Türkiye Cumhuriyeti, kesintisiz Türk devletinin üçüncü evresidir. H. Nihal Atsız’a göre Büyük Hun İmparatorluğu’ndan başlayan, Göktürk Devleti ile Türk ismini ilk kullanan, nihai olarak Büyük Selçuklu Devleti, Anadolu Selçuklu Devleti, Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti bir devamıdır. Atsız, Türk devletini üç evreye ayırır. İslamiyet öncesi, İslamiyet sonrası ve Cumhuriyet evresi olarak.
Büyük tarihçiler, Atsız’ın evrelerini kabul ederler. Türk Devleti aralıksız devam etmiş, ancak yöneten boylar ve ailelerin isimleriyle anıldığı için 16 büyük Türk Devletinden söz edilir. Başta Nihal Atsız olmak üzere büyük tarihçiler bunu kabul etmezler.
Yeni yüzyılın şafağında Cumhuriyetimiz için neler yapmak, yolu nasıl yürümek gerekiyor. Ne Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü yok sayan azınlık kesimlerin, nede Atatürk maskesinin ardına gizlenenlerin heveslerine inat, Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’tür.
Türk devletinin yeni evresi olan Türkiye Cumhuriyeti’ne nasıl hizmet edilmeli. Atatürk, 1922 Ekiminde meclisteki nutkunda “Türklerin gerilediği için BATI’nın” yükseldiğinin altını çizer. Öyleyse yükseliş için neler yapmalıyız.
Öncelikle batıya muhtaç olmamalıyız. Atatürk’ün de sıklıkla altını çizdiği içimizdeki cevher, BATI’yı hep korkutmuştur. Onun için, Türkiye’yi yolundan geri çevirmek için kardeş kavgası dahil, içimizdeki elleriyle yolumuzu kesme gayretleri hep oldu. Darbeler en etkili olanlarıdır.
Öyleyse akıllı olmalı, aklı önceleyerek yarınlara sağlam adım atmalıyız. Ekonomide, sanayide, teknolojide, savunma sanayiinde kendimize yetmenin ötesine geçmeliyiz.
Piyade tüfeğinde dahi batıya bağımlı olan Türkiye Cumhuriyeti nasıl oldu da bugün savunma sanayi alanında böylesine dev adımlar atabildi. Nuri Killigil’in silah fabrikasıyla havaya uçurulması, Nuri Demirağ’ın, Vecihi Hürkuşun, Şakir Zümre gibi birçok girişimcinin önleri nasıl kesildiğini iyi bilmek gerekiyor!
Her yol denendi!
Fakat 2000’lerde her şey değişmeye başladı.
Siyasi iktidarın öncülük etmesi, arkasında dağ gibi durmasıyla savunma sanayi dünyayı şaşkına döndüren bir hızla ilerledi.
Yeni yüzyılın şafağında Türkiye, piyade silahı dahil neredeyse her türlü silahını kendisi üretebiliyor.
Neler var bir bakalım mı?
Koral, yerli imkanlar ile üretilen mobil elektronik harp sistemidir. Amacı düşman radarlarını kör etmek, aldatmak ve şaşırtmaktır.
Türkiye'nin kendi ürettiği ilk topçu sistemi olan T-155 Fırtına obüsü, F-16 savaş uçaklarından sonra en etkili silahların başında geliyor.
BORA-12 (JNG-90) Keskin Nişancı Tüfeği, Jandarma Genel Komutanlığı ve MKE'nin ortaklığıyla geliştirilmiş yüzde 100 Türk yapımı bir keskin nişancı silahıdır.
Uçaktan, karadan ve denizden atış imkânına sahip olan SOM (MİLLİ SEYİR FÜZESİ ) hedefi, GPS ile uydudan ve yer haritası ile buluyor.