidir bu sadece kendisi için değil, Palandöken için de kıymetli bir şeydir. Kayak öğrenmiş olmanın keyfini yaşayan ve tadan Çiftçi’nin bu konudaki paylaşımını da ben çok önemsedim. İşte Vali beyin günün sonundaki paylaşımı: When you in Rome, do Romans. (Roma’daysan Romalılar gibi davran) der, bir İngiliz atasözü. Eğer, Erzurum'da iseniz bu şehrin milli sporu kayaktır ve Palandöken'de kayak öğrenmek gerekir. Geçen hafta, Erzurum Kayak Vakfı Başkanı, pozitif enerji kaynağı Atakan Alaftargil hocamız nezaretinde başlayan kayak derslerimiz kısa sürede semeresini verdi ve bu hafta Palandöken Dağı'nda kayak keyfi yaşadık.
---
Yavuz Değirmenci’nin oğlu sakatlandı, tatil yattı..
Palandöken’e erken veda..
TRT İstanbul Radyosu Türk Halk Müziği sanatçısı Yavuz Değirmenci’nin bu kış sezonunda Palandöken’de kayak zevki, kursağında kaldı. Erzurumlu sanatçının oğlu 10 yaşındaki Şeref Yalın, kayak yaparken talihsiz bir kaza geçirdi ve ayağı alçıya alındı. Eşi Pelin, 16 yaşındaki oğlu Şems Yağız ve 10 yaşındaki oğlu Şeref Yalın ile her kış olduğu gibi bu sömestride de memleketine, Erzurum Palandöken’e kayak yapmaya gelen Yavuz Değirmenci, daha ailecek kayağın zevkini alamadan oğlunun ani sakatlığıyla şok oldu. Aynı zamanda Fenerbahçe’nin minik basketbol takımının da skorerlerinden olan oğlu Şeref Yalın, kuzey pistinde kayak yaparken, sorumsuzca pist ortasında sohbet eden gruba daldı, sağ ayağından sakatlandı. Şehir hastanesine kaldırılan minik Şeref Yalın’ın ayağı alçıya alındı. En az 4 ay parkeye çıkamayacak olan talihsiz sporcunun durumu karşısında Yavuz Değirmenci ve ailesi, otelden ayrıldı, bakım ve tedavisi rahat olsun diye şehirdeki halaevine yerleşti. Olaydan duyduğu üzüntüyü dile getiren sanatçı Yavuz Değirmenci, ‘’6 yaşından beri kayak yapan bir çocuktu. Sorumsuzların yüzünden çocuğum sakatlandı ve en az 4 ay spor yapamayacak olmasına çok üzüldük. Maalesef Palandöken’den bu sezon üzülerek de olsa ayrı kalacağız’’ dedi.
---
Vergi ödemelerinde hassasiyetimiz artık dillere destan..
Tahsilatta Türkiye ikincisiyiz..
Ülke genelindeki vergi ödemelerinde Erzurum’da mükelleflerin hassasiyeti bir kere daha öne çıktı. Hazine ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü, 2023 yılında oluşan tahakkukta illere göre tahsilat oranlarıyla ilgili bilgileri paylaştı, Erzurum Vergi Dairesi Türkiye’de ilk 3’e girdi. Kazım Karabekir ve Aziziye Vergi Dairesi şubelerinin bulunduğu Erzurum’da Vergi Dairesi, toplam tahakkukun yüzde 94.5 gibi önemli kısmını tahsil ederek ikinci sırada yeraldı. Birinciliği Kocaeli Vergi Dairesi’nin aldığı tahsilat oranlarındaki sıralama Türkiye’de ki 29 Vergi Dairesi başkanlıkları arasında gerçekleşti. 22 bine yakın mükelleften toplam faal gelir vergisi, basit usul ve kurumlar vergisindeki tahsilat, Erzurum’un ödeme konusundaki hassasiyetini öne çıkarırken, kanaatimce sıralamadaki çarpıcı bu yeri, ‘dadaş’ın da farkını ortaya çıkarması konusunda değerli buluyorum. Bu arada, Erzurum Vergi Dairesi’nde şubelerin müdürleri yer değişti, Kazım Karabekir Vergi Dairesi Müdürü Kezban Acar, Aziziye’ye, Aziziye’nin Müdürü Göksel Erdem Gören de Kazım Karabekir’e görevlendirildi. Kazım Karabekir Vergi Dairesi’nin 15 bin 867, Aziziye’nin de 6 bin 144 mükellefi bulunuyor. Erzurum Vergi Dairesi Başkanı Selahattin Atabek, görev yerlerinin değişikliği ile işgücü ve hizmetin daha kaliteli hale gelmesini hedeflediklerini kaydederken, ben de bu başarıdan dolayı hemşehrilerime bin maşallah diyorum, bu benim son kararımdır..
---
Hem meşk ettiler hem mest!
Nedendir pek bilmiyorum ama çok da sıklıkla takip edemediğim Erzurum’da yayın yapan Kardelen TV’de seyretmeseydim, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin Türk Dini Musikisi Meşk Ekibini ıskalamış olacaktım. Hele de divan şiirinde üstat sayılan sunucu Doç.Dr.Mehmet Göktaş hocayı da öylesine tanımış, geçiştirmiştim şimdi. Aynı fakülteden Öğretim görevlisi Mustafa Özfidan’ın gayretleri ile 2 yıl önce kurulan Meşk ekibi, Mehmet Göktaş hocanın Perşembe günleri yayınlanan ‘Ahenk ve Mihenk’ proğramında ki performansı, taktire şayandı. Tamamı İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden oluşan Meşk ekibinin, çoğunluğu da Yunus Emre’nin şiirlerinden oluşan ilahileri ile programa inanılmaz renk kattığını gözlemledim. Herşeyden önce böylesine seçkin, farkındalık oluşturan bir ekibi oluşturduğu içim fakülte dekanlığının yanısıra Türk Dini Musikisi Ana Bilim Dalı yönetimini tebrik ediyorum.
***
Muhammet Burak Dağ, Sefa Özden, Mehmet Ergen, Muhammet Emin Dağ, Orkun Akçelik, Mert Metin, Osman Nuri İnan, Osman Demirden’den oluşan ses ve saz ekibi, sadece fakültenin değil, Erzurum’un da gururu oldular bence. Zaman zaman ilçelere giden, bazı etkinliklerde sahne alan ekip, 2 yıl gibi kısa sürede oluşmuş olmasına rağmen maşallah 40 yıllık gibiler. Fatih Koca hocama selam olsun, bu gençleri de özellikle Ötme Bülbül’ü çalıp söylerken kendisine benzer performansı hissettim. Proğramın sunucusu Kemal Göktaş hocaya ayrı bir paragraf açmam gerektiğini biliyorum. Tavrı ve tarzı kesinlikle ulusal bir kanal proğram sunucusu tadında, kutluyorum. Tam bir şiir adamı. Ezberi kadar okuması, vurgusu on numara. Hayati İnanç’ı hatırlatıyor bana. Ayrıca, Kardelen TV’yi de saklı kalan bu programa gösterdiği ilgi ve ısrarından dolayı tebrik ediyorum.
---
Bu öğrenci dekanıyla aynı toplantıya katılıyor, aynı imza yetkisine haiz..
Senato üyesine selam dur!
Başta rektör olmak üzere rektör yardımcıları, fakülte dekanları ve yüksek okul, enstitü müdürlerinden oluştuğunu bildiğim Atatürk Üniversitesi’nin senatosunda meğer bir de öğrenci varmış. Rektör Prof.Dr.Ömer Çomaklı’nın önerisiyle Türkiye’de bir çok seçkin Üniversite’lerde olduğu gibi ilk defa yeni bir uygulamaya geçilmiş, Üniversite senatosuna bir de öğrenci alınmış. Öğrenci temsilcisi sıfatıyla oturumlara katılan bu öğrenci de, ilginçtir, genç yaşına rağmen sosyal ve idari görevleri de bulunan bir öğrenci. Adı Erdoğan Taha Akbaş. Atatürk Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 5.sınıf öğrencisi. Tam 74 kişiden oluşan senatoda bir oy da onun mevcut. Fakültesinin dekanı ile aynı toplantıda imza yetkisi bulunma ayrıcalığına sahip Akbaş, ayakları yere basan, akılcı düşünce ve uygulamalarıyla da neden tercih edildiğini anlatıyor aslında. Yüksek Öğretim Kalite Kurulu üyeliği (YÖKAK) gibi bir ayrıcalığa da sahip olan Erdoğan Taha Akbaş, Eczacılık Öğrencileri Birliği Kulübü Başkanlığı da yapıyor..
---
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Fazla kurcalamayın hayatı. Vicdanınız temizse, yüreğiniz de güzelse yaşayın gitsin işte! (Can Yücel)
DUVARIN DİLİ: İnsanlar da fotoğraf gibi. Ne kadar büyütürsen o kadar düşüyor kalitesi!
Sayın Yazar, Mi'raç Kandiliniz mübarek olsun. Selamlar, saygılar.