“Allah, yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.” (Mümtehine - 9)
Gazze'de yaşanan trajedi, bu ayetin çağdaş bir versiyonudur. Gazze katliamı, dünya tarihinin en acımasız ve uzun soluklu çatışmalarından biridir. Filistinli Müslümanlar, tarih boyunca zulüm görmüş ve toprakları gasp edilmiştir. Filistin, çoğunluğu Müslüman olan Arapların yaşadığı bir bölge olarak bilinirken, aynı zamanda İbrani soyunun da hüküm sürdüğü bir yerdir. Yahudiler, Siyonist hareketin yükselişiyle birlikte Filistin'e geri dönmek için uzun bir mücadele vermişlerdir. Birinci Dünya Savaşı sırasında Hristiyan dünyasının yardımıyla diaspora Yahudileri Filistin'e göç etmiş ve yüz yıl içinde Müslümanların topraklarının neredeyse tamamı gasp edilmiştir.
Gazze, Filistinli Müslümanların sıkıştığı son topraktır. Burada yaşayan halk, her gün sistematik bir şekilde öldürülmektedir. Birleşmiş Milletler ve dünya kamuoyu bu trajediyi sadece seyretmektedir. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği'nin gücü bu soykırımı durdurmaya yeterli iken, aksine teşvik etmektedirler.
Kur'an-ı Kerim'de Mümtehine Suresi'nin 9. ayetinde, Allah, "sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar" diye buyurur. Zulme eliyle, diliyle, parasıyla ortak olan herkes, o zulmü bizzat yapanlar gibidir; onların ortağıdır. Müslümanlar ise, bu ayetin vurguladığı birlik ve dayanışmayı sergileyememektedir. Zalimlerle dostluğa devam edilmekte ve işlenen cinayetlere sessiz kalınarak bir nevi destek verilmektedir.
Ülkemiz, Gazze'de yaşanan zulme 'dur' demeye çalışmakta fakat etki alanı sınırlıdır. Müslümanlar güçsüzlük içindedirler. Bu katliamı durduramamakta ve gereken direnci gösterememektedirler.
Dünya kamuoyunun, özellikle Amerika ve Avrupa Birliği'nin, İsrail'e yönelik ciddi yaptırımlar uygulaması ve katillerin yargılanması gerekir. Birleşmiş Milletler'in etkin bir şekilde müdahalesi ve Gazze'deki sivil halkın korunması için barış gücü göndermesi talepleri uygulanamamaktadır. Müslüman ülkeler arasında daha güçlü bir dayanışma ve ortak hareket planı oluşturulması ciddi bir baskı sağlayabilir, ancak Türkiye hariç kimseden samimi bir destek yoktur. Uluslararası sivil toplum kuruluşlarının, Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için daha aktif rol oynaması gerekmektedir. Dünya medyası, Gazze'deki gerçekleri daha geniş kitlelere duyurmak için harekete geçmelidir, fakat Siyonizm’in dünya üzerindeki etkisi, bu durumu engellemektedir.
Sonuç olarak, Gazze'de yaşanan zulmün durdurulması ve adaletin sağlanması mümkün görünmemektedir. Bari ayetin uyarısına kulak verip, zalimin zulmüne ve zulmün küresel destekçilerine dostluk etmeyelim ve buğzedelim.