Oğuzhan Uğur’un programında Sophia’nın ifadesiyle yazıya başlamak istedim. Programda Sophia’ya Erdoğan’ın nasıl biri olduğu soruluyor. Yapay Zeka Robotu Sophia: Recep Tayyip Erdoğan hakkında düşüncelerim çok net, o bana çok ilham veriyor. İnsanların hayatını daha iyi hale getirmek için çok çalışıyor.”
Sophia robotu, Hanson Robotics şirketi tarafından Hong Kong merkezli olarak yapılmıştır. Dolayısıyla, Sophia'nın yapım yeri olarak Hong Kong gösterilebilir. Hanson Robotics, Hong Kong'da faaliyet gösteren bir yapay zeka ve robotik şirketidir. Ancak, Sophia'nın yaratıcı ekip ve teknoloji uzmanları dünya çapından farklı ülkelerden oluşmaktadır.
Bilge Tonyukuk, taşa kazıdığı satırlarında şöyle bir ifade kullanıyor; “Kaan çağırdı ben katıldım”. Bu ifade çok şey anlatmıyor mu?
Recep Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli birliğini birde bu sözler ışığında okuyalım.
Geriye dönünce, küresel kaosun ülkeye çökmeye çalıştığı süreçte erken seçim kararını Devlet Bahçeli aldı. Kasım 2002.
Karabulutlar ülkenin üzerinden bir türlü eksilmiyordu. Kaos çağırıyorlardı, adı 367 idi. Erdoğan kaosu aşmak için sandığa gitti. Meclise giren MHP’nin Lideri Bahçeli, sonuçlar netleşmeye başladığında “Cumhurbaşkanlığı seçimi için Meclise gideceğiz, kendi adayımızı çıkaracağız” cümlesiyle o bulutları darmadağın etti.
Hain darbe girişimine kadar her kaos teşebbüsünü bir şekilde bastırılmasında rolü oldu. Açık veya gizli. Nihayet 15 Temmuz FETÖ darbe kalkışmasında o tarihi çağrı oluştu. Devlet Bahçeli, milli beka için Erdoğan ile aynı yolda açıktan yürümeyi seçti.
Neden?
Bu soruyu olumlu veya olumsuz manada soranlar artık Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarlarının her şeyin üzerinde olduğunu kavramaları gerekiyor.
Karabağ, Kıbrıs, terörün sınırların ötesinde imha ediliyor olması, Kafkaslar, Afrika, Libya ve dahası..
Sadece biraz vakit var, inanın zaman Türk milleti için akmaya başladı.
Türk Devletleri Teşkilatı dahi heyecan uyandırmıyorsa, o zaman sorun sizde olabilir.
Erdoğan, Malazgirt ovasında şunları söylüyordu;
"Bu öylesine ifade edilmiş hamaset, rastgele söylenmiş bir söz değildir. Bugün burada gerisinde çok büyük emeklerin ve mücadelelerin olduğu bir vizyondan söz ediyoruz. Sadece son 20 yılda ülkemizin her karış toprağına ulaştırdığımız eser ve hizmetlerimizle Cumhuriyetimizin kazanımlarını tahkim ettik. Artık bu güçlü altyapı üzerinde asıl hedeflerimize yönelmenin vaktidir, diyoruz. Bazı başlangıçlar vardır ki tarihin akışını değiştirir. İşte biz de Cumhuriyetimizin yeni asrına böyle bir başlangıçla girmek istiyoruz. Tarihimize zaferler ayı olarak geçen ağustostan aldığımız ilhamla, gençlerimize devredeceğimiz bu özlemimizi, bu hedefimizi her geçen gün daha yüksek bir sesle haykırıyoruz."
Bazı şeylerin satır aralarında olduğunu anlayamadık mı?