En son Kültür ve Turizm Bakanı geldi, tanıştı..
Yaşayan efsane!
Asıl adı Mustafa Temel halk ozanı Aşık Ruhani, neredeyse Cumhuriyet ile yaşıt. Geçtiğimiz günler Kültür Yolu Festivali için Erzurum’a gelen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da adını sıklıkla duyduğu için tanışmak istediği ve tanıştığı Ruhani, sadece Erzurum’un değil, tüm Türkiye’nin yaşayan efsanelerinden biri.. 93 yaşındaki bir çok ödülü bulunan ama aşık, günümüzde Sümmani geleneğini sürdüren temsilcilerden biri olma özelliğini de sürdürüyor. 15 yaşındayken tek gözünü, 21 yaşındayken de yanlış tedavi yüzünden diğer gözünü kaybeden ama halk ozanı için bugün çok sayıda tanınmış aşık ‘ustamız’ hitap eder, saygı gösterir. 81 ilin tamamını görmüş olan, sazının yanısıra sözleri ile de divan şiirinin ustalarından kabul edilen, ömrü uzun ola, Ruhani’nin en sevdiğim şiirlerinden birisi şudur ki, hepimizin şiarı olmalıdır:
Ustası bir amma cümle âlemin/ Herkesin başka bir karakteri var/ Hiç kimse kimseden değildir emin/ Her canlının her canlıdan zoru var
***
Vaşağa müjdedir ceylanın izi/ Serçenin canında doğanın gözü/ Aç kurda ne yapsın zavallı kuzu/ Ne dizde kuvveti ne hançeri var
***
Bülbül yüksek uçar turna havayi/ Sesleri inletir dağı ovayı/ Kartal sarp kayada yapar yuvayı/ Baykuşun da viranede yeri var
***
Bu dünyada akıllıdan deli çok/ Göreni az sağırı çok lalı çık/
Gölgesinde yaşayamaz ölü çok/ Bin ölü içinde birkaç diri var
***
Geceler gündüzler iç içe perçin/ Keşfeden akıllı cahiller hırçın
Mademki ölmek var ya doğmak niçin/ Ruhaniyim sorulacak soru var.
--
Konuklarına kolonya yerine tarih koklatıyor..
Müdüre hanımın misafir odası!
Dünya baş döndürücü bir hızla yaşamlarımızı değiştirirken, bir grup insan geleneksel mesleklerini ve yaşam tarzlarını gelecek nesillere aktarmaya çabalıyor. Bu bir yerde sanayileşmeye ve teknolojik gelişmelere direnen insanların da hikayelerini anlatıyor aslında bize. Palandöken Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdüresi Mesude Dikbaş, işte bu gelenekçi yapıya sıkı sıkıya sarılan, hikayesi olanlardan sadece biri.. Kayakyolu’nda ki evinin misafir odasını adeta şark köşesi haline getiren Mesude Dikbaş, gelen özel konularını burada ağırlarken, nostalji yaşatıyor, eskilere götürüyor, onlara kolonya yerine tarih koklatıyor, bir nevi kültür hizmeti sunuyor. Kurulduğu günden beridir Palandöken Kaymakamlığında Yazı İşleri Müdürlüğü görevini yürüten Dikbaş, çoğunluğu kullanılmış eşya ve materyallardan oluşan şark köşesine oturanın bir daha kalkmak istemediğini belirtirken, kendisinin de yorucu zamanlarda bu odada oturmak suretiyle dinlendiğini söylüyor..
--
Erzurum’da bu yeni uygulama sayesinde yıkıcı deprem korkusu azalacak..
Sismik izolatöre selam dur!
Son yıllarda tüm yurtta olduğu gibi Erzurum’da da farklı firmalarca konut yapımı hızla devam ededursun, inşaat sektöründe yeni gelişmeler ard arda yaşanıyor. Bu yeniliklerden biri kuşkusuz sismik izolatör sistemi. Yıkıcı deprem halinde, bir başka deyişle, depremin binalar üzerindeki yıkıcı etkisini azaltmak için izolatör kullanımına ağırlık verilmeye başlandı. Ülkemizin deprem kuşağında olduğu gerçeğinden hareketle artık çoğu konut yapan firma, pahalı da olsa bu sisteme yöneliyor. İstanbul’da ilk olarak başlandığı bilgisini aldığım bu sisteme Erzurum’da geçiş yapan firmalar da çıkmaya başladı. Sakın beni yanlış anlamayın. Reklam yapmış olmayayım ama yazmasam olmaz dediğim biri, işinsanı müteahhit Mustafa Kumbasar, eski Kombina mevkiinde yaptıracağı 2 blok ve 56 daireden oluşacak konutlar için izolatör sistemini devreye sokuyor. Genellikle binaların temellerine ya da bodrum katlarına yerleştirilen sistem sayesinde olası bir sarsıntı esnasında binanın yıkımı önleniyor. Bina sallanıyor ama yıkılmıyor. Beton atılmaya başlanan konut inşaatı için uygulanacak izolatör sistemi sayesinde inşaat sektöründe çığır atılacağına inanıyor, bu yeniliğinden ötürü Kumbasar ve ekibini kutluyorum. Artık her inşaatçının da bu devrim niteliğindeki gelişmeye duyarsız kalmaması, kucak açmasıdır dileğimiz. Bu benim son kararımdır.
---
Yeni kitap ve türküleri yolda.
Kenan Tuna gümbür gümbür…
Kenan Tuna, özellikle türküseverlerin yakından tanıdığı, sevilen, sayılan, naif bir isimdir. Uzun yıllar TRT Erzurum Radyosu’nda ses sanatçısı olarak çalışan, bir süre önce de emekli olan Kenan Tuna, Erzurum yöresine ait türkülerinin yanısıra kitaplarıyla da tanınan bir sanatçı. Bugünlerde bir çok emekli sanatçı arkadaşının aksine boş durmayan, kitap ve derleme çalışmaları yürüten Kenan Tuna, 30 yıldır üzerinde çalıştığı 4 ciltlik bir kitap ile yeni türküleri ile sahneye çıkmaya hazırlanıyor. Bir çok kendi derlemesi olan türküyü notaya da alan emektar eğitimci sanatçıyı halk müziği severler daha çok kendisinin de seslendirdiği Hani yaylam, Hele Dadaş ve Narman gazasında bir gelin gördüm eserleriyle tanıyor. Sanatçının kitap ve repertuara girmesi muhtemel türkülerini türküseverler kadar ben de sabırsızlıkla bekliyor, kolaylıklar diliyorum.
---
2024 seçimlerinde de Baro başkanlığı şansını 4’ncü kez deneyeceğe benziyor..
Ok yaydan çıktı bi kere!
Adliye muhabirliği de yapmışlığımdan olsa gerek, yaklaşık 40 yıldır yakından takip ettiğim Erzurum Barosu seçimleri son zamanlarda aday çekişmelerine sahne oluyor. Kuşkusuz son zamanlarda bir isim var ki illa ki onu aday olarak bu Baro seçimlerinde görüyoruz. Bu kişi Avukat Mustafa Çelebi. 43 yaşındaki genç Avukat, son 3 seçimde de Baro başkanlığına aday oldu ama kaybetti. Yönetim kurulu üyeliklerine seçilmesine rağmen bir türlü başkan olamayan Mustafa Çelebi, muhtemeldir ki daha şimdiden konuşulmaya başlanan 2024’de ki seçimde de yine aday! Mevcut Baro Başkanı Talat Göğebakan’ın Barolar Birliği’ne girme isteği sebebiyle bırakacağı konuşulan Baro başkanlığı için Çelebi’nin tekrardan adaylık başvurusunda bulunacağı bilgisini alıyorum. Çelebi’nin ilginç bir özelliği, 3 kez adaylığından ziyade her aday olduğu seçimde oyunu katlayarak artırması! Sırasıyla girdiği seçimlerde önce 56, sonra 161 ve en son da 214 oy alan Mustafa Çelebi, muhtemelen 2024’ün Ekim ayındaki olağan genel kurulunda yeniden aday olacak ve tekrardan başkanlık yarışına girecek. Bu arada, yapılacak Baro başkanlığı seçimi için Avukat mesut Öner’in de kulislere daha şimdiden başladığını duyuyorum..
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Kimse bir başkasını yargılayacak kadar kusursuz değildir. Ama bazıları bu hakkı kendinde görebilecek kadar hadsizdir! (Carl G. Jung )
DUVARIN DİLİ: Değer verdim, çünkü değer sandım!