Konu MİT, Emniyet İstihbarat, Borsa İstanbul Yönetimi, SPK, MB ve Maliye Bakanlığını ilgilendiriyor öncelikle. 14 gün içerisinde nasıl bir ekonomik kaos hesaplanıyorsa ilk adımları atılıyor. İlgililerin gördüğünü, gerekli tedbirlerin alındığını düşünüyorum, dahası düşünmek istiyorum.
Pazartesi, Salı günleri BİST, döviz, altın üzerinden bir operasyon çekildi. FETÖ casusluk şebekesinin kripto isimler ve hesaplar üzerinden ısrarla halkı dolar ve altına yönlendirdiği biliniyor. Youtube, Twitter ve benzer sosyal medya hesapları üzerinden seçimler sonrası tufan algısı üretiyorlar.
Pazartesi günü borsa -6.5 kapattı. Salı günü ise güne altın gramı 1450’yi, Dolar ise 22 liraları gördü. Müdahale mi geldi, piyasa köpüğü tutmadı mı bilmiyorum, akşama doğru dengelendi. Salı günü döviz bürolarının içerisi ve önleri, Pazartesi ve Salı günü kuyumcular aktifti. Dünyanın sonu gelmiş, bu insanlar altın ve dolar yiyecek heyecanıyla sıralarını bekliyorlardı.
Kanan, kandırılanlar dışında yüklü altın ve döviz operasyonlarının incelenmesinde fayda var.
Hesabın, 28 Mayıs için hazırlık olduğunu düşünüyorum.
İngiliz ekonomist akıl verdi!
Kılıçdaroğlu’nun İngiltere gezi sırasında görüştüğü isimlerden Timoth Ash, Kemal Kılıçdaroğlu için tek çıkar yolun piyasaların ikinci seçimden önce satılması ve böylece seçmenlerin etkilenmesi olduğunu öğütleyen tiviti dikkat çekti. 15 Mayıs günü iki tivit atan Timoth Ash, (İngiliz Ekonomist); “Türkiye - Kılıçdaroğlu ile birkaç ay önce Londra'da diğer yatırımcılarla görüştüm ve sorulara verdiği yanıtların zayıf/şaşırtıcı olduğunu düşündüm. O zamanlar bu adamın bir kampanyada RTE'nin dengi olmadığını düşünmüştüm. Bu endişeler bir şekilde gerçekleşti. 1/
Muhalefet, KK'nın zafiyetlerini baştan beri biliyordu ve Akşener bir nevi gemiden kaçmaya çalıştı. KK için şu anda en iyi şans, piyasaların ikinci seçimden önce satılması ve böylece seçmenlerin alıcıları RTE ve önlerindeki büyük ekonomik riskler konusunda pişman etmesi.”
Yani Kemal beyle görüşmesinde bir nevi, bundan bişey çıkmaz diyen Timoth, Türk milletini Erdoğan’a desteği konusunda pişman edilmesinin yolunun ekonomik kaos olduğunu tembihleyerek son bir iyilik yapıyor, muhalefete.
Dolayısıyla Türk Devletinin güvenlik birimleri, ekonomik istihbarat, kamu ve halkın dikkatli olması gerekiyor.
Özel bankalar ne yapıyor?
İngiliz ekonomistin açıktan söylediği, casusluk şebekesinin kulaktan kulağa yaydığı fitnenin bir yansıması ise özel bankaların faiz politikasından geldi. Aslında Merkez Bankası’nın bu bağlamda adım atması gerekiyor.
Özel bankalar, MB’den düşük faizle para alıyor, fakat ticari krediler, araç kredisi ve tüketim kredilerini yüksek rakamlarla vatandaşa veriyor. Özel bankalarda tüketici kredisi faizleri aylık yüzde 3-4.5 oranını buldu. Ne zaman 15 Mayıs itibariyle.
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ( @sahapkavcioglu ) bu operasyonlar için adım atmayı düşünür mü?