Önceki seçimlerde “Beka” meselesi gündeme geldiğinde, birçoğumuz seçimin beka ile ilişkisini kuramamıştık. Bir kesime göre Recep Tayyip Erdoğan, seçimleri kazanabilmek için “Beka” iddiasında bulunuyordu.
Oysa “Hendek Operasyonu” ve Afrin Harekâtı döneminde CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “PKK/PYD” için “gençler” ibaresi kullanmaya başlamıştı. Ardından siyasi hayatımızda Erdoğan’ın konumlandığı yerin karşısında yer almayı siyaset belleyen bir CHP gerçeği ile karşılaştık. Ardından 6’lı masa kuruldu, gerekçe ve tavır aynıydı.
Irak’ın kuzeyinde yaşanan hain saldırılarda 12 şehit verdik. Milletin bağrı yandı. Elbette ateş önce ailelerini yaktı. Yürekler dağlanırken PKK ve DEM’e müzair yayın organlarından önce “şehit sayısı” ile ilgili kuşku uyandıran yayınlar yapıldı. CHP bu iddiaları Kemal Bey döneminde olduğu gibi hiç düşünmeden kabullendi.
İşin hazin yanı, CHP’li çevreler öncekine benzer açıklamalar yaptılar. Seçimler ile saldırı arasında bağ kurdular. Daha hazini ise bazı vatandaşların da bunu anında satın alması oldu.
CHP işi ileri götürüyor
CHP’nin yeni “Eş Genel Başkanı” Özgür Özel’de sorular soruyor gibi şehit ve gazi sayısının saklandığına dair gizemli ifadeler kullandı. Ardından CHP’nin yayın organında bütün niyetler ortaya saçıldı. CHP’nin her açıklamasıyla Türk Devleti’nin karşısında konumlanmayı marifet sayan Emekli Tümamiral Türker Ertürk, üslerin taşınması çağrısı yaptı. 2 günde neden 12 şehit verildiğini tartışan kanalın konuklarından Siyaset Bilimci Doç. Dr. Can Kakışım, “Bakın emekli bir asker (T.Ertürk)’ü kast ederek kış şartlarında terör saldırısı olmasa dahi askerlerin soğuğa karşı korunamayacağını, askerlerin çekilmesi çağrısı yaptı. Programa uzaktan bağlanan İsmail Hakı Pekin’i (belli ki fikirlerini destekleyecek birkaç cümle eder umuduyla) ortak yapmak istediler. İsmail Hakkı Pekin Paşa söylenenler karşısında çileden çıkarak “Oldu olacak ülkeyi de boşaltalım. Öyle şey olur mu? Son askeri üssümüz (Irak’takini kast ederek) neredeyse sınırımız oradadır. Böyle bir şeyi nasıl söylersiniz. O üstleri boşaltırsanız evinizde nasıl huzur içerisinde oturacaksınız” diye tepkisini dile getirdi.
Program sunucusu Sinem Fıstıkoğlu ise İsmail Hakkı Pekin’i söylenenleri uzaktan bağlandığı için yanlış değerlendirmekle suçlamaya kalkıştı.
Neresinden sakarsanız bakın felaket senaryosu yazan CHP’nin Halk TV’si ABD’nin açıktan söyleyemediklerini kamuoyuna zerk etme gayretinde.
Başka bir programda ise CHP'nin yayın organı Halk TV sunucusu Gözde Şeker: "Kürsülerden çıkıp yakalım yıkalım, mahvedelim demek, bu saldırgan söylem sonuç getirmiyor." "Askeri yönteme dayalı mücadele sonuç getirmiyor" diye akıl verdi.
Ne yapalım, müzakereye mi oturalım?
Kiminle?
PKK ile mi? Yoksa onu maşa tutan İsrail ve ABD ile mi?
NOT: Erzurum’un Erdoğan’ın ağzından beklediği Erzurum listesi ancak Ocak ayının ilk haftasında açıklanacak. Yani şimdi beklemeyin.
Sayın Yazar, CHP'li değilim. Ama gerçekleri söylemek lazım. Habura binlerce PKK'lı, sloganlar, kendi marşlarıni söyleyerek, gövde gosterisi yaparak getirildi,çadır kent kuruldu, devlet lojmanlarinda konuk edildi, yargılandı, sonuç koca bir sıfır. Giderken de aynı geliş gösterileri gibi gittiler. Oslo'da Hdp ve bazı PKK liderleri ile görüşüldü, dolmabahcede yine Hdp ile görüşüldü, mukaveleler imzalandı. Katil Öcalan'ın mektubu TRT'de okutuldu, kırmızı bültenli Osman ocalan yine devlet TRT'de konusturuldu. Niye birkaç oy için. Bir belediyeyi almak için. Diyarbakır'da Nevruz kutlamasında, hain Şivan Perver, Barzani, İbo ile kolkola, arkada PKK bayrağı, apo posterleri önünde megri megri söylendi. Çözüm sürecinde, Diyarbakır kolordu komutanının odasinda HDP ile görüşmeler yapıldı.Kurani Kerim, Kürtçe basilip dağıtıldı. Bu sürede, g.dogu köstebek yuvası gibi oldu. Dağdaki docka silahı sehirlere indi, tüm eylemlerine göz yumuldu. PKK bu bolgede aylarca cirit attı, rahatça dolaştı. Selamlar.
Sayın Yazar, önceden beka yoktu. Şimdi çıktı. Beka, özellikle bir seçim argümanı olarak kullanıldı. Suriye'ye bulaşmakla, ABD'yi durup dururken kendimize komşu yaptık. PKK, ypg, pyd, ABD tarafından taşeron olarak kullanılan, 100 bin kişilik bir silahlı , eğitilmiş bir gücü karşımıza aldık. Irak, Suriye parçalandı, sıra İran ve Türkiye'ye geldi, diyorlar, stratejistler. Hamas'ı övdük, ABD doğu akdenizde bir şehir kurdu. A.hamit arama gemisi, seviyya sınırlarının dışına çıkamadı. Ürdün'den,700 bin km'den kalkan ABD f-16 , Suriye üstündeki sihamizi vurdu. Bir şey yapamadık. S400' ler hangarda, ABD'nin emriyle çekili duruyor, kullanamıyoruz. Bunlar, siyasi manevralarla çözülür. Bunu yapamıyoruz. Bunlar, güçlü stratajiyle çözülür. 18 adayı yunan silahlarla doldurdu baka kaldık. Pkk, 2 yıl önce, Ankara'nın göbeğinde, vatandaslarımızı şehit etti, bunu önleyemedik. ABD , Doğu Akdeniz'de savaş gemileriyle bizi tehdit ediyor, kılımiz kıpırdamıyor. İşte beka bunlar. Kısa kestik selamlar.