Beden Ülke, Kalp Meclis, Nefs Partiler!
Kur’an insanın kalbini onun yönetim meclisi olarak gösterir. İnsanın iç dünyası, bir ülkenin yönetim biçimi kadar karmaşık ve çok boyutludur. İnsanın nefsi, beden ülkesini kalp meclisindeki nefsin yedi partisi tarafından idare eder. Bu nefis partileri şunlardır:
Nefsi Emmare: Bu parti, bireyin en düşük ve en temel eğilimlerini temsil eder. Sürekli olarak bireyi yanlışa ve kötülüğe sürüklemeye çalışır. Nefsi Emmare, kişinin içsel mücadelesinin başlangıcını simgeler.
Nefsi Levvame: İktidara gelemese bile, bu parti Emmare partisine karşı etkili muhalefet üretir. Kişi, Nefsi Emmare partisi iktidarının hatalarını görmeye ve vicdan azabı çekmeye başlar. Nefsi Levvame Partisi muhafazakar bir partidir.
Nefsi Mülhime: İlhama mazhar olmuş nefistir. Bu parti, kişinin içsel deneyimlerini şekillendirir.
Nefsi Mutmainne: İman esaslarına inanan, İslam’ın emir ve yasaklarına uyan, bu konularda hiçbir şüphe ve tereddüdü olmayan, neticede Allah ile manevi bir bağ kuran ve bunun lezzetine ulaşan nefistir.
Nefsi Radiyye: Her yönüyle Hakk’a yönelen, Allah’tan gafil olmama şuuruna eren ve O’ndan razı olan nefistir.
Nefsi Mardiyye: Bütün benliğiyle Hakk’a teslim olan ve böylece Allah’ın kendisinden razı olduğu nefistir.
Nefsi Kâmile: Bütün kötülüklerden sıyrılıp manevi olgunluğa eren nefistir. Bu mertebeye erişen bir kişinin bütün sıfatları güzeldir ve her hali ibadet sayılır.
Bu nefis partileri arasındaki mücadeleler ve denge arayışı, insanın olgunlaşmasına ve gelişmesine katkı sağlar. İnsanın manevi ve ahlaki gelişimi, bu yedi merhale arasındaki dinamik etkileşim sayesinde şekillenir. Her bir merhale, kalbin meclisinde bir parti gibi hareket eder ve kişinin kararlarını, eylemlerini ve yaşam felsefesini etkiler. İdeal yönetim, nefsin diğer partilerinin kalp meclisinde denge içinde bulunmasıdır. Bu çok partili sistem, insanın manevi tekâmülünü mümkün kılar.
Siyasi Partiler
Çok partili bir siyasi yapı, bireysel ve toplumsal gelişim için elzemdir. İnsan kalbinin çeşitlilik ve dinamik dengelerle işlemesi gibi, bir toplumun sağlıklı işleyişi de farklı görüş ve ideolojilerin mecliste temsil edilmesiyle mümkündür. Çok partili bir yapı, fikirlerin çeşitlenmesine, tartışılmasına ve daha kapsayıcı politikaların oluşturulmasına imkân tanır. Tıpkı insanın içsel dünyasındaki mertebelerin denge ve uyum içinde gelişmesi gibi, çok partili bir sistem de toplumun bütününe hizmet eden, adaletli ve dengeli bir yönetim sağlar. Bu yüzden, siyasi yapıların da insan kalbindeki çeşitliliği yansıtacak şekilde çok partili ve çoğulcu olması, bireyin ve toplumun gelişimi için vazgeçilmezdir.
‘Nasılsanız öyle idare edilirsiniz!’
Hadiste, “Siz nasıl olursanız sizin idarecileriniz de öyle olur; nasılsanız öyle idare edilirsiniz” uyarısı yapılmıştır. Bu ifade, insanların kişisel ve toplumsal durumlarının, onlara yönetenler üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olduğunu vurgular.
Hadisin uyarısı bireylerin ve toplumların kendi iç dünyalarındaki dengeleri, nefs mertebeleri üzerinde çalışmalarının önemini de ortaya koyar. Tıpkı insan kalbindeki çeşitli nefs mertebelerinin dengeli ve uyumlu bir şekilde yönetilmesi gerektiği gibi, toplumsal düzeyde de çeşitlilik, adalet ve ahlaki değerlere dayalı bir yönetim anlayışı gereklidir. İnsanlar iç dünyalarında nasıl bir denge ve ahlaki yapı kurarlarsa, toplumsal ve siyasi yapıları da o denge ve ahlak anlayışını yansıtır.
Bu perspektiften bakıldığında, "Nasılsanız öyle yönetilirsiniz" hadisi bireylerin ve toplumların, adaletli, şeffaf ve kapsayıcı bir yönetim altında yaşamak istiyorlarsa, öncelikle kendi iç dünyalarında bu değerleri benimsemeleri ve yaşamaları gerektiğini hatırlatır. Bu, aynı zamanda, lider seçimi ve siyasi katılım süreçlerinde de bilinçli ve ahlaki değerlere dayalı tercihler yapılmasının önemine işaret eder. Böylece, birey ve toplum olarak yüksek ahlaki ve manevi değerlere sahip olunduğunda, bu değerlerin toplumsal düzene ve yönetim biçimine de yansıyacağı anlaşılır. Bu, hem bireysel hem de toplumsal gelişim için bir yol haritası sunar.