Soru şu, içeriden 5. Kol faaliyetlerine neden karşı koyamıyoruz? Batı dediğimiz ABD, İngiltere, Almanya, Belçika, Fransa vs.. Körfez veya Arap sermayesini çekmek için neler neler yapıyorlar. Peki biz ne yapıyoruz; algılara teslim olarak Arapları ve sermayesini kaçırmak için ne gerekiyorsa her şeyi!
O sermaye yarın kalkınma olacak, milli güç olacak! Ama bu ülkeye sistematik zarar verenler her gün Arap düşmanlığını sıkılmadan pompalıyorlar. Bize gelmesin, gitsin BATI’ya diyerek. PKK “Ateşin Çocukları” diye orman yangını çıkarmak için şeytanın aklına gelmedik yol buluyor.
Neden?
“İzmaritini yere atmayan” diye yüzü yıkanan eli kanlı katillerin derdi Türkiye’ye gelen turist sayısının azaltılması. Arap karşıtlığı üretmek, Körfez sermayesine nefret hazırlamak ne anlama geliyor?
O sermaye bize gelmesin, BATI’ya mı gidecek gitsin.
Edirne Enver Paşa tarafından alınırken, İstanbul’da İttihatçı karşıtları ve Enver muhalifleri “Edirne’yi Enver alacağına Bulgar’da kalsın” derlermiş!
Neden uyanmıyoruz?
“Türkiye'nin cari dengesini rahatlatacak her tip sermaye girişinin kışkışlanması için Türkiye dahil olmak üzere dünyada müthiş bir propaganda var. Bunlara alet olmayın arkadaşlar düşmana bedava askerlik yapıyorsunuz.
Körfez pastasından pay kapmak için bütün dünya kıyasıya yarışıyor çünkü yoğunlaşmış kristal sermaye, elde etmesi kolay ve bizim Londra, Zürih, New York dışında buralara alternatif olarak sunabileceğimiz kültürel bir yakınlık var referans olarak. Vatandaşlık işlemlerinde dolar olarak alınan para TL'ye çevrilip fon payları 3 yıl boyunca bloke ediliyor.
Türkiye'ye şu anki şartlarda %0 faizle 3 yıl boyunca kim dolar kredi verir? Bu bahsettiğim girişler konuta yönelik değil farklı fon tipleri üzerinden, yani yabancıların tek konutla 20 tane vatandaşlık aldığı komple yalandır.
Ek olarak körfez sermayesi Türkiye'de iş yapmıyorsa vatandaşlığa zaten ihtiyacı yok. Bunların genelde İngiltere, ABD, Kanada vs. vatandaşlıkları var. Eğer iş yapıyorsa zaten yazdığımız rakamdan daha fazlasını getiriyordur. Bunlara ek olarak dikkat ettiyseniz deprem üzerinden de propaganda var. Deprem sürekli gündemde tutuluyor ve yabancı medyada paylaşılıyor.
Bunu içerideki şovmenler de sürekli köpürtüyor. Hepsi aynı anda başladı, aynı istikamette gidiyor. Bunlarda konut piyasasından para çekmek amaçlı, bu olursa kısa vade de konut fiyatları biraz düşer ama uzun vade de ekonomiye çok fazla zarar verir. Bunlara alet olmayın. İstanbul'a geleceğine Londra'ya, New York'a, Zurih'e giden her kuruş uzun vade de düşmana daha fazla teknoloji, daha fazla istihbari bütçe, daha geniş bir ticaret ağı olur ve kafamıza bomba olarak geri döner.” (Tan Haskol)
Daha ne anlatalım!