Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en az üç konuşmasında ‘sanatta, kültürde, Milli Eğitim’de başarısızlığımızdan yakındığına şahit olmuşumdur. Milletleri millet yapan bu alanlarda başarısızlık bizi ileri götürmüyor.
Genel kabul, Türkiye’de sanatçı olunmak için farklı görünüp, yaşamak gerekiyor. Top, pop, garip şeyleri sanat diye yutturmak, birde milletin değerlerine hakaret edilmeli.
Her alanda millileşme, yerlileşme mottosu olan bir iktidar devrinde yaşananlar gerçekten irkilmemize yol açıyor. Sözde sanatçı titri taşıyarak milleti aşağılayan “sanatcıkların” kamu kurumları tarafından destekleniyor olması ve bir o kadar vahim olanı ise Ak Partili belediyelerin hazırladığı etkinlik, konserlerde bu kişilerin aranın sima olması yatıyor.
İlginizi çekmiştir yakın zamanda bir Melek Mosso olayı yaşandı. Erdoğan’ı destekleyen başörtülü bir kadına mor giyimli başka bir kadının “o….pu” diye hakareti çok konuşulmuştu. İşte o kadının giyimini taklit eden Melek Mosso diye biri, aşağılamaya atıf yaparak tarafını belli etmişti.
İlk defa karşılaşıyordum Melek Mosso ismiyle.
Popçuymuş!
Halk Bank, bu Mosso’nun sponsoruymuş, yani destekçisi.
Birde Ak Partili bir belediyenin yaz konserinde çıkacakmış bu hanım.
Sormazlar mı insana, yahu siz ne yaptığınızın farkında mısınız? Bir ayağınızı denk alın. Elinizde kendinize sövene destek olmakta neymiş!
Melek Mosso olayını Ahmet Hakan yazmıştı. Farklı bir açıdan. Bende yazmak istedim. Şükrü Alnıaçık, etiketleyerek “@MelekMosso ’nun yerinde olsam profiline Türk Dil Devrimcisi Atatürk’ü koyan bir kadının neden, sütten pastırmaya, sucuktan deriye kadar üretimi yani “millete efendi”liği temsil eden “Davarcı” soyadıyla değil, İtalyanca Mosso’yla yaşamak zorunda olduğumu sorgulardım. Halkbank” paylaşımını yaptı.
Melek hanımın soyadı aslında ‘Davarcı’ imiş, kendisine yakıştıramamış ve İtalyanca Mosso soyadını kullanıyormuş. İçinden çıktığı kabuğunu beğenmeme hali, yani biraz eziklik durumu var.
Neden?
Türkiye’de ‘Küçük Amerika’ olma hayali böyle bir şey miydi bilmiyorum! O hayali kuranlar sanırım sonunda başarılı olmuş görünüyorlar.
İşin tuhaf yanı ise üniversitelerimiz, belediyelerimiz, turizmin yoğun olduğu bölgeler, velhasıl ülkenin her yanında ve her yerde garip müzikler çalınıp dinleniyor.
Siz hiç eğitim öğretim yılı açılışında bir halk ozanı, aşığın çalıp söylediği etkinlik gördünüz mü?
Olmaz efendim, biz gerici miyiz?
Yobaz mı ilan ettireceksiniz bizi. Aşık da neymiş, halk ozanı kimmiş. Milli folklordan ne kadar uzak olursak o kadar ilerici görünüyoruz!
Nasıl oluyorsa.
Suçlu biraz biziz galiba.