Konuk Kalem: Kadir Sabuncuoğlu/ Bakü
Bakü’de Türk gazetecilere tahsis edilen otobüste, Bakü TNS Haber Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Tural Seferov ile TNS’nin Genel Yayın Yönetmeni Gülşen Haciyeva ile tanıştık.
Onlara sohbet sırasında, Haydar Aliyev ve Ebulfez Elçibey ile ilgili anılarımı paylaştım.
Azerbaycanlı meslektaşlarımız “Bu yıl önderimiz Haydar Aliyev’in 100’üncü doğum yıldönümü. Anılarınız çok değerli, Sizinle bir röportaj yapalım” dediler.
Bunun üzerine başladık anıları anlatmaya:
Sovyetler’in dağılmasından sonra Nahçıvan’ı Türkiyenin bir vilayeti gibi görmeye başlamıştık. ‘Nahçıvan karanlıkta kaldı’ diye elektrik sorununu gündeme taşırdık. Haberin ardından Iğdır’dan Nahçıvan’a elektrik verildi. Ulaşım sorunu bitirmek için Türkiye, Hasret Köprüsünü yaptırdı.
Bunların yanı sıra Nahçıvan’da Ali Meclis Başkanı olan Haydar Aliyev’le rahmetli arkadaşım Yusuf Şenocak’ın her gün telefonla en az bir kere görüşürlerdi. Yusuf bunu “Haydar beyle telefonla zeng ettim” diye bize aktarırdı. Yusuf’la Bakü’ye gitmek için Nahçıvan’a geçtiğimizde Haydar Aliyev’i Meclis’te ziyaret etmiştik. Aliyev’in masasının yanındaki etajer üzerinde çeşitli renklerde 10 kadar telefon makinesi bulunması dikkatimizi çekmişti. Sorduk Aliyev’e. Aliyev, “Bunlardan sadece biri santrala bağlı. Diğerleri süs” diyerek kahkahayı patlatmıştı.
Mehmet Ağar’ın Vali olduğu dönemde Aliyev Ankara’ya uçakla gitmek için Erzurum’a gelmişti. Halk Oyunları Halk Türküleri Derneğinden alınan folklor kıyafetini giymiş ve basına poz vermişti. O zaman ‘Dadaş Aliyey’ başlıklı fotoğraflı haber, Hürriyet Gazetesinin birinci sayfasında yer almıştı.
**
Çarşı Pazarda, Gülme Krizine Girdik
Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de, çarşı/ pazar dolaşmak çok zevkli.
Türk işadamları başarılı ve ortak çalışmalara imza atmışlar.
Azerbaycan Türkçesiyle ilgili olarak yazarken/ okurken Zeynel Abidin Turgutoğlu’nun yaptığı uyarıyı dikkate almalısınız:
“Azerbaycan alfabesinde 32 harf var.
Türk alfabesine ek olarak, Ə, Q ve X harfleri de kullanılır.”
Gelelim karşımıza çıkan ilginç örneklere:
Çok tanıdık, Türk giyim firmasından içeri girdik.
‘Erkek/kadın/ çocuk’ giyimleri hangi katta diye uyarı levhasına göz attık.
Bir gülme tuttu bizi.
Sosyal medyada da paylaştığım yazı aynen şöyle:
“Kişi/ Men, Qadın/ Women, Uşaq/ Kıds, Körpe/ Baby.”
Yorum yapan Erzurum’un duayen Avukatı Sadrettin Haşıloğlu, “Siz uşaq kapısından mı girdiniz?” diye sordu.
Erzurum Borsa eski Başkanı İsmail Hakkı Hınıslıoğlu ise laf attı:
“Kadir bey sen de körpe sayılırsın.”
Bir gazeteci gözüyle gördüğüm ilginçliklerin bir bölümünü sosyal medyada ‘Azerbaycan’ın başkenti Bakü’den manzaralar’ diye paylaştım.
İkinci örnek, markette üzerine konulan etikette ‘dana eti sümüklü 14.90’ ifadesi yer alıyordu.
Şimdi gel de gülme.
Burundan akan sümük, etle birlikte anılıyor.
Cep telefonunu çıkardım hemen fotoğrafını çektim.
Tezgahtaki genç bozuldu, fotoğraf çekmeme.
Olayı “Fotoğrafı çektim, hanıma atacağım. İsterse et alacağım” diye geçiştirdim.
Unutmadan bildireyim, sümüklü dana etinin kilosu bizim parayla 238 Türk Lirası.
Bir mobilya mağazasının önüne konan levha:
“Panarea Mebel/
Qonaq dastlari/ Yataq dastlari/ Uşaq dastlari/ Yumşaq dastlari”
Otobüs durağı gibi camlı bir yer, içinde oturacak ahşap bank da var:
Şöyle bir levha asmışlar:
“TAKSİ dayanacağı”
Marketten ‘Camış Qatıqı’ yani medek yoğurdu aldık.
Rahat Market, tam 5 manat fiyat koymuş 800 gram yoğurda.
Bir adet de Türk Pidesi alınca ikisine 5.90 manat, bizim paramızla 94,40 TL ödedik.
Anlayacağınız Camış Qatığı yemek bize pahalıya patladı.
Nuhun Ankara Makarnası vardı markette.
Burgulu 500 gram makarna, 2 manat ama bizim parayla 32 TL.
Peki bir litrelik pet su (gazsız) ne kadardır?
Manat olarak 0,80.
Türk parasına çevirdin mi, 12,80 Lira ediyor.
Tüm bu örnekler gösteriyor ki enflasyon Türk Lirasının değerini çok düşürmüş.
**