5. kol faaliyetinin yönetmenleri var, birde perde arkasında kuklaların oynatıcıları. Bazen bunlar medya maymunu tipler üzerinden yürüyor, bazen bir cehaletin eliyle. Yıllardır bitmeyen tezgahın ana kucağından biri de Osmanlı üzerinde yürütülüyor.
Yıllar önce “Padişah Anaları” diye saçma sapan iddialar ile Osmanlı Sultanlarını Türk olmaktan çıkartmaya gayret ettiler. Hatta “İSTİKLAL MARŞI” şairimizi dahi “O Arnavut” diye bağımsızlığımızın timsali ile milletin arasına mesafe sokmaya çalıştılar. Başka bir 5. Kol faaliyeti ise din kisvesi altında yürütüldü.
Son zamanlarda Celal Şengör isimli Profesör etiketli biri medya maymunu hevesiyle ipe sapa gelmez, alanı olmayan konularda kışkırtıcı açıklamalar yapıyor. Kimin ekmeğine yağ sürüyor bilemem ancak ipe sapa gelmez iddialar haliyle bazı zamanlarda zarar verici olabiliyor.
* Osmanlı 600 yıl boyunca yönettiğini sandığı yerleri yönetemedi, perişan etti.
* Ta 15. yy'da Timur Osmanlıyı adam yerine koymuyordu.
* Atatürk taş devrinde bir Anadolu devraldı. * Dünyanın tüm sorunlu bölgeleri Osmanlıdan kalma. Celal Şengör
Celal Şengör’e en anlamlı ve esprili cevabı Doç. Dr. Halim Gençoğlu vermiş. Bilgilendirme yaparak “Dünyanın tüm sorunlu bölgeleri Osmanlı’dan kalmadı. Osmanlı çekilince sorunlu hale geldi, Türkler idare ederken değil. İngiliz yada Fransız işgaliyle tarumar edildiler. Papyon şeytan icadı herhalde, takan zırvalıyor :)
Cemal Paşa ile ilgili bir açıklamayı ise Doç. Dr. Polat Safi verdi. Bence iki üç defa üzerinden geçerek okuyun;
“Osmanlı Devleti dağılıp bakiyesi topraklarda yeni yönetim sistemleri kurulunca Suriye, Lübnan ve Filistin coğrafyasında kritik pozisyondaki birçok kişinin Osmanlı geçmişi merceğe alındı. Bunların bir kısmı manda yönetimlerinin teşvikiyle oldu. Bir kısmı da yönetime talip, doğrudan eski Osmanlı tebaası Arapların.
Bu çerçevede, manda yönetimlerinin hukuksuzluklarını görerek Osmanlı karşıtı pozisyonlarından pişman olanların yazdığı hatırat bir kenara, çoğu zaman Osmanlı geçmişi ve Türk imgesi alabildiğine kötülendi.
Cemal Paşa tam da bu bağlamda ilgili coğrafyada uzun yıllar suistimal edildi. Düşünün 1930’ların Lübnanında Cumhurbaşkanlığı seçimlerini etkileyecek bir aparat olarak Cemal paşa kullanılıyordu. Arap dünyasında siyaseten bitirilmek istenen insanlar paşayla yakın arkadaş gösteriliyordu.
Bu yanlışa bizim ortak olmamamız gerekiyor. İki sebebi var bunun. Bir kere, çizilen mezkur Cemal Paşa imajı tarihi olarak sakat. İkincisi de şu: başkaları tarafından propaganda faaliyetiyle yaygınlık kazandırılan bu imajın tahkim edilmesine yardım etmek, Türkiye’nin güneyden stratejik anlamda kuşatılmasına hizmet eder.
Türkiye’nin caydırıcı ve gerektiğinde kullanacak cezalandırıcı gücü her zaman olmuştur. Ama jeostratejik dengeler de kolay kurulmuyor. Aşka gelmemek ve tarihi şahsiyetlerimizi konjonktürel gelişmeler üzerinden değerlendirmemek gerek.”
Diyor ki Polat hoca, emperyalizmin uşağı olmayın!