Geçen hafta Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde Veliaht Prens Muhammed bin Salman’ın ev sahipliğinde düzenlenen 32. Arap Zirvesi’nden çıkan Cidde Deklarasyonu yine temennilerle dolu.
Önemli görülen yegâne konu, geçen yıl İran-Suudi Arabistan yakınlaşmasının bir etkisi olarak Suriye’nin Arap Birliği’ne geri dönmesi. İkinci önemli sonuç ise her yıl tekrarlanan İran karşıtlığı ve İran tehdidi vurgusunun sonuç bildirgesinde yer almaması.
Zirve seksen üç yaşında. Arap Birliği'nin kurulduğu 1940'lı yılların ortalarından bu yana faaliyette bulunuyor. Geçirdiği tüm aşamalar, oynadığı roller, kendisine hakim olan akımlar ve mekanizmalar açısından ele alınıp değerlendirilse, karşımıza ne çıkar?
Hiç: Temenniler, temenniler, temenniler; cılız bir ses, askeri caydırıcılığı olmayan, bilim ve teknik üretemeyen bir lig Arap ligi.
Arap dünyası aynen Türkiye gibi Batı’nın vesayeti altındadır. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği ve yüksek dirayetiyle Türkiye bilim ve teknik üretmeye başladı ve on yıl içinde, tek başına, bir güç merkezi olmayı başardı.
Arap Zirvesi, Suudi Arabistan’ın her şeyi Veliaht Prens Muhammed bin Salman liderliğinde. Salman’dan bazıları çok şey bekliyor; fakat başta kendi ülkesi olmak üzere Suudi parasından nemalanan Araplar, bir türlü krala çıplak diyemiyorlar.
Alınan bir diğer karar da, ‘Körfez İş birliği Konseyi'ni (KİK)’ canlandırması. Hepsi bir avlunun halkı ama yıllardır KİK’i bölgesel ekonominin bir aktörü yapamadılar.
Sorun çok başlı. Ben, sadece, Arap Zirvesi’nin başkanı Prens Muhammed bin Selman’ın kim olduğunu hatırlatmakla yetineceğim:
Prens Muhammed, Arap ülkeleri arasında bütünleşme ve kapsayıcılık çağrısında bulundu.
Önce bir hatırlayalım, Salman kimdi: Veliaht Prens Muhammed bin Salman, Suudi Arabistan'ın fiili hükümdarı ve Kral Selman bin Abdülaziz el-Suud'un oğludur. 31 Ağustos 1985'te Riyad'da doğdu ve bir eşi ve dört çocuğu var. Ülkenin geleceği için 2030 vizyonunu ilan etti. Önemli başlıkları şunlar: Suud’da artık kadınlara araba kullanabilecek, ülkede sinema ve eğlence mekanları açılacak, ekonomiyi petrole bağımlılıktan uzaklaştırmak için çalışmalar yapılacak.
Salman’ın inkılapları kaç yıl geçti aradan pek bir gelişme doğurmadı. Öte yandan Salman, genç, acemi bir kral çocuğu, ailesi onu ülkenin başına hazırlamakta fakat onun geçmişinde çeşitli olaylar var. Bazı iddialar şöyle: Yemen'de insani bir felakete neden olan askeri müdahaleye öncülük etti. Katar'ı ikiye bölen bir abluka uyguladı. Kafası kızdı mı ülkesindeki eleştirmenleri, aktivistleri, din adamlarını ve kraliyet ailesi üyelerini tutukladı. Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul'daki Suudi konsolosluğunda öldürülmesine karıştı. Amazon CEO'su Jeff Bezos'un telefonunu hacklediği ve iddiaya göre selefi Kral Abdullah'ı zehirlemeye çalıştığı sicilinin bir parçası.
Arap Dünyası, Türkiye’nin lideri Sn. Erdoğan ekolünden bir lidere sahip olamadan, Arap Zirvesi, yüzüncü yaşına da girse, etkisiz bir zirve olarak kalacaktır.
Ömer kardeşim, sana da katkın için teşekkür ederim. Fakat niçin açık isminizle yazmıyorsunuz. Ömer kim?
Arap liderler maalesef ata sözü ortaya çıkardılar nedir o Araplar niye toplanır , toplanmak için toplanır ne yazık ki gerçek bu . Hiçbir kararı ne etkisi var ne de caydırıcılığı . Ne İsrail’e ne İran’a blr tesiri oluyor . Mesela ne oldu da azılı katil Esad’ı aralarına aldılar . Liderlerin çoğu batının kuklası . İslam dünyası ekonomik , teknik , bilime önem vermedikçe , güçlü olmadıkça hiçbir şey yapamazlar olmaz da .