Cumartesi sabahın erken saatlerinde HAMAS’ın askeri kanadı adeta yıldırım hızıyla saldırı başlattı. Kepçeyle sınır telleri aşıldı, havadan 7 bin roket/füze ile saldırı yapıldı. El Kassam Tugayları, İsrail’de karakollar dahil her tarafa operasyon yaptı. Çok sayıda asker ve sivil esir alındı.
Sonra?
Üç gündür Gazze bombalanıyor. 140 çocuk, 100’ün üzerinde kadın, yaşlı yani çoğunluğu sivil masumlardan oluşan 700’ün üzerinde Filistinliye kıyıldı. İsrail tarafının kaybının 700’ün üzerinde olduğu söyleniyor.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze’ye elektrik, su, gıda girişini durdurduklarını açıkladı. Gazze’de 2.5 milyon insan kıyımla karşı karşıya. Yoav Gallant, yaptığı şeyin vahşet olduğunu unutarak Gazze’deki insanları; “Onlar insan görünümlü hayvanlar. Gazze'ye topyekun saldırı emri verdim”.
Elbette dünya yine kör ve sağır.
Meşru Müdafaa orantılı olur. Bu savaş hukukun ana temel parçasıdır. BM şartının temel normudur. Karşılıklı olarak siviller korunmalıdır. Diplomasi devreye girmelidir.
Ama heyhat!
HAMAS’ın hareketine destek İran’dan geldi. Kızanlar olabilir ama İran değdiği yeri zehirliyor ve bu bir gerçek. İslami kaygıdan söz ederler ama samimi değildir. Ermeni terörüne destek olurken, PKK’yı besleyip muhafaza ederken İslami kaygıyı nereye koyarsınız.
Gazze’de yaşanan insanlığı utandıran tablonun İran’ı çok rahatsız ettiğini sanmıyorum. İran’ın hesabı Türkiye’nin bölgede başlatmış olduğu yeni siyasetin önünün kesilebilme ihtimali için ellerini ovuşturuyorlar.
Türkiye huzurun tek adresi
Marşın dizelerini hatırlayın, “Ülkemiz Türk ülkesi, aşık eder herkesi” gerçekten de öyle. İsrailli, Arap, Ukraynalı, Rus bunların güven içinde nefes alabilmek için koştukları Türkiye’den bahsediyorum. Şu berbat dünyada başı dara düşen herkesin tek umudu, sığınacağı güvenli limanı Türkiye. Dünyanın en zengin devleti değiliz belki ama en vicdanlı, en merhametli olan biziz.
Netanyahu’nun planı mı?
MOSSAT ve Şin Bet, Aman yani İsrail İstihbarat topluluğunun bir zafiyeti mi, bilinçli bir hareket mi? HAMAS ile İran ilişkisi bizi huzursuz ediyor. Gerçek anlamda İran, Filistin davasını da zehirlemiştir. Lübnan’da bulunan Hizbullah’ın ölü sayısı artıyor. Güney Lübnan’dan Beyrut’a kitlesel hareket var, okullar tatil ediliyor. ABD isim vermeden peş peşe “3. taraflar girmesin biz de müdahil oluruz” diyor. Hizbullah girerse, ABD Hava Kuvvetleri müdahil olursa ölçek Irak ve Suriye’yi de kapsar. Bu tez İran uzmanı Dr. Hakku Uygur’a ait.
En şaşırtıcı şeyi söyleyeyim, Mısır İsrail’i yani Netanyahu’yu El Kassam Tugayları saldırısıyla ilgili uyarmış. Yedioth Ahranoth gazetesinin son dakika haberine göre; “Mısır İstihbarat Bakanı, Hamas saldırısından on gün önce Netanyahu'yu aradı ve onu Gazze'den gerçekleşmek üzere olan olağandışı, korkunç bir operasyon" konusunda uyardı. Mısırlılar "Netanyahu'nun gösterdiği kayıtsızlıktan şaşırdı".(Rağıp Soylu)