Etki ajanı, bilinen ajanlardan çok daha zararlı bir unsurdur. Çünkü, operasyon içeriden yapılır ve halkı ülkenin lehine olan gelişmelerin baltalanmasına yol açar. Meseleyi somutlaştırmak için, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 1000’in üzerinde uzmanla hazırladığı Yeni Maarif Programına karşı karalamaları dikkate almalısınız. Yine 60 yıldır, her defasında iktidarın başlamak istediği Nükleer Enerji Santrali (NGS)’lerin “Çevreciler” isimli etki gruplarının provokasyonlarıyla önünün kapatılmasından anlayabilirsiniz.
Etki ajanlarının Türkiye’de başlıca provokasyonları; Mersin Nükleer Güç Santrali, İstanbul Havalimanı ve Yavuz Sultan Selim köprüsü, hatta 1915 Çanakkale Köprüsü üzerine olmuştur.
Gürcistan’a etki ajan yasası darbesi!
Avrupa Birliği Gürcistan parlamentosundan geçerek yasalaştırdığı yabancı ajanlara ilişkin yasası nedeniyle baskı altına aldı. AB kapılarını Gürcistan'a kapattı. Gürcistan'ın AB'ye katılım süreci askıya alındı. AB ayrıca daha önce savunma için Gürcistan'a tahsis edilen 30 milyon Euro'yu da dondurdu.
Benzer bir yasanın Gürcistan'da kabul edilmesi nedeniyle ABD, "demokrasiyi baltalamaktan sorumlu" olan Gürcü vatandaşlarına kısıtlamalar getirdi ve vize yaptırımı uyguladı. Blinken, Gürcistan'ın etki ajanlarına ilişkin yasayı gözden geçireceğini umduğunu da ifade etmişti.
@tarihpolitika isimli sosyal medya hesabının Alman yayın organı ntv Nachrichten’den aktardığına göre, Türkiye’nin hazırladığı “Etki Ajan Yasası” da ciddi kaygı oluşturmuş bulunuyor. Türkiye’ye karşı şimdilik batıdan direk salvolar gelmiyor. Tepki içeriden oluşturuluyor.
Haberde; “Taslak, Türk makamları, kurumları veya yabancılar hakkında araştırma yapan veya "dış politika eylemi" gerçekleştiren kişileri hapis cezasına çarptırmayı öneriyor. Tasarı, insan hakları savunucuları ve muhalefet partileri tarafından sert eleştirilerle karşılandı. Eleştiriler, yasanın muğlak ifadeler içerdiğini ve basın, sivil toplum kuruluşları ve yabancı vakıflar gibi grupları susturmak için kullanılabileceğini savunuyor. Taslağa göre, "devletin güvenliğine aykırı veya iç ve dış hukuka aykırılık" amacıyla "yabancı bir devlet veya kuruluşun stratejik çıkarı veya talimatı üzerine" faaliyet gösteren kişiler cezalandırılacaktır. Bu durum, Gürcistan'da olduğu gibi sivil toplum kuruluşlarının ve muhalif seslerin sindirilmesine yol açabileceği endişelerini beraberinde getiriyor.” Deniliyor.
Yani, BATI endişeli. Gürcistan’ın ardından Türkiye’deki Truva atlarını kaybetme tehlikesi canlarını çok sıkıyor. Haberde, “Gürcistan'da da sivil toplum üzerindeki dış etkileri sınırlamayı amaçlayan benzer bir yasa tasarısı, haftalardır kitlesel protestolara yol açmış ve Devlet Başkanı Salome Zurabishvili tarafından veto edilmişti.”
Salome Zurabishvili Fransız vatandaşı ve Gürcü dilini bilmiyor. Garip değil mi?!
Türkiye’de de toplumsal provokasyonları çok gördük. GEZİ vakası bunun somut örneklerindendi. Yasayla birlikte BATI’dan maaşa bağlanmış etki ajanları; gazeteci görünümlü veya başka alanlardakiler etkisini kaybedecek.
Maaşlı batı uşaklarının sesinin kesilmesi, milli çıkarlar ve ülke bütünlüğü açısından da önem arz ediyor!
İran ile zor dönem!
Türkiye - İran cumhurbaşkanlarının Telefon Görüşmesinin Ardından Turkish Airlines’ın Tahran Ofisi Mühürlendi. Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı telefon görüşmesinde Türkiye-İran ilişkilerinin güçleneceğini belirtti.
THY Tahran Ofisi dün mühürlendi. İran Kültürel Devrim Yüksek Konseyi üyesi İbrahim Souzançi, mühürlemenin çalışanların başörtüsü takmaması nedeniyle yapıldığını söyledi. Ulaştırma ve Şehircilik Bakanlığı ise bu olayla bağlantılarının olmadığını açıkladı. Tahran Başsavcısı da herhangi bir yargı kararı verilmediğini vurguladı. (Mesut Haray, Gazeteci/GünazTV)