“Allah’a ve Resulüne iman edin. Sizi, üzerinde tasarrufa yetkili kıldığı şeylerden harcayın. Sizden iman edip de Allah rızası için harcayan kimselere büyük mükâfat vardır.” (Hadîd – 7)
İnfak, Allah’ın hoşnutluğunu kazanma amacıyla kişinin kendi servetinden harcamada bulunması, ihtiyaç sahiplerine yardım etmesi demektir. İnfak hem farz olan zekâtı hem de gönüllü olarak yapılan her türlü hayrı içerir.
Hadîd suresinin 7. Ayetinde, Allah(cc) ‘benim’ denilen malların gerçek sahibinin kendisi olduğunu açıklar. Verilen imkânlar Allah’ın emanetidir.
Allah, mal sahibi olarak, emanetçisinden, kendi rızası doğrultusunda zekât, sadaka ve çeşitli infaklar şeklinde yardım etmesini istemektedir.
Bakara 3’te Allah (cc) şöyle buyurur: “Onlar gayba îmân ederler, namazlarını kılarlar ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden infak ederler.”
Her türlü mali yardımın gösterişten uzak sadece Allah’ın rızası için yapılması gerekmektedir, aksi takdirde, Yaratıcı katında yapılan iyiliklerin bir önemi yoktur.
Kur’an’da iyiliklerin sevabı bire on olarak gösterildiği halde, Allah yolunda yapılan infakın sevabının bire 700 olduğu bildirilmiştir. (Bakara 261)
Surenin 10. Ayetinde Yaratıcı şöyle buyurmaktadır: “Ne oluyor size ki, Allah yolunda harcamıyorsunuz? Hâlbuki göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Elbette içinizden, fetihten önce harcayan ve savaşanlar, daha sonra harcayıp savaşanlara eşit değildir. Onların derecesi, sonradan infak eden ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel olanı vadetmiştir. Allah’ın yaptıklarınızdan haberi vardır.”
Surenin on birinci ayetinde ise şu müjdeyi verilmektedir: “Kim Allah’a güzel bir ödünç verecek olursa, Allah da onun karşılığını kat kat verir ve ayrıca onun çok değerli bir mükâfatı da vardır.”
Allah’a ödünç vermekten maksadın, Allah rızası için maddi sıkıntı içinde bulunanlara faizsiz borç vermek ve bu borcun tahsilini kolaylaştırmak olduğu açıklanmıştır.
Hadid suresinin 18. Ayetinde de infaka atıf yapılır: “Sadaka veren erkeklere ve sadaka veren kadınlara ve Allah’a güzel bir ödünç verenlere, verdiklerinin karşılığı kat kat ödenir ve onlara değerli bir mükâfat vardır.”
Sonuç: İnsan ve insana verilen imkânlar Allah’a aittir. Zekât, sadaka ve her türlü infak bu gerçeğin farkında olanların Allah’ın rızası için yaptıkları yardımlardır.