Moskova yakınlarındaki saldırıda 100’ün üzerinde sivil insan katledildi. Saldırıyı DEAŞ üslendi. DEAŞ’ın her saldırıyı üstlendiği biliniyor. DEAŞ’ın Türkiye’de de saldırılar gerçekleştirdiğini, Reina saldırısında 39 kişinin yaşamını yitirdiğini hatırlatalım.
DEAŞ’a dair hafızalarda kanlı saldırılar, Irak ve Suriye’de kafa kesme görüntüleriyle hatırlıyoruz değil mi! Başka, bir İngiliz gazetecinin katledildiği görüntüler yayınlandı. Ardından İngiliz yayın kuruluşları aracılığıyla DEAŞ’ın ABD tarafından otobüslerle taşındığı görüntüler yayınlandı. Başka; Trump, DEAŞ’ın Başkan Obama tarafından kurulduğunu, Hillary Clinton’un kurucu ortak olduğunu açıklamıştı.
Putin ve Medvedev’in ardından sözcü Zaharova saldırının sorumlusunun Ukrayna olduğunu açıkladılar. İstihbarat uzmanı Aykut Çağlak’a göre, Rusya saldırı olayına karşılık ciddi cevap vereceğini, suikast düşünülürse bunun hedefinin daha önce yaklaşık on suikast girişiminden kurtulan Ukrayna askerî istihbarat şefi Kirilo Budanov olacağını öne sürdü.
İsrail kaynaklı DEAŞ paylaşımları dikkat çekerken, ABD medyasının ABD tarafından iki hafta önce DEAŞ saldırısı için Rusya’ya uyarı yaptığı haberlerini paylaşıyorlar. Mossad, sayfasından paylaştığı mesajda radikal Müslümanların Moskova’da kan döktüğünün altı çizildi. Yani İsrail ve Batı aklına göre dünyanın baş belası radikal Müslümanlar. Öyleyse Gazze’de ne kadar çok Gazzeli öldürülürse dünya o kadar tehditten kurtulmuş olacak.
Gerçek böyle mi?
İsrail, ABD ve batı olayı DEAŞ üzerinden okuyor. Ama Moskova, bu oyunu gördüğünü Putin dahil üst düzey yetkililerin açıklamalarıyla ortaya koyuyor. Putin ve üst düzey yetkililer, saldırının ardında Ukrayna ve İngiliz gizli servisinin olduğunu düşünüyorlar.
Yazının başlığı ile yazı içeriğinin uyuşması gerekiyor değil mi?
Taş, kağıt, makas oyununu bilirsiniz, fakat bunları temsilen ABD ve küresel güç unsurları içerisinde taşçılar, makasçılar ile kağıtçıların olduğunu ifade edelim. ABD ve dünyayı yöneten büyük güçler işte bu sevimli oyunun sembolizm olarak karışımızdaki yansımalarıdır.
Konunun Türkiye’deki en yetkin ismi Cemil Şimani Türün. Türün, bir bilgi paylaştı. Evet saldırıdan önceydi, ben bir bağlantı anlamında olmasa da bu güç odaklarının dünyaya ve Türkiye’ye bakışını önemsedim.
Türkiye’i ayakkabıda taş gören makasçının fikri nasıl değişti?
Bu bilgiselde haritalarda mevcut ama köşemde paylaşamıyorum. Türün, “Peter Zeihan'ı izliyor musunuz? Ben izliyorum.” Diyor. Bu Zeihan, makasçıların sözcüsü. Türün, Peter Zeihan’dan paylaştığı haritalar üzerinden şu bilgiyi veriyor; 1) 2020'de Zeihan dedi ki: Türkiye dünyada ABD'nin ayakkabısının içinde taş olabilecek ülkelerden biridir.
Sonra fikri geliştirdi ve 2023 başında askerlere yaptığı bir sunumda şunu dedi: - Türkiye'nin kendine yetebilme ve bölgesinde lider olabilme kapasitesi var. ("Şu anda uyumaktaysa da" iması da dahil)
3) Haritada yıldızlı ülkeler ayakkabıda taş demek. Türkiye iki yıl içinde ayakkabıda taş rakipten, kendine yeten "coopetition" ülke konumuna geçmiş. İran, Almanya, Suud, Rusya yıldızlı, Angola ve Özbekistan aynı bizim gibi hem yıldızlı hem mavi. Arjantin de mavi ülke.”
Biraz kafa yormalı, olayları öyle okumalıyız.
4) Peter Zeihan şu anda Makasçıların sözcüsü gibi. Bu gözle bakarsanız şu anda Makasçıların bizi nasıl gördüklerini anlayabilirsiniz. Taşçılar ve Makasçıların Türkiye için güncel planlarını merak edenlerin dikkatine bu haritaları ve bir de şunu sunarım. (Cemil Şinasi Türün)