Kolordu’nun Bando takımı konser verecek
Festival şimdi festival olacak
Konser, sergi, atölyeler, tiyatro, geleneksel sanatlar ve bir çok etkinliğe imza atması beklenen Kültür Yolu Erzurum Festivali’nde bu yıl ilk defa 9.Kolordu Komutanlığı’nın bando takımı da sahne alacak. Daha önceleri de bir çok etkinlikte müzik ziyafeti veren Kolordu bandosu, bu defa da coşkulu ezgileri ile festivale katılacak ve izleyicilere ayrı bir renk verecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 16-24 Ağustos tarihinde gerçekleşmesi planlanan, Büyükşehir Belediyesi’nin de önemli katkı sağlayacağı festival kapsamındaki bir etkinliğe katılacak olan Kolordu bandosunun programı 17 Ağustos’ta tatbik edilecek. Kale önü Aşıklar Sahnesinde programa çıkacak olan bandonun program saati 20.00 olarak açıklandı. Erzurumlular, bir çok tanınmış sanatçının vereceği konser kadar daha şimdiden Kolordu Komutanlığı Bölge Bando Komutanlığı’nın bando takımının da yapacağı konsere kitlenmiş görünüyor şu an.
--
En fazla kar, en sıcak gün, ölümlü sel felaketi ve ender görülen sis, hep onun zamanında görüldü..
Çekim merkezi oldu
Erzurum Meteoroloji 12.Bölge Müdürü Ömür Demirgüneş, her türlü doğa olayları karşısında adeta çekim merkezi halinde geldi. Özellikle Erzurum’da daha önce yaşanmayan bir çok olağanüstü d
oğa olayı ile kendi döneminde karşı karşıya kalan Demirgüneş, her mevsim ismini konuşturan adam oldu. Görev süresi içerisinde ölümlü de sonuçlanan sel felaketini yaşayan Demirgüneş, metre kareye en fazla karın yağdığı bir kışta da koltuğundaydı. Erzurum’da hiç de alışık olunmayan, 2 gün devam eden sisli hava da onun zamanında yaşandı. Son verilere göre Erzurum son 20 yılın en sıcak günlerini de yine Demirgüneş görev başındayken yaşıyordu. Başta Vali Mustafa Çiftçi olmak üzere şehirde bürokratların da yaşananlar karşısında dilinden düşürmediği Ömür Demirgüneş, herkes gibi iklimdeki farklılıklar karşısında şaşırmış durumda. En ilginci de sempatik müdürün, kendisine takılan DSİ 8.Bölge Müdürü Oğuzhan Yavuz’un, ‘’Hep senin zamanında bunlar yaşandı’’ sözleri karşısında, ‘’Yer o’nun, gök o’nun’’ diyerek demesi..
--

İyi tarafı da varmış, su tarifelerinde diplerdeyiz..
Marifet bazen de sonda olmaktır!
Diplerde debelenmek, son sıralarda olmak, kötü his uyandıran bir şeydir. Bu bir yerde çoğu kişiye başarısızlığı, beceriksizliği ve hatta hatta geri kalmışlığı anlatır. Sporda, siyasette, sanayide, eğitimde, tarımda, ticarette, ne bileyim, sosyal hayatın her alanında son sıralarda yer alıyor olmak kulağa da hoş gelmez, inanılmaz moral bozukluğu yapar, şevk kırar, ümit tüketir. Herşeyden önce iticidir, inciticidir. Yaşayan kent insanını yaralar bu, gelişmesinde ciddi sıkıntılar d
oğurur. Son yıllarda bir çok alanda özellikle diğer Büyükşehirlere göre bir çok konuda geride olduğu gözlenen, açıklanan Erzurum, galiba bir konuda iyi bir konum yakalamış durumda, son sıralarda olması sıkıntı değil, aksine başarı! Zaman zaman bu sahifelerden de bahsettiğimiz, fiyatının fahiş olmasından dolayı eleştirdiğimiz su tarifeleri konusunda Erzurum’un iyi yerde olduğu, hatta en ucuz suyun satıldığı il olduğu belirtiliyor.
***
30 Büyükşehir Belediyesi arasında 1 metreküp su fiyatı konusunda Erzurum tam 26’ncı sırada. Büyükşehir Belediyelerin her ay olduğu gibi Ağustos ayı fiyatlarına göre İzmir, Tekirdağ ve Balıkesir Belediyelerine göre Erzurum’un Su İdaresi’nin 1 metreküp fiyatı çok ucuz. İzmir’de 71.83, Tekirdağ’da 57.21 ve Balıkesir’de 54.82 lira ilen 26’ncı sırada yeralan Erzurum’un su fiyatı 25.20 lira. Bu da gösteriyor ki işte son sıralarda olmak bazen de iyi bir şeymiş. Biz o kadar da su fiyatlarının yüksek olduğundan bahsedelim, yazıp-çizelim ama 25 ile göre en ucuz fiyata su kullanıyormuşuz. Bahsedilen rakamlar ve sıralama da her Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Su İdarelerinin oluşturduğu gruplarda yayınlanıyormuş. Dileriz ESKİ Genel Kurulu nasıl olsa ucuz su kullanıyoruz diye fiyatta yeni ayarlama yapmazlar, bizi bu anlamdaki son sıralarda olmaktan mahrum etmezler.
---
Girdiği denizde boğulmak üzereyken çevreden yetişenler kurtardı
Prof.Dr. Kızıloğlu ölümden döndü
Serinlemek amacıyla girdiği dere, göl, gölet ve denizde boğulma olaylarının sıklıkla yaşandığı bugünlerde bunu yaşayanlardan biri de Erzurumlu Prof.Dr.Fatih Kızıloğlu oldu. Eşi ve kızı ile tatil amacıyla gittiği Ordu’nun Ünye ilçesindeki konakladıkları bir otelin önündeki denize giren Prof.Dr.Kızıloğ
lu, boğulma tehlikesi geçirdi, çevreden yetişenler tarafından kurtarıldı, adeta ölümden döndü. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü öğretim üyelerinden Prof.Dr.Fatih Kızıloğlu, bir süre yüzdükten sonra hırçın bir dalganın altında kaldı. Yan tarafta bulunan halk plajından yetişenler tarafından boğulmak üzere iken kurtarılan ve Ünye Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Prof.Dr.Kızıloğlu, kısa bir tedaviden sonra taburcu oldu. Kilosu da bir hayli fazla olan 59 yaşındaki akademisyen, ‘’Normalde yüzme biliyordum. Ama büyük bir dalga geldi, altına aldı beni. Gelen beklemediğim büyüklükteki dalga ile mücadele etmeye gücüm yetmedi. Ailem ve akrabalarım çırpınmalarım karşısında suda oynadığımı sanıyorlarmış, boğulmak üzere olduğumu yan taraftaki plajda bulunan başkaları farketmiş, kurtarmaya geldi, sudan çıkardılar. Verilmiş sadakam varmış. Adeta gittim, geldim’’ dedi.
--

12 yıldır o inşaattan, bu inşaata koştular, koşturdular..
Şantiye, evleri oldu
Gittikleri Terme’de Devlet Hastanesi inşaatı yapımını tamamladıktan sonra ver elini Ordu demişler ve Ordu Stadının yapımına yoğunlaşmışlar. Stad yapımı tamamlandıktan sonra bu defa memleketleri Erzurum’a dönmüşler, ancak yine gözlerini bir şantiyede açmışlar. 4 bloktan oluşan kız yurdu ve misafirhane yapımı için bu defa ETÜ’de şantiye kurmuş, oraya yerleşmişler. Bu işi
de bitirdikten sonra çalıştırdıkları firma onlara bir gece ‘’Elazığ’a gidiyorsunuz’’ demiş. Bu defa 450 deprem konutu inşaatı için burada karargah kurmuşlar. O işin bitimi sonrası bu defa da yeni yerleşim yerindeki kamu binalarının yapımı için Yusufeli’nde kendilerini buluyorlar. Burada da inşaat bitince, artık yeni adresleri Kilis olmuş. 1800 deprem konutu için ilk defa gittikleri Kilis’te de bu defa şantiye hayatına devam eden ikili, bugün yine Erzurum’dalar ve bu defa 4 bloktan oluşan 180 dairelik konutlar için Kayakyolu’ndaki yeni şantiyelerindeler.
***
Erzurum’da yıllardır faaliyet gösteren Sururi-Ferruh Akgün kardeşlere ait Akgün İnşaatın Proje Müdürü Cevat Taşkesenligil ile Muhasebe ve Satın Alma Müdürü Muhammet Özdemir’den bahsediyorum. Yaklaşık 12 yıldır o şantiyeden bu şantiyeye koşan, ailelerinden uzak kalan bu iki adam, şantiyelerini adeta evleri yapmışlar. İşlerine aşık olan, çoğu il ve ilçelerde acı-tatlı hatıraları olan, iz bırakan Cevat Taşkesenligil ve Muhammet Özdemir, ‘’Başladığımız bir işi bitirme gibi bir kurumsal terbiyemiz, kültürümüz, ezberimiz var. 12 yıldır ailelerimizden çok, birbirimizi gördük, kardeş gibi olduk. Şantiye hayatına alıştık, çocuklarımızı zaman zaman gördüğümüzde büyüdüklerini anlıyoruz. Sefer Görev emri gibi, işveren ne zaman nerede görev verse, oradayız. İnşaatçıysanız bu olacak’’ diyorlar..
--
Görmeyen veli, girmeyen öğrenci kalmasın
Tembellikten deyin, alakasızlıktan deyin, tam da yanıbaşımdaki bu Bilim Merkezi’ni yeni görüyor olmaktan dolayı beni kınayın, ne deseniz deyin, boynum kıldan incedir. Atatürk’ün de dediği gibi, ‘’Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir’’. Böylesine önemli bir alanda Büyükşehir Belediyesi’nin Şükrüpaşa semtinde eski semt garajının olduğu yerde kurduğu İbrahim Hakkı Hazretleri Bilim Merkezi, mutlaka velilerin gezip göreceği, öğrencilerin de illa ki girip ders görecekleri bir yerdir. Onca masraf edilerek yapılan, her türlü cihazın, aletin yer aldığı geleceğin mucit bilim adamlarına ışık tutacak olan böylesi bir Bilim Merkezi’ni gelip gören öğrenci ile görmeyenler arasında dağlar kadar fark olacaktır, ben bunu der bunu bilirim.

***
Matematik, Doğa Bilimleri, Tarım, Tasarım, Girişim, Astronomi, Havacılık ve Uzay Atölyelerinin yanı sıra Teknoloji atölyelerinin olduğu bu merkez, işini bilen, konuya vakıf yönetici ve hocalarının sayesinde her öğrenciye çok şey katacaktır. Daha şimdiden binlerce ziyaretçi ve öğrencinin gelip gördüğü, ders aldığı merkezin katkıları say say bitmez. Haber için de olsa doğrusu ben cahil kalmışım, yeni gidiyorum, ya o çocuklarınız için kırk takla atan size, sizlere ne oluyor? 6-14 yaş aralığında olan çocukların parklardan, şuralardan, buralardan çok, bu merkezi görmeleri elzemdir, duyan duymayana haber versin. Ufukları açılır, önlerini şimdiden görürler. Kendilerini tanırlar. Gitmemiş, görmemiş olan hem veli hem de çocuğu çok şey kaçırmıştır, benden söylemesi. Veli ve öğrencilere sesleniyorum. Burasını görmemişseniz, girmemişseniz ya benim gibi cahil kalmışsınız ya da geri kalmışsınız, bu benim son kararımdır, nokta.

TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Kürek çekmesini bilen, sandalda kendisine mutlaka bir yer bulur! ( Afrika atasözü)
DUVARIN DİLİ: Kimsenin bardağına çay kaşığı olmayın. Şeker eridikten sonra işiniz biter.