“Bunlar (putlar), sizin ve atalarınızın taktığı isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Onlar ancak zanna ve nefislerinin arzusuna uyuyorlar. Halbuki kendilerine Rableri tarafından yol gösterici gelmiştir.” (Necm 23)
Necm Suresi, Mekke döneminde inmiştir. Almış iki ayetten oluşur. Sûre adını ilk ayetin başındaki “en-Necm” kelimesinden almıştır. Necm, yıldız demektir.
Necm Sûresi’nde Kur’an’ın vahiy eseri olduğu vurgulanır. Cebrail (as)’ın Hz. Muhammed (sav) ile olan yakınlığı açıklanır. Müşrikler, melekleri Allah’ın kızları, putları da melekleri sembolize eden varlıklar olarak kabul ediyorlardı, bu saçma inanç da surede tüm çıplaklığıyla gösterilir.
Kuran der ki: Allah’ın yarattığı her şey bir ayettir; her şeyin bir görevi, bir anlamı varıdır. Varlık o kadar sanatkârane bir yaratılışa sahiptir ki bakan ve gören, Rabbine karşı derin bir huzur ve saygı hissiyle dolar.
Yıldızlar kayar gökyüzünde, gözlerimiz takılır onlara, birer ışık huzmesi gibi, ebedi hayatı müjdeler.
Bu etkili surenin yirmi üçüncü ayetinde İslam öncesi Arap toplumunun taptığı putların mahiyeti hakkında Rabbimiz hükümlerini bildirir. Necm yirmi üçte put yapıp ona tapma inancının ilahi bir kökeni olmadığı putların toplumsal sosyolojinin bir eseri olduğu, erkek dişi yahut melek şeytan vb. benzetmelerle isimlendirilen putların yapıcısı ve onlara isim takıcısı insanlardır. Allah, putperestliği sürekli engellemiştir. Putçuluğu meşru gösterecek ilahi bir delil yoktur. Put yapıp ilah diyerek o putlara tapanlar kişisel görüşlerine uymaktadırlar.
Allah, yine aynı surede, putların meşruiyetini sağlayan bir delil indirmediğini, aksine insanlar zanlarına ve nefislerinin arzusuna uymasınlar diye, kendilerine yol gösterici peygamberler ve kitaplar gönderdiğini açıklar.
Bu ayetin mesajı iyi anlaşılmalıdır: Çünkü insanlık tarihi boyunca pek çok toplum, Allah’ın varlığını ve birliğini inkâr ederek veya yanlış anlayarak, kendilerine çeşitli ilahlar edinmişlerdir.
Bu ilahlar, bazen doğal varlıklar, bazen hayvanlar, bazen de insanların kendi elleriyle yaptıkları heykeller olmuştur. Bu şekilde insanlar, Allah’ın yaratıcılık ve yöneticilik sıfatlarına ortak koşmuşlar ve O’na karşı büyük bir saygısızlık yapmışlardır.
Allah, bu tür sapkın inançlara karşı insanları uyarmak için peygamberler göndermiştir. Peygamberler, Allah’ın tek ilah olduğunu, O’ndan başka hiçbir şeyin ibadete layık olmadığını, O’nun emir ve yasaklarına uymak gerektiğini tebliğ etmişlerdir. Ayrıca Allah, peygamberlerine vahiy yoluyla kitaplar indirmiş ve bu kitaplarla insanlara doğru yolu göstermiştir.
Sonuç: Ancak pek çok insan, peygamberleri ve kitapları reddederek kendi heva ve heveslerine uygun inançlar geliştirmişlerdir. Bu inançlar, akıl ve mantıkla tutarlı olmadığı gibi, ilahi vahye de aykırıdır. Bu nedenle Allah, bu inançların sahiplerini cehennemle tehdit etmiştir. Bu ayette de belirtildiği gibi, putperestlik gibi batıl inançların hiçbir dayanağı yoktur. Bu inançları benimseyenler sadece kendi zanlarına ve arzularına uyarak büyük bir hataya düşerler.
Sevgililerim
Sevgililerim olmadan yaşayamam
Her sabah ziyaretlerine giderim
Sevgisiz hayat yüktür, taşıyamam
Onlar beni ben onları severim
Sardunya, gül, begonya yolumu gözler
Pembe, kırmızı, beyaz, sarı elbiseleri içinde
Samimidir bakışlar, içtendir sözler
Otururuz mavi ladinin dibinde
Yaşamak nedir? sabahtan akşama
Biliriz gün solar dökülürüz toprağa
Sevgi yaşamaktır biraz da konuşma
Öğrendik bakıp düşen yaprağa...