ASELSAN mühendislerinin şüpheli ölümleriyle ilgili cinayetlerin işlendiği döneminde de “şüpheli” ifadesi yer alıyordu. Çünkü ardı ardına gelen ölümlerde bir takım gariplikler vardı. Yer aldıkları projelerin isimleri dahi ölümlere dikkat kesilmeye, şüphe ve karanlık bir el arama için yeterli gerekçeye sahipti.
Örneğin Hüseyin Başbilen, Milli tank projesine ilişkin yapacağı sunumdan bir gün önce aracında boğazı ve bileği kesilmiş halde bulunmuşu. Projeye ait flaş bellek ise hala kayıp. Başka bir isim Halim Ünsem Ünal, F 16 savaş uçağı modernizasyonu üzerine çalışıyordu, kafasına isabet eden tek kurşunla öldü. Evrim Yançeken başarılı bir yazılım mühendisiydi ve askerliğini yaptığı sırada intihar ettiği açıklandı. Zafer Oluk Leopar tanklarının yazılımını yapan ekiptendi. Askerliğini yaparken elektrik çarpması sonucu hayatını kaybetti. Hakan Öksüz, Mikroelektronik güdüm ve elektro-optik grubu projelerinde çalışıyordu. Trafik kazasında hayatını kaybetti. Cüzdanı ve telefonu bulunamadı. Erdem Uğur, Manyetik alanlarla ilgili projeler geliştiriyordu. Evinde gazdan zehirlenerek öldüğü söylendi.
Bir klişeyi tekrarlayalım, mühendislerinin normal bir biçimde öldüklerine kim inanır, ‘kadir inanır’ değil mi?
Yeni gelişmelerle ilgili bir paylaşımda, kamuoyunun yakından tanıdığı @turkdegs isimli hesaptan yapıldı. Bahse konu ifadenin teyiti için çalışma yapıldığı belirtilerek, “İntihar etti denilen Aselsan mühendislerinin ölüm emrini verenin, Tuğgeneral Sadık Köroğlu olduğu kesinleşti. Mustafa Değirmenci, ifadesinde emri Sadık Köroğlu'dan aldığını itiraf etti, Köroğlu'nun alınan ifadesinde ise Pensilvanya …. ‘dan geldiğini itiraf etti.”
Şimdi bu ifadenin doğruluğuyla ilgili teyit bekleniyor.
6 yıl önce!
“ASELSAN Cinayetlerini Aydınlatacak Şoke Eden İtiraf: İnfaz Emrini FETÖ Tutuklusu Tuğgeneral Vermiş” 18 Aralık 2017 tarihli haber tüm gazete ve haber sitelerinde yer almıştı.
Haberde “Temmuz hain darbe girişiminin ardından, 40 yıllık örümcek ağının çözülmesiyle beraber sıradan gibi görünen birçok olayın da, aslında çok karanlık birer komplonun ürünü olduğu ortaya çıkıyor. Hrant Dink, Muhsin Yazıcıoğlu, Haydar Meriç, Cezvet Soysal, Zirve Yayınevi ile Rahip Santoro cinayetleri FETÖ'nün kirli emellerine ulaşmak için başvurduğu kriminal bir kaç örnekten sadece bir kaçı...” deniliyor.
CİNAYETİ EMRETTİ
Star gazetesinden Kemal Gümüş'ün haberine göre; Ankara Başsavcılığı 11 yıl önce adi bir gasp sonucu katledildiği gerekçesiyle kapatılan F-16 teknikeri Hafız Koca cinayeti dosyasını tozlu raflardan indirerek yeniden incelemeye aldı. Savcılığı harekete geçiren ise Koca'nın katili Mustafa Değirmenci'nin cinayeti Akıncı Üssü'nde yakalanan Tuğgeneral Sadık Köroğlu'nun talimatıyla işlediğini itiraf etmesi oldu. Jandarma muhbiri olduğunu itiraf eden katil Değirmenci, kendisine önce ASELSAN Mühendisleri Hüseyin Başbilen ile Halim Ünsem Ünal'ın öldürülmesi talimatı verildiğini ancak, bunları yapmadığını daha sonra ise Hafız Koca'nın öldürülmesinin emredildiğini söyledi. Jandarmanın kendisini birçok operasyonda kullandığını itiraf eden Değirmenci cinayet talimatını ise o dönem Jandarma Binbaşı olan FETÖ'cü Sadık Köroğlu ile yine o dönem Jandarma İstihbarat astsubay oğuz kod isimli C.A, Astsubaylar A.E ile Y.Ç›den olduğunu belirtti.
Uyanmak için başımızda çan mı çalmalılar?