“Siz çelişkili sözler söylüyorsunuz.” (Zâriyât 8)
Zâriyât Suresi’nin 5. ayetinde Rabbimiz çelişki içermeyen sözün kendi ilahi kelamı olduğunu ifade buyuruyor: “Doğru ancak size bildirilendir.”
Konu, özellikle manevi meseleler olduğunda, bilinmesi pek mümkün olmayan şeyler hakkında, insanın ileri geri sözler söylemesini Allah eleştirmektedir.
Aslında her konuda insanın yapması gereken araştırma sonucu elde ettiği bilgiye dayanarak konuşmak olmalıdır. Yoksa gerçeklik adına, zanların, yorumların ileri sürülmesi o zanları gerçek kılmıyor.
İnsan tabiatı gevezeliği, bilgisiz ve ilgisiz konuşmayı, her coğrafyada ve her memlekette, temel bir davranış olarak sergiler. Bu hâl öyle pek masum bir insan zaafı olarak görülemez; çünkü insanın ve insanlığın başına gelen nice felaketin altında ekseri insanın bu bilgisiz konuşmaları, zanları vb. vardır.
Zâriyât Suresinin, 10. ayetinde; ahiret, Allah inancı, Hazreti Muhammed, melekler, cennet ve cehennem, günah ve sevap, ibadetler vb. dini konularda, kendi sözlerini, Allah’ın sözü karşısında delil gösteren, ilahi kelamı öteleyerek, kendi sözüne yer açanları Rabbimiz, şiddetle eleştirmektedir: “Kahrolsun o uydurukçular…”
Zanlarını, çelişkili açıklamalarını gerçeğin yerine koyan ve kendilerini aldatan bu gafil insanların, Rabbimiz, surenin, 11. Ayetinde “Ki onlar, daldıkları gaflette habersiz bir halde bocalayıp dururlar,” ifadesiyle, akıllarını başlarına toplamakta da istekli olmadıklarını göstermiştir.
O halde manevi konularda iman sahiplerinin kulak kesileceği ilk kaynak, Hazreti Kur’an olacaktır. Zannetmek, şahsi görüşler ileri sürmek, kişisel sözleri ve yorumları doğru diye savunmak, yaygın bir cehalet örneğidir.
İnsan konuşacaksa konu hakkında hazırlık yapılmalıdır. Öyle, hemen de konuşmamalıdır: Önce düşünmeli sonra da söz söylemelidir. Millet olarak, yaramaz huylarımızdan biri de konuşanı tam olarak dinlememektir. Ayrıca merakımız da pek yoktur: Kaçımız işittiğimiz bir bilginin kaynağını doğrulamak için araştırma yaptık…
Sonuç: Allah’ın sözü kesin bir bilgidir ve zan içermez. İnançlarımıza göre Allah’ın sözüne inanmak yegâne kurtuluştur.