Türkiye bir seçimi daha geride bıraktı. 31 Mart yerel seçimleri katılımın en düşük seçim olarak tarihteki yerini aldı. Sandık, iktidara ve muhalefete farklı mesajlar verdi. Sandığa gidenlerin mesajı kadar gitmeyenlerin söyledikleri çok önemliydi.
Seçim sonuçlarını farklı farklı okuyabiliriz. Ak Parti, CHP, MHP, İyi Parti, YRP’de kendi sonuçlarını çıkaracaklardır. Kazanılan, kaybedilen belediler, düşen oy oranları ile en çok sonuç çıkarması gereken partilerin başında Ak Parti geliyor. Seçim sonuçlarını yaptığı balkon konuşmasıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şöyle okudu;
“Milletin iradesi sandıkta tecelli eder. Millet, sözünü sandık yoluyla söyler. Millet, siyasetçiye mesajını sandık vasıtasıyla iletir. Millet, uyarısını ve takdirini sandık aracılığıyla ifade eder. Milletin kararının, hiçbir baskıyla, dayatmayla, yönlendirmeyle karşılaşmadan sandıkta tebarüz etmesi, demokrasimiz için başlı başına büyük bir kazançtır.
31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’nde de Türk milleti, yine sandığı vesile kılarak mesajlarını siyasetçilere ulaştırmıştır. Sonuçlardan bağımsız olarak bu seçimin galibi öncelikle demokrasimizdir, millî iradedir, hangi siyasi görüşe mensup olursa olsun 85 milyonun tamamıdır.”
CHP Lideri Özgür Özel, partisinin aldığı belediyelerden öte tartışmalı gelen başkanlık makamını da sağlama alan isim olarak en kazançlı isim olarak görülebilir. Özgür Özel’de yaptığı ilk açıklamasında demokrasi ve hoşgörü vurgusu yaptı.
Seçim sonuçları hakkında değerlendirmelerde bulunan Özel, "Seçmen bütün renklerimizle Türkiye Cumhuriyeti dedi. CHP artık yüzde 25'lik tavanı kırmıştır, tuzla buz etmiştir. CHP artık Akdeniz ve Ege kıyılarının değil, tüm Türkiye'nin partisidir" ifadelerini kullandı.
Bu konuşma, liderlik koltuğunun sağlamlaşmış olmasının da yansıması olarak görülebilir.
Ak Parti’nin çıkaracağı dersler çok!
İslamcı çizgisiyle bilinen İsmail Küçükkılınç Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil bütün kadronun özeleştiri ve eleştirilerin merkezinde olması gerektiğini ifade ediyor. Ciddi bir eleştirisi ise, Erdoğan iktidarında oturduğu koltuktan millete parmak sallayan bürokratları, hatta seçilmiş vekilleri, belediye başkanlarını odağa koyarak oluşan olumsuz birikimlerden söz ediyor.
Çokta haksız sayılmaz. Erdoğan’dan ibaret olan bir parti sayesinde koltuk sahibi olanların, kendi güçleriymiş gibi şımarık hareketleri halkta iyiden iyiye tepki oluşturuyor.
İslamcı akademisyen İsmail Küçükkılınç, “Bir (y…k bürokrat var. Tepeden makam sahibi oldu. Şahsiyetlilere zulmediyor, yalakaları yükseltiyor. Tasarrufu ile kurumun eski-yeni sayısız çalışanını mağdur ederek sadece AK Parti'ye değil Sn.Erdoğan'a da düşman yaptı ancak ona ve yalakalarına birşey olmayacak; düzen böyle!” diyor.
Farklı bir değerlendirme ise Mete Yarar’dan geldi. Yarar, Erdoğan’a 40 yıl yol arkadaşlığı yapan emeklinin küserek sandığa gitmediğinin altını çiziyor.
Eleştirilerin tümünün dikkate alınması, sonrası için önemli olacaktır!